celikci
New member
Somalili gencin günde mescitte 5 vakit namaza gitmek için yaptığı fedakarlık herkesi duygulandırdı
4 yıl evvel Ankara’ya gelen doğuştan engelli Aden Ahmet Abdi, burada ibadetini yerine getirmek ismine tekerlekli sandalyesinden inip namaz kılmaya sürünerek gidiyor. Abdi, günde 5 vakit, meskeninin yakınındaki cami yerine, asansörü olan, 1 buçuk kilometre uzaklıktaki mescide geliyor. Abdi için, cami girişine engelli rampası ve engelli dubaları konuldu.
“SABAH NAMAZLARI VE YATSIYA GELİYOR”
Cami imamı Hasan Beytullah Ulu, Abdi’nin engelli rampası ve asansörü olduğu için bu mescide geldiğini belirterek, “Sabah namazları ve yatsı namazları da dahil olmak üzere geliyor. Geldiğinde de engelli rampasından çıkışı tekerlekli sandalyesiyle asansörden inişi, asansörden daha sonra kapının haricinde otomobilini bırakıyor ve tabiri caizse sürüne sürüne geliyor buraya kadar. Kimseden de rastgele bir yardım almıyor. kimi vakit ben oluyorum kimi vakit dursun abimiz var cemaatimizden kucaklayıp getirelim diye yeltendiğimiz vakit lakin durun diyor ben sevap işliyorum bu benim için spor diyor. Kimseden yardım almadan buraya kadar geliyor” diye konuştu.
“SABAH VE YATSI NAMAZININ FAZİLETİNİ BİLSELERDİ, SÜRÜNEREK GELİRLERDİ HADİSİ VAR”
Şanlı, Abdi’nin yaklaşık 4 yıldır Türkiye’de yaşadığını ve maddi manada da durumun düzgün olmadığını söz ederek, “Belden aşağısı felçli kendisinin. Buraya 5 vakit namaza gelirken bizlere Peygamberimizin ‘sabah namazı ve yatsı namazının faziletini bilselerdi yatalak hastalar bile sürünerek emekleyerek mescide cemaate gelirlerdi’ Hadisi Şerif’ini hatırlatıyor. Son olarak bu kardeşlerimize burada ülkemiz olarak baktığımız için şunu hatırlıyoruz, bir Hadis-i Kutsi’de diyor ki; beli bükülmüş yaşlılar takvalı gençler, süt emen bebekler bir de otlayan hayvanlar olmasaydı belalar üzerinize yağmur üzere yağardı. Emin olun burada ülkemizde bizlerin üstündeki bela ve musibetlerin birçoğunun gelmeyişi, bizlerin bu ferah içerisinde yaşayışımız muhakkak bu mazlumların yardımıyla diye düşünüyorum” sözlerinde bulundu.
“TÜRKİYE’DE IRK AYRIMI OLMAZ”
Camiye namaz kılmak için gelen Ali Tatar, Abdi’yi gördükten daha sonra fazlaca duygulandığını bildirerek, “Aden’in bu duruşu, bu hareketi yüzlerce ilahiyatçı profesörün sohbetinden daha epey tesirli oluyor insanlara. Zira insanların duruşu ile yaptığı sohbet yüzde 98 daha tesirli daha tesirli olur. Kelam ile olan sohbet ise her vakit o denli değildir. Aden kardeşimizi tanıdıktan daha sonra insanların ırk ayrımının hiç de değerli olmadığını anladım. Ne hoş ki Somali’den gelmiş Türkiye’ye sığınmış. Bu Türkiye’nin Büyüklünü, Türk milletinin erdemini gösterir” açıklamasında bulundu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Mahallî
4 yıl evvel Ankara’ya gelen doğuştan engelli Aden Ahmet Abdi, burada ibadetini yerine getirmek ismine tekerlekli sandalyesinden inip namaz kılmaya sürünerek gidiyor. Abdi, günde 5 vakit, meskeninin yakınındaki cami yerine, asansörü olan, 1 buçuk kilometre uzaklıktaki mescide geliyor. Abdi için, cami girişine engelli rampası ve engelli dubaları konuldu.
“SABAH NAMAZLARI VE YATSIYA GELİYOR”
Cami imamı Hasan Beytullah Ulu, Abdi’nin engelli rampası ve asansörü olduğu için bu mescide geldiğini belirterek, “Sabah namazları ve yatsı namazları da dahil olmak üzere geliyor. Geldiğinde de engelli rampasından çıkışı tekerlekli sandalyesiyle asansörden inişi, asansörden daha sonra kapının haricinde otomobilini bırakıyor ve tabiri caizse sürüne sürüne geliyor buraya kadar. Kimseden de rastgele bir yardım almıyor. kimi vakit ben oluyorum kimi vakit dursun abimiz var cemaatimizden kucaklayıp getirelim diye yeltendiğimiz vakit lakin durun diyor ben sevap işliyorum bu benim için spor diyor. Kimseden yardım almadan buraya kadar geliyor” diye konuştu.
“SABAH VE YATSI NAMAZININ FAZİLETİNİ BİLSELERDİ, SÜRÜNEREK GELİRLERDİ HADİSİ VAR”
Şanlı, Abdi’nin yaklaşık 4 yıldır Türkiye’de yaşadığını ve maddi manada da durumun düzgün olmadığını söz ederek, “Belden aşağısı felçli kendisinin. Buraya 5 vakit namaza gelirken bizlere Peygamberimizin ‘sabah namazı ve yatsı namazının faziletini bilselerdi yatalak hastalar bile sürünerek emekleyerek mescide cemaate gelirlerdi’ Hadisi Şerif’ini hatırlatıyor. Son olarak bu kardeşlerimize burada ülkemiz olarak baktığımız için şunu hatırlıyoruz, bir Hadis-i Kutsi’de diyor ki; beli bükülmüş yaşlılar takvalı gençler, süt emen bebekler bir de otlayan hayvanlar olmasaydı belalar üzerinize yağmur üzere yağardı. Emin olun burada ülkemizde bizlerin üstündeki bela ve musibetlerin birçoğunun gelmeyişi, bizlerin bu ferah içerisinde yaşayışımız muhakkak bu mazlumların yardımıyla diye düşünüyorum” sözlerinde bulundu.
“TÜRKİYE’DE IRK AYRIMI OLMAZ”
Camiye namaz kılmak için gelen Ali Tatar, Abdi’yi gördükten daha sonra fazlaca duygulandığını bildirerek, “Aden’in bu duruşu, bu hareketi yüzlerce ilahiyatçı profesörün sohbetinden daha epey tesirli oluyor insanlara. Zira insanların duruşu ile yaptığı sohbet yüzde 98 daha tesirli daha tesirli olur. Kelam ile olan sohbet ise her vakit o denli değildir. Aden kardeşimizi tanıdıktan daha sonra insanların ırk ayrımının hiç de değerli olmadığını anladım. Ne hoş ki Somali’den gelmiş Türkiye’ye sığınmış. Bu Türkiye’nin Büyüklünü, Türk milletinin erdemini gösterir” açıklamasında bulundu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Mahallî