Uzun bir müddetdir altın ile ilgili tonumuzun pek de optimist olmadığını fark etmişsinizdir. Bu görüşümüzün gerisinde, pandemi devrinden bu yana kale üzere korunan 1,685 dolar düzeyindeki teknik dayanağın aşağı istikametli geçilmesi yatasa da (teknik yaklaşım), daha da geride, FED’den beklenen faiz artışlarının baskısı, doların bakılırsali gücü ve artan tahvil getirilerinin (temel bakış) altın fiyatları üzerinde dayanılmaz bir baskı kurduğunu itiraf etmek gerekiyor.
FED’den yarın beklenen 75 baz puanlık faiz artışını da şimdiden hesaba katarsak, sene başında göre faizin 375 baz puan faiz artması, doların elini harika güçlendirirken, yükselen ABD faiz oranlarına karşı çok hassas bir yatırım aracı olan altını elde tutmanın fırsat maliyeti her geçen gün artıyor. Altın fiyatları, bu yılın mart ayında ons başına 2,000 dolar düzeyin üzerine çıktığından beri neredeyse 400 dolardan fazla düştü! Teknik bir bakış açısıyla, altında taban ile zirve içinde var olan %50 düzeltme düzeyi 1,616 dolar düzeyinde yer alıyor. Düzeyin aşağı istikametli geçilmesi, birlikteinde daha büyük bir gürültü koparabileceğini düşünüyoruz (bakınız grafik).
FED’in fiyat istikrarının yanı sıra tam istihdam misyonu da birlikte düşünülürse ve geçen hafta FED’in eski lideri Yellen’in söylemiş oldukleri de dikkate alınırsa, FED’in ileriye dönük olarak çizeceği optimist bir yol haritası (faizi artırımlarının erken sonlandırılması gibi) altında saman alevi şeklinde parlamalara ilk etapta niye olabileceğini göz gerisi etmiyoruz. Lâkin, 1,685 dolar düzeyinin üzerinde temiz bir aylık kapanış görmeden, 7 aydır kesintisiz bir biçimde devam eden aşağı taraflı seyrin de bittiğini argüman edemeyiz. Unutmamak gereken bir öbür mevzu ise, 2023 yılında dünyayı bekleyen resesyon niçiniyle, baz metal ve değerli metallere olan ‘talebin’ de düşük seyredeceğini öngörüyoruz.
İçeride ise dün USDTRY kuru 18,62 düzeyindeki bakılırsaceli yatay seyrini müdafaaya devam ederken, BİST100 endeksi günü %2,6 oranında kar ile tamamladı. Borsa İstanbul ana endeksinin dolar bazında 214 düzeyine yükselerek son 2 yılın en yükseğine geldiğini de not edelim. Her ne kadar yabancı yatırımcı son 7 haftada neredeyse 1 milyar dolarlık pay senedi satsa da, endeks yükselişini (enflasyondan kaçan yerli yatırımcının yardımıyla) müdafaaya devam ediyor. Tahvil faizleri ise sürrealist derecede düşük düzeylerde kalmaya devam ederken, dün İş Bankası Genel Müdürü Hakan Ortan, bankaların iktisat modelini baltalayan aktörler üzere gösterilmesine isyan ettiğini belirterek, iktisat modelinin daima birlikte desteklenmesi için Merkez Bankası’nın (TCMB) da bankaları desteklemesi gerektiğini söylemiş oldu.
Dün bültenimizde, menkul değer tesis etme mecburiliği niçiniyle, TL rasyolarında yaşanan anomaliye paralel bankaların TL mevduat faizlerini yükseltmek zorunda kaldıklarını söylemiştik hatta kimi bankalarda bu oranın %30 düzeyine yükseldiğinin de altını çizmiştik. TCMB dün bankalara gönderdiği yazılı talimatta, tahvil yükümlülüğünden kaçınmak için yüksek mevduat faizi uygulamalarının son bulmasını istedi. Son periyotta otoritenin müdahale isteğinin çok arttığını not etmek gerekiyor.
