celikci
New member
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: ''Oyun büyüktür, oyun kirlidir, oyun karanlıktır''
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Devlet Bahçeli konuşmasında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Devlet Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:
- Zorlu bir coğrafyada, bölgesel ve küresel hesapların biteviye görüldüğü stratejik bir cephede bin yıldır varlığımızı sürdürüyoruz. Üzerinde yaşadığımız toprakların tarihin hiçbir döneminde sükûnet bulmadığının da farkındayız.
- Jeopolitik ve jeokültürel bilek güreşlerine eklemlenen hâkimiyet ve hükümranlık mücadelelerinin ana fay hatları üzerindeyiz. Bundan mülhem sıcak veya soğuk çatışma ya da gerilim dinamiklerinin ağırlık merkezindeyiz. Doğrusunu isterseniz dünyanın gözü her zaman üzerimizdedir. Her dönemde tüm dikkatler bize çevrilmiştir.
- Medeniyetlerin kavşak noktasında, doğu-batı güzergâhının kesişme alanında yer almamızın avantajları olduğu kadar dezavantajlarını da anlamak ve görmek zorundayız. Maruz kaldığımız muhtelif sorun başlıklarını ele alırken mutlak surette tarih şuurunun rehberliğiyle kararlarımızı somutlaştırmalıyız.
- Samanlıkta, olmayan iğneyi arayanlarla lafla peynir gemisi yürütme gayretkeşliği içinde olan şaşkınları ciddiye almadan, onları ipin üzerinde yürüyen cambazlarıyla şimdiye kadar baş başa bıraktık.
- Yine aynısını yapacağız ancak Türkiye'yi yakın markaja alarak karanlık operasyonların hedef ülkesi haline getirmek için ellerini ovuşturanlara, fırsat kollayanlara, zemin yoklayanlara taviz veremeyiz, buyur edemeyiz, göz yumamayız.
''HEDEF MİLLİ BİRLİK VE HUZUR ORTAMIMIZ''
Türkiye'nin çevresindeki sinsi ve sisli kuşatmanın sertleştiğine, emel sahiplerinin kartlarını açık oynadığına işaret eden Bahçeli, şöyle konuştu:
- Asıl mesele gündemi işgal eden iddia ve isnatların hem taraftarlarından hem de cesametinden çok daha ötesidir. Türk milletinden öç almak için kuyruğa giren yerli ve yabancı mihraklar tacizlerine, tahriklerine, tahrip gücü yüksek şer kampanyalarına şu günlerde hız vermişler, derinlik katmışlardır.
- Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye'mizdir, son yurdumuzdur, milli birlik ve huzur ortamımızdır. Surda gedik açmak gayesiyle hatta kale duvarlarımızı yıkmak maksadıyla sinerjisini ve sistemsel enerjisini Türk ve Türkiye düşmanlığından alan bir tezgah kurulmuştur.
- Bu menfur tezgahın siyaset taşeronları, medya tefrişatçıları, sivil toplum tertipçileri, suç ve terör örgütü temincileri, özellikle de dış tedarikçileri vardır ve bellidir.
''CHP BU PİS SENARYONUN ALT YÜKLENİCİSİ, ÜST FİGÜRANIDIR''
Türkiye'nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabetin devrede olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
- Amaç, Türkiye'nin uluslararası camiada itibarını lekelemek, Türkiye'nin mukavemetini kırarak her türlü müdahaleye açık hale getirmektir. Daha vahimi ise devlet ile millet arasındaki güven bağlarının kopuşuna, hizmetle birlikte nihai aşamada doğal veya doğacak şikayetlerin birbirlerine eklemlenmesini kışkırtıp devlete ve hükümete karşı toplumsal bir direnişin gerekçesini teşkil etmektir.
- CHP bu pis senaryonun alt yüklenicisi, üst figüranıdır. 6 ay içinde başka bir Türkiye'nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kaosun bekçisi, krizin çeşnicisi konumundadır. HDP derseniz Türkiye'nin kalbine hançer sokmak için tetikte bekleyen fitnedir.
