celikci
New member
Ünlü anketçi Bekir Ağırdır’dan dikkat çeken yorum: 6’lı masa, HDP ile uzlaşırsa oyları 55-60’a çıkabilir
Türkiye seçimlere yanlışsız giderken en hayli merak edilen konulardan biri anket sonuçları. Partiler vakit zaman kendi yaptırdıkları anketleri paylaşsa da gözler daima anket şirketlerinden gelecek datalara odaklanıyor. KONDA araştırma şirketi idare şurası üyesi Bekir Ağırdır, yapılan son anketlerdeki sonuçları yorumladı.
“CUMHUR İTTİFAKI YÜZDE 51 ALAMIYOR”
T24’e konuşan Ağırdır, önümüzdeki seçimlere ait, Ak Parti‘nin tüm anketlerde birinci parti bulunmasına karşın eski oranlarına göre önemli kan kaybettiğini vurgulayarak, en düzgün ihtimalde bile yüzde 51 yapma ihtimallerinin neredeyse olmadığını söylemiş oldu. Anketlerdeki sayılar 31 ila 37-38 içinde değişiyor olsa da Ak Parti‘nin hala birinci parti olduğunu lisana getiren Bekir Ağırdır, “CHP de 22 ile 26-27 içinde değişiyor araştırmalara bağlı olarak. Bunun bir niçini var. O 31’le 37 içinde dediğimiz insanın bir kısmı; sahiden dindarlıktan ve Müslüman kimliğinden, Sünni kimliğinden ve dindarlığın ya da dini referanslar temelli bir ömrü önemsediği için orada. Fakat bir kesiti Tayyip Erdoğan’a olan duygusal bağı, inancı için de orada” dedi.
“TAYYİP ERDOĞAN’A OLAN İTİMAT HALA ÇOK BASKIN”
Seçmenlerin birtakım yanlışları görmüyor değil, görüyor ancak Tayyip Erdoğan’a olan inancı hâlâ fazlaca baskın olduğunu söyleyen Ağırdır şu biçimde devam etti: “Bir bölümü az yahut hayli lakin bunların her birisi. Bunların bir kısmının kazanımlarını kaybetmekten telaşı var. Bir kesiti dindar görünmekle birlikte asıl milliyetçi, şoven hisleri fazlaca daha kuvvetli ve artık onun için orada. Bir kesiti uzun bir süre kendini bu ülkede kayba uğradığını var iseymış, mağdur hissediyor ve artık Tayyip Bey’le ya da AK Parti iktidarıyla birlikte her şeyi yapabileceği üzere bir cüretkarlık özgüven ve kibir ortasında olduğu için orada. Lakin sonuçta bir yerde o eşiğe dayandı durdu ve daha geriye çabucak hemen gitmiyor.
“KOPANLAR EYT VAADİYLE GERİ DÖNMEZLER”
Biz puan cetveline bakarak ekip değiştirmediğimiz üzere parti de değiştirmiyoruz, anketlere bakarak kimse değiştirmiyor. Onun için o kopanların radikal bir itirazları var AK Parti’ye. Kimisi dinin bu kadar siyasete araç edilmesine itiraz ediyor, kimisi bu kadar kutuplaştıran, ötekileştiren, öte muhalifleri bu kadar şeytanlaştıran lisana itiraz ediyor, kimisinin gündelik hayat pratikleri değişmiş daha özgürlük, daha dünyevi zevkler ya da dünyevi hayat ritminin içine dahil olmuş onun için de her şeyi bu biçimde dini referanstan ya da ahlakçı bir yerden bakılmasına itiraz ediyor yahut gençler üzere babasına, anasına, geleneklere, goreneklere, ataerkil birtakım pratiklere nasıl itiraz ediyorsa devlet ya da Tayyip Beyefendi niçin benim hangi internet sitesine gireceğime karışıyor diye itiraz ediyor. O niçinle bu kopanlar o denli bir vaatle EYT vaadiyle, KPSS’yi yeniledik diyerek falan geri dönecek değiller. O niçinle 50’ye ulaşması fazlaca güç görünüyor ancak bu tarafta altılı masanın değişik bir özelliği var.