Avrupa Birliği İstatistik Kurumu Eurostat’ın öncü bilgilerine göre euro bölgesinde tüketici meblağları Ekim ayında yıllık bazda %10,7 ile beklentilerin (%10,2) üzerinde artarak yeni bir rekor düzeye yükseldi. Geçtiğimiz ay bu data %9,9 düzeyinde açıklanmıştı. Eurostat’tan yapılan açıklamada güç ve işlenmemiş besin meblağları dışarıda tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon %6,4 ile geçen ayın üzerinde ve %6 olan beklentilerin de üzerinde artış kaydetti. Bir tarafta güç krizi ve Ukrayna savaşı, başka tarafta ise yüksek enflasyonla gayret eden Avrupa’da işlerin yolunda gitmediğini teyit eden bir data ile daha karşı karşıya kalınca, geçen hafta 1,01 düzeyine yükselen EURUSD paritesi, bir daha 0,99 düzeyinin altına sarktı.
Rusya’nın tahıl koridoru muahedesini askıya alması ve daha sonrasında Chicago tahıl borsasında süreç nazarann etkin buğday kontratlarının %6 civarında yükseliş kaydetmesi ile dün global piyasalar olumsuz bir görünüm sergilemişti. Mevzuyu buğday vadeli kontratlarında %5-6 yükseliş kadar sıradanleştirmeyerek, büyük fotoğrafta besin fiyatları üzerinde var olan baskıyı daha da artırarak global bir sorun olarak ele almak gerekiyor. Kış aylarına damga vurması beklenen güç krizi birlikteinde besin şoku ile bir arada ele alınırsa, dar ve orta gelirli nüfusu çok makûs etkileyeceğinin altını çizmek gerekiyor. Bu hepimizi ilgilendiren global bir sorun!
ABD borsaları havanın dün bozuk bulunmasına paralel teknoloji paylarının önderliğinde geceyi %1’e yakın geri çekilme ile tamamladı. Teknoloji kaynaklı satışlar derken mevzunun ne kadar derinlemesine olduğunu bir örnekle anlatmaya çalışayım: Daha sene başında bir vakit içinder ismi Facebook artık ise Meta olan toplumsal süreç platformu, 350 dolardan dün 93 dolar düzeyine kadar düştü!
Küresel mali piyasalar haftanın birinci iş günü satıcılı bir eğilim kaydetmesi akabinde bu sabah hava tam bilakis güneşli. Pasifiğin öbür ucunda, Çin ve Japonya’da açıklanan zayıf PMI verisi ve Kore’de açıklanan zayıf ihracat sayıları ve artan cari açığa karşın, gösterge endeks Tokyo borsası yavaşça artıda bir seyir izlerken, Hong Kong borsası Hang Seng %2,5 ; Kore borsası Kospi ise %1,4 yukarıda işlem görüyor. Kuvvetle mümkün, yatırımcılar yarın FED’i beklerken, faiz artırım hızında olası bir yavaşlamayı satın almayı daha uygun bulduklarını düşünüyoruz. Risk iştahını bir başka kıymetli göstergesi olan Çin Yuanı (CNY), merkez bankasının resmi rehberlik oranını (official guidance rate) 2008 global mali krizinden bu yana en düşük düzeyinde sabitlemesinin akabinde dolar karşısında 15 yılın en düşük düzeyini gördü.
FED faiz sonucu öncesi bekle-gör stratejisinin ile yavaşça çaplı da olsa iyimserliğin korunacağını düşünüyoruz. Brezilya’daki seçimleri muhalefet adayı Lula kazansa da çabucak hemen Lider Bolsonaro’dan tepki gelmemesi ve oyların pek yakın olması başları biraz da olsun kurcalıyor. Brezilya Real’i dün dolar karşısında %5’e yakın bedel kazandı.
