Saat dakika arasına ne konulur ?

Ruzgar

New member
[color=]SAAT DAKİKA ARASINA NE KONULUR? BİR NOKTANIN, İKİ NOKTANIN VE HAYATIN ANLAMI[/color]

Bir gün forumda birisi şöyle yazmıştı:

> “Arkadaşlar, saatle dakika arasına iki nokta mı konur, nokta mı, yoksa boşluk mu?”

İlk bakışta basit bir soru gibi duruyor, değil mi? Ama değil. Çünkü o sorunun altına tam 163 yorum geldi. Kimi “iki nokta koyacaksın kardeşim, uluslararası format odur” dedi, kimi “ben nokta koyarım çünkü Almanlar öyle yapıyor” diye bilimsel bir hava kattı. Hatta biri çıktı, “ben hiç ayraç koymam, zaman benim için akışkan” yazdı — felsefeye dönüştü.

O an fark ettim: “Saat-dakika” konusu, insanın zamanı algılayışı kadar derin bir meseleymiş.

---

[color=]1. BÖLÜM: SAAT VE DAKİKA ARASINDAKİ İLİŞKİ — BİR AŞK HİKÂYESİ[/color]

Bir düşünün… Saat ve dakika birbirini tamamlayan ama hiçbir zaman tam kavuşamayan iki sevgili gibidir. Biri her şeyi planlar, diğeri o planı hızla değiştirir. Saat ağırbaşlı, dakikalar sabırsızdır.

Derya adında bir forum üyesi şöyle yazmıştı:

> “Bence saatle dakika arasına iki nokta değil, biraz anlayış konmalı. Saat sabırlı olmalı, dakikalar da biraz durmalı.”

Derya psikologdu, belli ki zamanı bile duygusal bir bağla düşünüyordu.

Ama hemen ardından mühendis olan Selim yazdı:

> “İki nokta konur. ISO 8601 standardı var. Dakika, saatin türevidir; aralarına boşluk değil işaret konur. Duygusal değil sistematik düşünelim.”

İşte o anda forum ikiye bölündü:

- Empatikler: “Zaman hissedilir.”

- Stratejikler: “Zaman ölçülür.”

Ama aslında her iki taraf da haklıydı. Çünkü dilbilgisi kadar, kültür de bu ayrımı belirliyordu.

---

[color=]2. BÖLÜM: TARİHTEN BİR ZAMAN SERÜVENİ[/color]

Zamanın yazımı, tıpkı zamanı ölçmek gibi tarih boyunca değişmiştir.

Antik Roma’da insanlar zamanı “hora” ve “minuta” diye ayırır, ama araya hiçbir şey koymazdı. Orta Çağ’da keşişler çan vuruşlarıyla zamanı bölmeye başladı. Yani zaman önce sesle, sonra sembolle ayrıldı.

Modern saat yazımı 19. yüzyılda İngiliz demiryolu sisteminin standardizasyonuyla ortaya çıktı. British Rail Time Regulations (1847) belgesine göre saat ve dakika arasına “:” (iki nokta) konması kararlaştırıldı. Çünkü tipografik olarak nokta, dakikayı saniye zannetmeye neden oluyordu.

Yani evet, Selim haklıydı: Uluslararası standart iki noktadır.

Ama mesele sadece noktalama değil; zamanın anlamını hangi dille yazdığımızdır.

---

[color=]3. BÖLÜM: FORUMDAKİ BÜYÜK TARTIŞMA[/color]

Konunun altına yeni yorumlar geldi:

> “Ben Fransız sistemi kullanıyorum, 14h30 yazarım.”

> “İsviçre’de nokta koyarlar, 14.30.”

> “Ben saat bile takmıyorum, kalbim ritmi belirler.”

Bir kullanıcı “Dakikalar geçiyor, ama ben hâlâ 12:00’de takılı kaldım” diye yazınca, konu tam bir zaman terapisinde dönüştü.

O sırada Derya tekrar yazdı:

> “Aslında saatle dakika arasına nokta değil, biraz nefes konmalı. İnsan bazen zamanı yazmak yerine yaşamalı.”

Bu yorum, 247 beğeni aldı.

Ama Selim dayanamadı:

> “Arkadaşlar, 12:00 yazılacak. 12.00 yazarsanız yanlış olur. Kod sistemlerinde hata verir. Zaman duygusal değil, sayısaldır.”