“6’LI MASA, HDP İLE UZALAŞIRSA 55-60’A ÇIKABİLİR”
Altılı masada bir toplumsal demokrat parti var. İslamcı gelenekten gelen ancak çabucak sonrasında dünyevileşmiş kısımları temsil eden DEVA, Gelecek gibiler var. Dindarları temsil eden lakin dinin bu kadar siyasete araç edilmesine ya da yolsuzluğa itirazı olan Saadet Partisi üzere birisi var. YETERLİ Parti üzere daha klâsik, daha milliyetçi ya da Atatürkçü bedellere yaslandığını sav eden sol fikriyatla uzaklıklı olan lakin kentli, metropollü öteki bir sosyolojik kümenin partisi var. ötürüsıyla bir bakıma bu 6 partinin bir ortada oluşu manalı fakat eksik; yani bakarsan 3 Türkiye tahliline geri dönersek üçünü de temsil etmiyor. Kürtler yok orada. Sorun orada. ötürüsıyla da bu itirazlardan ve gerçek ömrün sıkıntılarından, iktidarın yorgunluklarından, kusurlarından sonuç olarak altılı masa da işte 42-45 bandında. Lakin AK Parti, MHP iştirakinin 51’e ulaşma talihi güç görünse de, altılı masanın şayet HDP ile ya da Kürtlerle bir uzlaşma lisanı yakalayabilirse, HDP ile konuşarak, uzlaşarak, ittifak yaparak, Kürtlerin muhtaçlık ve talepleri üzerinden yeni bir siyaset inşa ederek 55-60’a kadar çıkabilecek de bir potansiyeli var. Zira bütün bu tartışmanın, bu sosyolojik tahlillerin haricinden baktığımızda gidişata memnuniyet ya da gidişattan rahatsızlık diye baktığımızda, ancak idare sistemine fakat ekonomik gidişata fakat ülkenin etrafındaki risklere, fırsatlara bakarak insanların kanaatlerine, toplumun kanaatlerine baktığımızda toplumun 3’te 2’si iktidarın karşısında ve gidişata itirazı var, 3’te 1’i de iktidarın yanında her şeye rağmen.
“OYUNUN GİDİŞATINI MUHALEFET BELİRLEYECEK”
Türkiye seçimlere yanlışsız giderken en hayli merak edilen konulardan biri anket sonuçları. Partiler vakit zaman kendi yaptırdıkları anketleri paylaşsa da gözler daima anket şirketlerinden gelecek datalara odaklanıyor. KONDA araştırma şirketi idare şurası üyesi Bekir Ağırdır, yapılan son anketlerdeki sonuçları yorumladı.
“CUMHUR İTTİFAKI YÜZDE 51 ALAMIYOR”
T24’e konuşan Ağırdır, önümüzdeki seçimlere ait, Ak Parti‘nin tüm anketlerde birinci parti bulunmasına karşın eski oranlarına göre önemli kan kaybettiğini vurgulayarak, en düzgün ihtimalde bile yüzde 51 yapma ihtimallerinin neredeyse olmadığını söylemiş oldu. Anketlerdeki sayılar 31 ila 37-38 içinde değişiyor olsa da Ak Parti‘nin hala birinci parti olduğunu lisana getiren Bekir Ağırdır, “CHP de 22 ile 26-27 içinde değişiyor araştırmalara bağlı olarak. Bunun bir niçini var. O 31’le 37 içinde dediğimiz insanın bir kısmı; sahiden dindarlıktan ve Müslüman kimliğinden, Sünni kimliğinden ve dindarlığın ya da dini referanslar temelli bir ömrü önemsediği için orada. Fakat bir kesiti Tayyip Erdoğan’a olan duygusal bağı, inancı için de orada” dedi.