Mali piyasaların gündeminde bugün içeride büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi PMI endeksi, İstanbul Bölgesi için İTO enflasyon sayıları; ABD’de ise imalat PMI ve ISM endeksleri takip edilecektir. Reuters anketine göre perşembe günü açıklanacak resmî Ekim ayı TÜFE enflasyonunun %3,6 olarak sonuçlanması ve yıllık gerçekleşmeyi %85,6 ile yeni bir doruğa taşıması bekleniyor.
iktisatbank.com
FED’den yarın beklenen 75 baz puanlık faiz artışını da şimdiden hesaba katarsak, sene başında göre faizin 375 baz puan faiz artması, doların elini harika güçlendirirken, yükselen ABD faiz oranlarına karşı çok hassas bir yatırım aracı olan altını elde tutmanın fırsat maliyeti her geçen gün artıyor. Altın fiyatları, bu yılın mart ayında ons başına 2,000 dolar düzeyin üzerine çıktığından beri neredeyse 400 dolardan fazla düştü! Teknik bir bakış açısıyla, altında taban ile zirve içinde var olan %50 düzeltme düzeyi 1,616 dolar düzeyinde yer alıyor. Düzeyin aşağı istikametli geçilmesi, birlikteinde daha büyük bir gürültü koparabileceğini düşünüyoruz (bakınız grafik).
FED’in fiyat istikrarının yanı sıra tam istihdam misyonu da birlikte düşünülürse ve geçen hafta FED’in eski lideri Yellen’in söylemiş oldukleri de dikkate alınırsa, FED’in ileriye dönük olarak çizeceği optimist bir yol haritası (faizi artırımlarının erken sonlandırılması gibi) altında saman alevi şeklinde parlamalara ilk etapta niye olabileceğini göz gerisi etmiyoruz. Lâkin, 1,685 dolar düzeyinin üzerinde temiz bir aylık kapanış görmeden, 7 aydır kesintisiz bir biçimde devam eden aşağı taraflı seyrin de bittiğini argüman edemeyiz. Unutmamak gereken bir öbür mevzu ise, 2023 yılında dünyayı bekleyen resesyon niçiniyle, baz metal ve değerli metallere olan ‘talebin’ de düşük seyredeceğini öngörüyoruz.
İçeride ise dün USDTRY kuru 18,62 düzeyindeki bakılırsaceli yatay seyrini müdafaaya devam ederken, BİST100 endeksi günü %2,6 oranında kar ile tamamladı. Borsa İstanbul ana endeksinin dolar bazında 214 düzeyine yükselerek son 2 yılın en yükseğine geldiğini de not edelim. Her ne kadar yabancı yatırımcı son 7 haftada neredeyse 1 milyar dolarlık pay senedi satsa da, endeks yükselişini (enflasyondan kaçan yerli yatırımcının yardımıyla) müdafaaya devam ediyor. Tahvil faizleri ise sürrealist derecede düşük düzeylerde kalmaya devam ederken, dün İş Bankası Genel Müdürü Hakan Ortan, bankaların iktisat modelini baltalayan aktörler üzere gösterilmesine isyan ettiğini belirterek, iktisat modelinin daima birlikte desteklenmesi için Merkez Bankası’nın (TCMB) da bankaları desteklemesi gerektiğini söylemiş oldu.
Dün bültenimizde, menkul değer tesis etme mecburiliği niçiniyle, TL rasyolarında yaşanan anomaliye paralel bankaların TL mevduat faizlerini yükseltmek zorunda kaldıklarını söylemiştik hatta kimi bankalarda bu oranın %30 düzeyine yükseldiğinin de altını çizmiştik. TCMB dün bankalara gönderdiği yazılı talimatta, tahvil yükümlülüğünden kaçınmak için yüksek mevduat faizi uygulamalarının son bulmasını istedi. Son periyotta otoritenin müdahale isteğinin çok arttığını not etmek gerekiyor.