- Bizi asıl düşündüren İP'in Başkanı tarafından üstlenilen provokatörlük rolüdür. Geçen haftaki grup konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı'nı katil Netanyahu'ya benzeten ve Siyonizme gülücükler saçan bu şahsın, birkaç gün sonra Rize'yi, ilçeleri İkizdere ve Çayeli'ni ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi çok yönlü incelenmeli ve mercek altına yatırılmalıdır.
- Söz konusu ilçe belediyelerinin MHP yönetiminde bulunduğu göz önüne alındığında nasıl bir oyunun sahnelenmeye çalışıldığı da bariz olarak fark edilecektir. Gerek ilçe başkanlarımız gerekse de belediye başkanlarımız gerginlikleri yatıştırmak için yöre halkını sabır ve sağduyuya davet ederek, teenniyle hareket etmişler ve asla tuzağa düşmemişlerdir.
- İP Başkanı'nın bile bile, inadına yapar gibi, sanki toplumsal huzursuzluğun fitilini tutuşturmak için Rize'ye gitmesi yalnızca düşüncesizlikle, sorumsuzlukla, öngörüsüzlükle izah edilemez. Siyasi hayatı kumpaslarla, yalanlarla, çıkar hesaplarıyla heba olmuş bu şahsın, Netanyahu benzetmesinden sonra Rize'yi ziyareti anlaşılıyor ki baştan aşağıya olay çıkarmak üzere planlanmıştır.
- Arkasından haklı tepkilere küstahça tepki göstermesi, etrafındaki çapulcuların vatandaşlarımıza, esnaflarımıza Vandalca saldırması ağır bir provokasyon halidir. 'Esnaf geziyorum.' diyenler, esnafa tekme tokat musallat olmuşlardır. İP'in Başkanı Rizeli vatandaşlarımızın hassasiyetlerini kaşımanın yanı sıra ateşle oynamış, siyasi öfkeyi körükleyerek şiddet zincirinin tıpkı 1959 Uşak Olayları'nda olduğu gibi ilk halkası olmak için podyuma çıkmış, daha doğrusu çıkarılmıştır.
''OYUN BÜYÜKTÜR, KİRLİDİR''
Bahçeli, son zamanlarda ortaya çıkan mesnetsiz iddiaların, gündeme taşınan melun iftiraların, Türkiye aleyhine icra edilen bölgesel ve küresel operasyonlardan bağımsız ele alınmasının mümkün olmadığını bildirerek, şöyle devam etti:
- Lütfen dikkat buyurunuz; terörle mücadele kahramanca devam ederken, vatan savunması tehditlerin doğduğu alanlarda cesaretle yapılırken, bu mücadelenin içinde yer alan asker ve sivil devlet adamlarını itibarsızlaştırma çabaları hain bir amaca matuftur.
- Hiç kimse aklımızla alay etmesin, sabrımızı yanlışa yormasın, zira biz her şeyin farkındayız. Devletin hükmü şahsiyetini, milletin kutlu varlığını uçuruma çekmek üzerine ifa edilen şirret kampanyayı görüyor ve takip ediyoruz.
- Türkiye’nin önünü kesmek için yarış halinde olanlarla, karar ve irade organlarına ambargo koymak maksadıyla algı düzenekleri kuranlar, herkes bilsin ki, ele ele vermişler, yıkım ittifakının potasında birleşmişlerdir.
- Tekraren uyarıyorum; oyun büyüktür, oyun kirlidir, oyun karanlıktır, çok boyutlu ve çok aktörlüdür. Libya'daki müessir varlığımızın rövanşını almaya çalışıyorlar. Milli davamız Kıbrıs'taki mukavemetimizin, eşit ve egemen iki devlet kararlılığımızın hesabını sormaya kalkıyorlar. Doğu Akdeniz’deki tavizsiz duruşumuzdan korkuyorlar, intikam taassubuyla yanıp kavruluyorlar. Suriye’de, Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgütü PKK/YPG/PYD’ye dünyayı zindan etmemizden dolayı üstümüze geliyorlar, güney sınırlarımız boyunca hayalini kurdukları terör devletinin suya düşmesinden ileri düzeyde gocunuyorlar.