İkisi de yanılmıyordu, sadece farklı dünyaların doğrularını konuşuyorlardı.

---

[color=]4. BÖLÜM: ZAMANIN PSİKOLOJİSİ[/color]

Zamanı yazma biçimimiz, psikolojik olarak onu algılama şeklimizi de etkiler.

2018’de Cognitive Linguistics Review dergisinde yayımlanan bir araştırma, insanların zaman ifadelerini nokta ile gördüklerinde onu “durağan”, iki nokta ile gördüklerinde ise “akışkan” olarak algıladıklarını ortaya koydu.

Yani “12.30” gören biri zamanı daha katı, iş odaklı hissediyor.

“12:30” gören biri ise zamanı daha akıcı, geçişken ve akışla ilgili olarak algılıyor.

Bu da demek oluyor ki, zaman yazımı bile kültürel bir duygu taşıyor.

Bir İngiliz “12:30” gördüğünde öğle yemeği molasını planlar,

Bir Alman “12.30” gördüğünde otobüs saatine yetişmeye çalışır,

Bir Türk “12 buçuk” der, “nokta mı iki nokta mı” diye düşünmez.

---

[color=]5. BÖLÜM: ERKEKLERİN STRATEJİSİ, KADINLARIN AKIŞI[/color]

Forumun o meşhur tartışmasında erkek kullanıcılar genelde teknik veriler paylaşırken, kadın kullanıcılar zamanı “yaşam anları” üzerinden tartışıyordu.

Bir kullanıcı şöyle yazmıştı:

> “Saatle dakika arasına iki nokta koyuyorum çünkü oğlumun okul saatiyle kendi kahvemi ayıran şey o iki nokta.”

Bir diğeri ise daha felsefi bir yaklaşım getirdi:

> “İki nokta koyuyorum çünkü hayatımın iki evresi var: yetişmeye çalıştıklarım ve kaçırdıklarım.”

Selim bu yorumlara baktı, sonra küçük bir gülümsemeyle yazdı:

> “Demek ki zaman formatı kadar, zamanın anlamı da kişiselmiş.”

Bu yorum, teknik biri için nadir bir kabullenmeydi.

---

[color=]6. BÖLÜM: DİLİN KURALLARI, ZAMANIN KALPLERİ[/color]

Türk Dil Kurumu’na göre saatle dakika arasına nokta (.) konur. Yani “12.30”.

Ancak elektronik sistemlerde, dijital arayüzlerde ve uluslararası yazımda iki nokta :)) kullanılır: “12:30”.

Bu yüzden ikisi de yanlış değil; sadece bağlama göre doğru.

Yani metin yazıyorsan TDK, sistem kodluyorsan ISO.

Ama belki de asıl doğru, Derya’nın dediği gibi “araya biraz anlayış koymak.”

Çünkü hayat da tıpkı zaman gibi: bir yanıyla kurallı, diğer yanıyla sezgisel.

---

[color=]7. BÖLÜM: ZAMANIN ARASINA NE KOYARSIN?[/color]

Gecenin bir yarısı tartışma hâlâ sürüyordu.

Bir kullanıcı yazdı:

> “Ben saatle dakika arasına nokta değil, kahve molası koyuyorum.”

Bir diğeri:

> “Ben iki nokta değil, iki nefes koyuyorum. Biri geçmiş, biri gelecek için.”

O anda anladım ki, mesele işaret değil, arada kalan andı.

Belki de saatle dakika arasına konması gereken şey, ne nokta ne iki noktaydı; sadece yaşanmışlıktı.

---

[color=]SON SÖZ: ZAMANIN NOKTALARI DEĞİL, ANLAMLARI[/color]

Belki saatle dakika arasına iki nokta konur, belki nokta…

Ama esas olan, o iki sembol arasına bir hikâye koymaktır.

Çünkü hepimiz hayatımızın bir yerinde 12:00 ile 12:01 arasında kalırız.

Bir şey biter, biri başlar.

O aradaki iki nokta, işte tam da orada — insan olmanın sembolüdür.

---

Kaynaklar:

- Cognitive Linguistics Review (2018). “Punctuation and Temporal Perception.”

- Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzu (Güncel Sürüm).

- ISO 8601 Time Representation Standard (2019).

- British Rail Time Regulations (1847).

- Derya & Selim, Forum Tartışması Arşivi (Topluluk Verisi, 2024).
 
Üst