Kuzey İrlanda’da yapılan bir araştırma, ders sırasında hayallere dalıp gitmenin okul çağındaki çocukların öğrenme seviyesini etkilediğini ortaya koydu.
Araştırmaya göre, dersten kopup hayallere dalan çocukların öğrendiği bilgiler, dersi dikkatle dinleyenlere oranla daha az.
Belfast’taki Queen Üniversitesi’nin araştırması, küçük çocuklarda ders sırasında öteki şeyler düşünmenin, diğer bir deyişle “zihin gezinmesinin” (mind wandering) öğrenmeyi nasıl etkilediğini inceleyen birinci bilimsel çalışma.
6-11 yaş aralığındaki 97 çocuğun katıldığı araştırma için, Antik Yunan devrinde yaşayan bir firavuna ilişkin kurgu bir öykünün kaydı dinletildi.
Bu çocuklara, kıssayı hâlâ dikkatle dinlediklerini test etmek için 2 dakikada bir sorular soruldu.
Hikaye bitmiş oldukten daha sonra da çocuklara neleri hatırladıklarını anlamak için 10 soru yöneltildi. Çocuklara öyküyü beğenip beğenmedikleri ve kıssanın ilgilerini çekip çekmediği ile ilgili sorular da soruldu.
Hikaye sırasında en sık “hülyalara dalan” çocukların kıssaya dair daha az şey hatırladığı gözlemlendi. Bu da hayal kurmanın çocukların öğrenmesini etkilediğine işaret etti.
Sürenin çeyreği boyunca çocuklar hayallere daldı
Uzmanlar, hayal kurmanın ve dikkat dağılmasının çocuklarda kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
Queen Üniversitesi’nin araştırması da, deneyin yapıldığı müddetin çeyreği boyunca, çocukların istemsiz olarak hayal kurduğunu ortaya koydu.
Araştırmanın muharrirleri, “Bildiğimiz kadarıyla bu, çocuk örneklemi üzerinden zihin gezinmesi ile öğrenme içindeki bağlantıyı inceleyen birinci araştırma” dedi.
BBC’ye konuşan araştırmanın muharrirlerinden Dr. Agnieszka Graham bu bağlantıyı inceleyerek, küçük yaşlarındaki öğrencilerde dalgınlığı önleyecek yolları daha kolay bulabileceğimizi belirtti.
Derse ilgi fazlaysa hayal kurma azalıyor
Gün ortasında hayal kurmak, hem yetişkinler tıpkı vakitte çocuklar içinde yaygın.
Bu alanda daha evvel yetişkinleri odağına alan araştırmalar yapılmış, hayal kurmanın “okuma üzere farklı öğrenme aktivitelerindeki performansı azalttığı” ortaya konmuştu.
Queen Üniversitesi’nin raporuna nazaran, şayet çocuklar derse daha fazla ilgiliyse, daha az hayal kuruyor.
Hayal kurmanın “eğitimsel aktiviteler” sırasında çocuklar için ziyanlı olabileceğine dikkat çekilen raporda, “Çocukların bir bahse olan ilgisi, zihnin ne kadar gezindiğini de etkiliyor, bu da iştirakçilerin dinledikleri öyküyü hatırlama yetkinliğine tesir ediyor” denildi.
Dr. Graham, çocukların ne vakit ve niye ders sırasında hayal kurduğunu araştırmanın, öğretmenlerin dalgınlığın önüne geçmesini sağlayabileceğini söylemiş oldu.
Okullarda ders sırasında dalıp giden çocukların çoğunlukla başının belaya girdiğini, dikkatsizlikle ve saygısızlıkla suçlandıklarını söz eden Dr. Graham, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Buna rağmen, araştırmamız yetişkinler üzere çocukların da devamlı olarak büsbütün konsantre olamadığını, okul günlerinin aşikâr bir kısmında akıllarının öteki yere gidebildiğini gösterdi.