''KANDİL'E TÜRK BAYRAĞINI DİKECEĞİZ''
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin mazlum toplumlara, masum çocuklara, hakkı gasbedilmiş gariplere vicdan seferberliğiyle kol kanat germesinden memnuniyetsizlik duyulduğunu anlatarak, "Boyun eğmediğimiz, 'tamam' demediğimiz, alttan almadığımız, al bayrağın solmasına müsaade etmediğimiz için deliye dönüyorlar, sürekli açığımızı ve zaaf anımızı kolluyorlar. Terörist elebaşları Sofi Nurettin ile Aydın Şimşek’i gömdük ya, işte bunu hazmedemiyorlar." dedi.
Devlet Bahçeli, Allah’ın izniyle Kandil’e Türk bayrağını dikeceklerini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
- İşte bunun için çıldırıyorlar, çılgınlık peşinde koşuyorlar. Siyasi taşeronlarına, '128 milyar dolar nerede sorusunu sorun' dediler, tutmadı. 104 emekli amirale bildiri yayınlattılar, hiç kimse yemedi. Kovid-19 salgınıyla mücadeleyi sekteye uğratmak için her yolu deneyin talimatı verdiler, olmadı. Cumhur İttifakı’nı karalayın, Türkiye’yi kötüleyin, ekonomiyi kötümserliğin tüneline sokun diye iş birlikçilerine tembihte bulundular, küçük bir azınlık haricinde inanan çıkmadı. Şahsım hükümeti, tek adam rejimi, otoriter sistem, yönetilemeyen ülke propagandalarını servis ettiler, başaramadılar.
Bahçeli, çabaların boşuna, heveslerin beyhude olduğunu çünkü Türk milletinin, Cumhurbaşkanı’nın, devletinin, hükümetinin, egemenlik haklarının sonuna kadar destekçisi olduğunu belirtti.
''HİÇ KİMSE İÇİŞLERİ BAKANI'NIN BOYNUNA TASMA GEÇİREMEYECEK''
"Türkiye; sömürge devleti, karpuz cumhuriyeti, aşiretler koalisyonu, kabileler toplamı, suç ve cinayet örgütlerinin tasallutu altındaki bir ülke değildir, hiçbir zaman da olmamış ve olmayacaktır. " ifadesini kullanan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
- Hakikaten bir suç varsa, bu suç tevsik edilmişse, suçluların objektif delil ve belgelerle tespiti yapılmışsa adres bağımsız Türk mahkemeleridir. Bundan ürkmeye, çekinmeye gerek de yoktur. Ancak karambolde siyasi fırsatçılığa kalkışanlar, zalimlerin dolduruşuna gelip, ülkemizin haysiyetini iki paralığa çevirmek için konuşan ve konuşturulanlar iki dünyada bunun hesabını muhakkak vereceklerdir. Bundan kaçış ve kurtuluş imkansızdır.
- İkazen diyorum ki; hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir. Yine hiç kimse TSK'nın onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır.
- Terörle mücadelede destan yazan bir hükümetin, kahraman TSK'nın ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını özellikle ve önemle ifade ediyorum. Konu, devlet-i ebed müddet irademizin korunmasıdır. Konu, devletimizin saygınlığı ve üzerinde titrediğimiz bekasıdır. Herkes yerini yurdunu bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye’nin gündemi video kayıtlarıyla rehin alınamaz, sosyal medya iftiralarıyla ele geçirilemez.
- TBMM Başkanlığı görevini üstlenmiş, ilaveten Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı unvanını taşıyan Sayın Binali Yıldırım’ı evladıyla birlikte töhmet altında bırakmak, uyuşturucu ticaretiyle ilişkilendirmek tek kelimeyle müfteriliktir.
