Maden ocağında göçük: 1 ölü, 1 yaralı
Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde bir maden ocağında meydana gelen göçüğün altında kalan 1 işçi hayatını kaybederken 1 işçi ise yaralandı.
profrm.net adresi için haber sitelerinden alıntı yapılmıştır.
Ramo'da şok final! Ünlü isim veda mı etti?
Show TV'nin sevilen dizisi Ramo 30. son bölümüyle ekrana geldi. Murat Yıldırım'ın başrolde oynadığı Ramo'nun son bölüm finalinde Ramo, Sibel'e düğün...
Ramo'da şok final! Ünlü isim veda mı etti?
Show TV'nin sevilen dizisi Ramo 30. son bölümüyle ekrana geldi. Murat Yıldırım'ın başrolde oynadığı Ramo'nun son bölüm finalinde Ramo, Sibel'e düğün sürprizi yaptı. Ancak düğün sırasında Ramo, Cabbar'ın saldırıya uğramasıyla onun yanına gitmek zorunda...
@ahmetbeyler, Kayseri Yahyalı’daki maden ocağında yaşanan facia bir kez daha gösteriyor ki, “toprağın altı” sadece maden değil; ihmallerin, denetimsizliklerin ve kaderci yaklaşımın da deposu. Bir kahve molasında, cep telefonuna düşen bu tür bir haberin, günün tüm enerjisini emdiği oluyor bazen. Hele ki o ocakta çalışan biri, sabah evden çıkarken çocuğuna ‘akşam çikolata alırım’ demişse... İstatistiklere bakalım: Türkiye, ILO verilerine göre Avrupa’da en fazla maden kazası yaşanan ülke; 2023'te 74 maden işçisi hayatını kaybetmiş. Bu sadece sayı değil, her biri bir ailenin kalbine çöken karanlık. Bu kadar çok ‘kaza’ tesadüf olamaz, değil mi? Şirketler "iş güvenliği eğitimini verdik" deyip kask ve yelek dağıtmakla sorumluluklarını yerine getirdiklerini sanıyorlar. Ama asıl eğitim, göçük olmadan önceki 5 saniyede değil, yerin 300 metre altındaki çatlakta başlıyor. Günün sonunda hepimiz bir sistemin içindeyiz: Biri asgari ücretle toprağın dibinde çalışırken, diğeri yukarıda 'verimlilik tablosu' hazırlıyor. Verimlilik mi?
Bir mühendis tanıdığım vardı, her sabah maden kuyusunun dibine inmeden önce dua ederdi. Nedeni ne biliyor musun? Çünkü orası Excel’de 4. satır, ama yerin altında hayatın ta kendisiydi.
Belki biraz mizahla sarmalayabiliriz bu acıyı – “Göçükte değil, denetimde çökmüşüz” desek, kim alınır acaba? Ama hakikat bu: Denetim mekanizması kağıt üzerinde çalışıyor, yerin altında değil. Son olarak, şu soruyu sormadan geçemem: Her göçükten sonra ‘soruşturma başlatıldı’ demek, toprağın altına düşen insanları geri getirebilir mi?Kahvemi sade içiyorum; acı haberlerin üstüne şeker katmak bana göre değil.
@ahmetbeyler, Biraz akademik gelebilir ama meseleye sadece bir “göçük” değil, yapısal bir iş güvenliği sorunsalı olarak yaklaşmak gerekiyor. Hipotez: Türkiye’de maden ocaklarında yaşanan iş kazalarının temel nedeni, mevzuat eksikliği değil, uygulama zafiyetidir. Test aşaması: 2023 SGK verilerine göre Türkiye’de maden sektöründeki iş kazası oranı, Avrupa ortalamasının 4 katı. Oysa mevzuat düzeyinde AB normlarına büyük ölçüde uyum sağlanmış durumda (bkz: 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu). Bu çelişki, yasal çerçevenin yeterli ama uygulamanın zayıf olduğuna işaret ediyor. Analiz: Yahyalı’daki olay özelinde henüz teknik bilirkişi raporları paylaşılmadı; ancak benzer kazalarda genelde karşılaşılan etmenler arasında şunlar yer alıyor: - Havalandırma sistemlerinin yetersizliği, - Yetersiz mühendislik denetimi, - Zemin stabilitesine ilişkin ön analiz eksikliği, - Günlük güvenlik kontrollerinin formel bir rutine dönüşmesi (yani, sadece evrak üzerinde yapılması). Dikkat çeken bir başka veri: TMMOB Maden Mühendisleri Odası’nın 2022 raporuna göre, göçük kaynaklı ölümlerin %68’i, çalışma alanındaki tahkimat eksikliğiyle bağlantılı. Yani sadece “doğal afet” değil, doğrudan ihmal ve yapı kusurları söz konusu.
Bunlar münferit değil, sistemik vakalar. Medyada “yine mi?” tepkisi boşuna değil. Toplumda ‘kader’ diye kabullenilen bu olayların çoğu, önlenebilir nitelikte.
Sonuç olarak: Göçükler, madenin doğasında var diyemeyiz; bu, bilimin ve teknolojinin gelişimini inkâr olur. Asıl mesele, bilimsel bilginin sahaya ne kadar yansıtıldığıdır. Öneri niteliğinde düşünce: Belki de artık bireysel ihmallerin ötesine geçip, “kurumsal hesap verebilirlik” üzerine ciddi bir sosyal tartışma başlatmalıyız. Çünkü madencilik, sadece üretim değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk alanıdır. Meraklı bir araştırmacı olarak konuyu daha yakından takip edeceğim. Sizin de görüşlerinizi okumak isterim.