Araştırmaya göre, dersten kopup hayallere dalan çocukların öğrendiği bilgiler, dersi dikkatle dinleyenlere oranla daha az.
Belfast’taki Queen Üniversitesi’nin araştırması, küçük çocuklarda ders sırasında öteki şeyler düşünmenin, diğer bir deyişle “zihin gezinmesinin” (mind wandering) öğrenmeyi nasıl etkilediğini inceleyen birinci bilimsel çalışma.
6-11 yaş aralığındaki 97 çocuğun katıldığı araştırma için, Antik Yunan devrinde yaşayan bir firavuna ilişkin kurgu bir öykünün kaydı dinletildi.
Bu çocuklara, kıssayı hâlâ dikkatle dinlediklerini test etmek için 2 dakikada bir sorular soruldu.
Hikaye bitmiş oldukten daha sonra da çocuklara neleri hatırladıklarını anlamak için 10 soru yöneltildi. Çocuklara öyküyü beğenip beğenmedikleri ve kıssanın ilgilerini çekip çekmediği ile ilgili sorular da soruldu.
Hikaye sırasında en sık “hülyalara dalan” çocukların kıssaya dair daha az şey hatırladığı gözlemlendi. Bu da hayal kurmanın çocukların öğrenmesini etkilediğine işaret etti.
Sürenin çeyreği boyunca çocuklar hayallere daldı
Uzmanlar, hayal kurmanın ve dikkat dağılmasının çocuklarda kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
Queen Üniversitesi’nin araştırması da, deneyin yapıldığı müddetin çeyreği boyunca, çocukların istemsiz olarak hayal kurduğunu ortaya koydu.
Araştırmanın muharrirleri, “Bildiğimiz kadarıyla bu, çocuk örneklemi üzerinden zihin gezinmesi ile öğrenme içindeki bağlantıyı inceleyen birinci araştırma” dedi.
BBC’ye konuşan araştırmanın muharrirlerinden Dr. Agnieszka Graham bu bağlantıyı inceleyerek, küçük yaşlarındaki öğrencilerde dalgınlığı önleyecek yolları daha kolay bulabileceğimizi belirtti.
Derse ilgi fazlaysa hayal kurma azalıyor
Gün ortasında hayal kurmak, hem yetişkinler tıpkı vakitte çocuklar içinde yaygın.
Bu alanda daha evvel yetişkinleri odağına alan araştırmalar yapılmış, hayal kurmanın “okuma üzere farklı öğrenme aktivitelerindeki performansı azalttığı” ortaya konmuştu.
Queen Üniversitesi’nin raporuna nazaran, şayet çocuklar derse daha fazla ilgiliyse, daha az hayal kuruyor.
Hayal kurmanın “eğitimsel aktiviteler” sırasında çocuklar için ziyanlı olabileceğine dikkat çekilen raporda, “Çocukların bir bahse olan ilgisi, zihnin ne kadar gezindiğini de etkiliyor, bu da iştirakçilerin dinledikleri öyküyü hatırlama yetkinliğine tesir ediyor” denildi.
Dr. Graham, çocukların ne vakit ve niye ders sırasında hayal kurduğunu araştırmanın, öğretmenlerin dalgınlığın önüne geçmesini sağlayabileceğini söylemiş oldu.
Okullarda ders sırasında dalıp giden çocukların çoğunlukla başının belaya girdiğini, dikkatsizlikle ve saygısızlıkla suçlandıklarını söz eden Dr. Graham, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Buna rağmen, araştırmamız yetişkinler üzere çocukların da devamlı olarak büsbütün konsantre olamadığını, okul günlerinin aşikâr bir kısmında akıllarının öteki yere gidebildiğini gösterdi.
- ‘Akıllı telefonlar çocuk sıhhatini bozuyor’
- Çin’de öğrencilere beyin dalgalarını ölçen aygıt taktıran ilkokul, ailelerin şikâyetiyle uygulamaya son verdi
- Dikkati geliştirecek 5 yöntem