- Bu meselede tarafsız kalmak, köhne köhne tribünde oturup üç maymunu oynamak Türkiye’ye kastetmek için kullanılan ve kiralanan çevrelere destek vermektir. Buna da vatan ve millet sevgisiyle bezenmiş hiç kimsenin hakkı yoktur.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Devlet Bahçeli konuşmasında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Devlet Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:
- Zorlu bir coğrafyada, bölgesel ve küresel hesapların biteviye görüldüğü stratejik bir cephede bin yıldır varlığımızı sürdürüyoruz. Üzerinde yaşadığımız toprakların tarihin hiçbir döneminde sükûnet bulmadığının da farkındayız.
- Jeopolitik ve jeokültürel bilek güreşlerine eklemlenen hâkimiyet ve hükümranlık mücadelelerinin ana fay hatları üzerindeyiz. Bundan mülhem sıcak veya soğuk çatışma ya da gerilim dinamiklerinin ağırlık merkezindeyiz. Doğrusunu isterseniz dünyanın gözü her zaman üzerimizdedir. Her dönemde tüm dikkatler bize çevrilmiştir.
- Medeniyetlerin kavşak noktasında, doğu-batı güzergâhının kesişme alanında yer almamızın avantajları olduğu kadar dezavantajlarını da anlamak ve görmek zorundayız. Maruz kaldığımız muhtelif sorun başlıklarını ele alırken mutlak surette tarih şuurunun rehberliğiyle kararlarımızı somutlaştırmalıyız.
- Samanlıkta, olmayan iğneyi arayanlarla lafla peynir gemisi yürütme gayretkeşliği içinde olan şaşkınları ciddiye almadan, onları ipin üzerinde yürüyen cambazlarıyla şimdiye kadar baş başa bıraktık.
- Yine aynısını yapacağız ancak Türkiye'yi yakın markaja alarak karanlık operasyonların hedef ülkesi haline getirmek için ellerini ovuşturanlara, fırsat kollayanlara, zemin yoklayanlara taviz veremeyiz, buyur edemeyiz, göz yumamayız.
''HEDEF MİLLİ BİRLİK VE HUZUR ORTAMIMIZ''
Türkiye'nin çevresindeki sinsi ve sisli kuşatmanın sertleştiğine, emel sahiplerinin kartlarını açık oynadığına işaret eden Bahçeli, şöyle konuştu:
- Asıl mesele gündemi işgal eden iddia ve isnatların hem taraftarlarından hem de cesametinden çok daha ötesidir. Türk milletinden öç almak için kuyruğa giren yerli ve yabancı mihraklar tacizlerine, tahriklerine, tahrip gücü yüksek şer kampanyalarına şu günlerde hız vermişler, derinlik katmışlardır.
- Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye'mizdir, son yurdumuzdur, milli birlik ve huzur ortamımızdır. Surda gedik açmak gayesiyle hatta kale duvarlarımızı yıkmak maksadıyla sinerjisini ve sistemsel enerjisini Türk ve Türkiye düşmanlığından alan bir tezgah kurulmuştur.
- Bu menfur tezgahın siyaset taşeronları, medya tefrişatçıları, sivil toplum tertipçileri, suç ve terör örgütü temincileri, özellikle de dış tedarikçileri vardır ve bellidir.
''CHP BU PİS SENARYONUN ALT YÜKLENİCİSİ, ÜST FİGÜRANIDIR''
Türkiye'nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabetin devrede olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
- Amaç, Türkiye'nin uluslararası camiada itibarını lekelemek, Türkiye'nin mukavemetini kırarak her türlü müdahaleye açık hale getirmektir. Daha vahimi ise devlet ile millet arasındaki güven bağlarının kopuşuna, hizmetle birlikte nihai aşamada doğal veya doğacak şikayetlerin birbirlerine eklemlenmesini kışkırtıp devlete ve hükümete karşı toplumsal bir direnişin gerekçesini teşkil etmektir.
- CHP bu pis senaryonun alt yüklenicisi, üst figüranıdır. 6 ay içinde başka bir Türkiye'nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kaosun bekçisi, krizin çeşnicisi konumundadır. HDP derseniz Türkiye'nin kalbine hançer sokmak için tetikte bekleyen fitnedir.