Avrupa Birliği İstatistik Kurumu Eurostat’ın öncü bilgilerine göre euro bölgesinde tüketici meblağları Ekim ayında yıllık bazda %10,7 ile beklentilerin (%10,2) üzerinde artarak yeni bir rekor düzeye yükseldi. Geçtiğimiz ay bu data %9,9 düzeyinde açıklanmıştı. Eurostat’tan yapılan açıklamada güç ve işlenmemiş besin meblağları dışarıda tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon %6,4 ile geçen ayın üzerinde ve %6 olan beklentilerin de üzerinde artış kaydetti. Bir tarafta güç krizi ve Ukrayna savaşı, başka tarafta ise yüksek enflasyonla gayret eden Avrupa’da işlerin yolunda gitmediğini teyit eden bir data ile daha karşı karşıya kalınca, geçen hafta 1,01 düzeyine yükselen EURUSD paritesi, bir daha 0,99 düzeyinin altına sarktı.
Rusya’nın tahıl koridoru muahedesini askıya alması ve daha sonrasında Chicago tahıl borsasında süreç nazarann etkin buğday kontratlarının %6 civarında yükseliş kaydetmesi ile dün global piyasalar olumsuz bir görünüm sergilemişti. Mevzuyu buğday vadeli kontratlarında %5-6 yükseliş kadar sıradanleştirmeyerek, büyük fotoğrafta besin fiyatları üzerinde var olan baskıyı daha da artırarak global bir sorun olarak ele almak gerekiyor. Kış aylarına damga vurması beklenen güç krizi birlikteinde besin şoku ile bir arada ele alınırsa, dar ve orta gelirli nüfusu çok makûs etkileyeceğinin altını çizmek gerekiyor. Bu hepimizi ilgilendiren global bir sorun!
ABD borsaları havanın dün bozuk bulunmasına paralel teknoloji paylarının önderliğinde geceyi %1’e yakın geri çekilme ile tamamladı. Teknoloji kaynaklı satışlar derken mevzunun ne kadar derinlemesine olduğunu bir örnekle anlatmaya çalışayım: Daha sene başında bir vakit içinder ismi Facebook artık ise Meta olan toplumsal süreç platformu, 350 dolardan dün 93 dolar düzeyine kadar düştü!
Küresel mali piyasalar haftanın birinci iş günü satıcılı bir eğilim kaydetmesi akabinde bu sabah hava tam bilakis güneşli. Pasifiğin öbür ucunda, Çin ve Japonya’da açıklanan zayıf PMI verisi ve Kore’de açıklanan zayıf ihracat sayıları ve artan cari açığa karşın, gösterge endeks Tokyo borsası yavaşça artıda bir seyir izlerken, Hong Kong borsası Hang Seng %2,5 ; Kore borsası Kospi ise %1,4 yukarıda işlem görüyor. Kuvvetle mümkün, yatırımcılar yarın FED’i beklerken, faiz artırım hızında olası bir yavaşlamayı satın almayı daha uygun bulduklarını düşünüyoruz. Risk iştahını bir başka kıymetli göstergesi olan Çin Yuanı (CNY), merkez bankasının resmi rehberlik oranını (official guidance rate) 2008 global mali krizinden bu yana en düşük düzeyinde sabitlemesinin akabinde dolar karşısında 15 yılın en düşük düzeyini gördü.
FED faiz sonucu öncesi bekle-gör stratejisinin ile yavaşça çaplı da olsa iyimserliğin korunacağını düşünüyoruz. Brezilya’daki seçimleri muhalefet adayı Lula kazansa da çabucak hemen Lider Bolsonaro’dan tepki gelmemesi ve oyların pek yakın olması başları biraz da olsun kurcalıyor. Brezilya Real’i dün dolar karşısında %5’e yakın bedel kazandı.
Mali piyasaların gündeminde bugün içeride büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi PMI endeksi, İstanbul Bölgesi için İTO enflasyon sayıları; ABD’de ise imalat PMI ve ISM endeksleri takip edilecektir. Reuters anketine göre perşembe günü açıklanacak resmî Ekim ayı TÜFE enflasyonunun %3,6 olarak sonuçlanması ve yıllık gerçekleşmeyi %85,6 ile yeni bir doruğa taşıması bekleniyor.
iktisatbank.com