“TAYYİP ERDOĞAN’A OLAN İTİMAT HALA ÇOK BASKIN”
Seçmenlerin birtakım yanlışları görmüyor değil, görüyor ancak Tayyip Erdoğan’a olan inancı hâlâ fazlaca baskın olduğunu söyleyen Ağırdır şu biçimde devam etti: “Bir bölümü az yahut hayli lakin bunların her birisi. Bunların bir kısmının kazanımlarını kaybetmekten telaşı var. Bir kesiti dindar görünmekle birlikte asıl milliyetçi, şoven hisleri fazlaca daha kuvvetli ve artık onun için orada. Bir kesiti uzun bir süre kendini bu ülkede kayba uğradığını var iseymış, mağdur hissediyor ve artık Tayyip Bey’le ya da AK Parti iktidarıyla birlikte her şeyi yapabileceği üzere bir cüretkarlık özgüven ve kibir ortasında olduğu için orada. Lakin sonuçta bir yerde o eşiğe dayandı durdu ve daha geriye çabucak hemen gitmiyor.
“KOPANLAR EYT VAADİYLE GERİ DÖNMEZLER”
Biz puan cetveline bakarak ekip değiştirmediğimiz üzere parti de değiştirmiyoruz, anketlere bakarak kimse değiştirmiyor. Onun için o kopanların radikal bir itirazları var AK Parti’ye. Kimisi dinin bu kadar siyasete araç edilmesine itiraz ediyor, kimisi bu kadar kutuplaştıran, ötekileştiren, öte muhalifleri bu kadar şeytanlaştıran lisana itiraz ediyor, kimisinin gündelik hayat pratikleri değişmiş daha özgürlük, daha dünyevi zevkler ya da dünyevi hayat ritminin içine dahil olmuş onun için de her şeyi bu biçimde dini referanstan ya da ahlakçı bir yerden bakılmasına itiraz ediyor yahut gençler üzere babasına, anasına, geleneklere, goreneklere, ataerkil birtakım pratiklere nasıl itiraz ediyorsa devlet ya da Tayyip Beyefendi niçin benim hangi internet sitesine gireceğime karışıyor diye itiraz ediyor. O niçinle bu kopanlar o denli bir vaatle EYT vaadiyle, KPSS’yi yeniledik diyerek falan geri dönecek değiller. O niçinle 50’ye ulaşması fazlaca güç görünüyor ancak bu tarafta altılı masanın değişik bir özelliği var.
“6’LI MASA, HDP İLE UZALAŞIRSA 55-60’A ÇIKABİLİR”
Altılı masada bir toplumsal demokrat parti var. İslamcı gelenekten gelen ancak çabucak sonrasında dünyevileşmiş kısımları temsil eden DEVA, Gelecek gibiler var. Dindarları temsil eden lakin dinin bu kadar siyasete araç edilmesine ya da yolsuzluğa itirazı olan Saadet Partisi üzere birisi var. YETERLİ Parti üzere daha klâsik, daha milliyetçi ya da Atatürkçü bedellere yaslandığını sav eden sol fikriyatla uzaklıklı olan lakin kentli, metropollü öteki bir sosyolojik kümenin partisi var. ötürüsıyla bir bakıma bu 6 partinin bir ortada oluşu manalı fakat eksik; yani bakarsan 3 Türkiye tahliline geri dönersek üçünü de temsil etmiyor. Kürtler yok orada. Sorun orada. ötürüsıyla da bu itirazlardan ve gerçek ömrün sıkıntılarından, iktidarın yorgunluklarından, kusurlarından sonuç olarak altılı masa da işte 42-45 bandında. Lakin AK Parti, MHP iştirakinin 51’e ulaşma talihi güç görünse de, altılı masanın şayet HDP ile ya da Kürtlerle bir uzlaşma lisanı yakalayabilirse, HDP ile konuşarak, uzlaşarak, ittifak yaparak, Kürtlerin muhtaçlık ve talepleri üzerinden yeni bir siyaset inşa ederek 55-60’a kadar çıkabilecek de bir potansiyeli var. Zira bütün bu tartışmanın, bu sosyolojik tahlillerin haricinden baktığımızda gidişata memnuniyet ya da gidişattan rahatsızlık diye baktığımızda, ancak idare sistemine fakat ekonomik gidişata fakat ülkenin etrafındaki risklere, fırsatlara bakarak insanların kanaatlerine, toplumun kanaatlerine baktığımızda toplumun 3’te 2’si iktidarın karşısında ve gidişata itirazı var, 3’te 1’i de iktidarın yanında her şeye rağmen.
“OYUNUN GİDİŞATINI MUHALEFET BELİRLEYECEK”