- Bizi asıl düşündüren İP'in Başkanı tarafından üstlenilen provokatörlük rolüdür. Geçen haftaki grup konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı'nı katil Netanyahu'ya benzeten ve Siyonizme gülücükler saçan bu şahsın, birkaç gün sonra Rize'yi, ilçeleri İkizdere ve Çayeli'ni ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi çok yönlü incelenmeli ve mercek altına yatırılmalıdır.
- Söz konusu ilçe belediyelerinin MHP yönetiminde bulunduğu göz önüne alındığında nasıl bir oyunun sahnelenmeye çalışıldığı da bariz olarak fark edilecektir. Gerek ilçe başkanlarımız gerekse de belediye başkanlarımız gerginlikleri yatıştırmak için yöre halkını sabır ve sağduyuya davet ederek, teenniyle hareket etmişler ve asla tuzağa düşmemişlerdir.
- İP Başkanı'nın bile bile, inadına yapar gibi, sanki toplumsal huzursuzluğun fitilini tutuşturmak için Rize'ye gitmesi yalnızca düşüncesizlikle, sorumsuzlukla, öngörüsüzlükle izah edilemez. Siyasi hayatı kumpaslarla, yalanlarla, çıkar hesaplarıyla heba olmuş bu şahsın, Netanyahu benzetmesinden sonra Rize'yi ziyareti anlaşılıyor ki baştan aşağıya olay çıkarmak üzere planlanmıştır.
- Arkasından haklı tepkilere küstahça tepki göstermesi, etrafındaki çapulcuların vatandaşlarımıza, esnaflarımıza Vandalca saldırması ağır bir provokasyon halidir. 'Esnaf geziyorum.' diyenler, esnafa tekme tokat musallat olmuşlardır. İP'in Başkanı Rizeli vatandaşlarımızın hassasiyetlerini kaşımanın yanı sıra ateşle oynamış, siyasi öfkeyi körükleyerek şiddet zincirinin tıpkı 1959 Uşak Olayları'nda olduğu gibi ilk halkası olmak için podyuma çıkmış, daha doğrusu çıkarılmıştır.
''OYUN BÜYÜKTÜR, KİRLİDİR''
Bahçeli, son zamanlarda ortaya çıkan mesnetsiz iddiaların, gündeme taşınan melun iftiraların, Türkiye aleyhine icra edilen bölgesel ve küresel operasyonlardan bağımsız ele alınmasının mümkün olmadığını bildirerek, şöyle devam etti:
- Lütfen dikkat buyurunuz; terörle mücadele kahramanca devam ederken, vatan savunması tehditlerin doğduğu alanlarda cesaretle yapılırken, bu mücadelenin içinde yer alan asker ve sivil devlet adamlarını itibarsızlaştırma çabaları hain bir amaca matuftur.
- Hiç kimse aklımızla alay etmesin, sabrımızı yanlışa yormasın, zira biz her şeyin farkındayız. Devletin hükmü şahsiyetini, milletin kutlu varlığını uçuruma çekmek üzerine ifa edilen şirret kampanyayı görüyor ve takip ediyoruz.
- Türkiye’nin önünü kesmek için yarış halinde olanlarla, karar ve irade organlarına ambargo koymak maksadıyla algı düzenekleri kuranlar, herkes bilsin ki, ele ele vermişler, yıkım ittifakının potasında birleşmişlerdir.
- Tekraren uyarıyorum; oyun büyüktür, oyun kirlidir, oyun karanlıktır, çok boyutlu ve çok aktörlüdür. Libya'daki müessir varlığımızın rövanşını almaya çalışıyorlar. Milli davamız Kıbrıs'taki mukavemetimizin, eşit ve egemen iki devlet kararlılığımızın hesabını sormaya kalkıyorlar. Doğu Akdeniz’deki tavizsiz duruşumuzdan korkuyorlar, intikam taassubuyla yanıp kavruluyorlar. Suriye’de, Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgütü PKK/YPG/PYD’ye dünyayı zindan etmemizden dolayı üstümüze geliyorlar, güney sınırlarımız boyunca hayalini kurdukları terör devletinin suya düşmesinden ileri düzeyde gocunuyorlar.
''KANDİL'E TÜRK BAYRAĞINI DİKECEĞİZ''
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin mazlum toplumlara, masum çocuklara, hakkı gasbedilmiş gariplere vicdan seferberliğiyle kol kanat germesinden memnuniyetsizlik duyulduğunu anlatarak, "Boyun eğmediğimiz, 'tamam' demediğimiz, alttan almadığımız, al bayrağın solmasına müsaade etmediğimiz için deliye dönüyorlar, sürekli açığımızı ve zaaf anımızı kolluyorlar. Terörist elebaşları Sofi Nurettin ile Aydın Şimşek’i gömdük ya, işte bunu hazmedemiyorlar." dedi.
Devlet Bahçeli, Allah’ın izniyle Kandil’e Türk bayrağını dikeceklerini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
- İşte bunun için çıldırıyorlar, çılgınlık peşinde koşuyorlar. Siyasi taşeronlarına, '128 milyar dolar nerede sorusunu sorun' dediler, tutmadı. 104 emekli amirale bildiri yayınlattılar, hiç kimse yemedi. Kovid-19 salgınıyla mücadeleyi sekteye uğratmak için her yolu deneyin talimatı verdiler, olmadı. Cumhur İttifakı’nı karalayın, Türkiye’yi kötüleyin, ekonomiyi kötümserliğin tüneline sokun diye iş birlikçilerine tembihte bulundular, küçük bir azınlık haricinde inanan çıkmadı. Şahsım hükümeti, tek adam rejimi, otoriter sistem, yönetilemeyen ülke propagandalarını servis ettiler, başaramadılar.
Bahçeli, çabaların boşuna, heveslerin beyhude olduğunu çünkü Türk milletinin, Cumhurbaşkanı’nın, devletinin, hükümetinin, egemenlik haklarının sonuna kadar destekçisi olduğunu belirtti.
''HİÇ KİMSE İÇİŞLERİ BAKANI'NIN BOYNUNA TASMA GEÇİREMEYECEK''
"Türkiye; sömürge devleti, karpuz cumhuriyeti, aşiretler koalisyonu, kabileler toplamı, suç ve cinayet örgütlerinin tasallutu altındaki bir ülke değildir, hiçbir zaman da olmamış ve olmayacaktır. " ifadesini kullanan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
- Hakikaten bir suç varsa, bu suç tevsik edilmişse, suçluların objektif delil ve belgelerle tespiti yapılmışsa adres bağımsız Türk mahkemeleridir. Bundan ürkmeye, çekinmeye gerek de yoktur. Ancak karambolde siyasi fırsatçılığa kalkışanlar, zalimlerin dolduruşuna gelip, ülkemizin haysiyetini iki paralığa çevirmek için konuşan ve konuşturulanlar iki dünyada bunun hesabını muhakkak vereceklerdir. Bundan kaçış ve kurtuluş imkansızdır.
- İkazen diyorum ki; hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir. Yine hiç kimse TSK'nın onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır.
- Terörle mücadelede destan yazan bir hükümetin, kahraman TSK'nın ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını özellikle ve önemle ifade ediyorum. Konu, devlet-i ebed müddet irademizin korunmasıdır. Konu, devletimizin saygınlığı ve üzerinde titrediğimiz bekasıdır. Herkes yerini yurdunu bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye’nin gündemi video kayıtlarıyla rehin alınamaz, sosyal medya iftiralarıyla ele geçirilemez.
- TBMM Başkanlığı görevini üstlenmiş, ilaveten Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı unvanını taşıyan Sayın Binali Yıldırım’ı evladıyla birlikte töhmet altında bırakmak, uyuşturucu ticaretiyle ilişkilendirmek tek kelimeyle müfteriliktir.
- Bu meselede tarafsız kalmak, köhne köhne tribünde oturup üç maymunu oynamak Türkiye’ye kastetmek için kullanılan ve kiralanan çevrelere destek vermektir. Buna da vatan ve millet sevgisiyle bezenmiş hiç kimsenin hakkı yoktur.