Gökbilimciler, kozmosun bilinen en büyük yıldızının şimdiye kadarki en net imajını elde etti. Bulgular, dev yıldızların daha evvel düşünüldüğü kadar büyük olmayabileceğini gösteriyor.
Independent Türkçe’nin haberine nazaran, bilinen en büyük yıldızlardan kimilerinin nasıl oluştuğunu anlamaya çalışan bilim insanları, çoklukla tozla kaplı yıldız kümelerinin kalabalık merkezlerinde bulunduklarından, müşahede imgelerini elde etmekte zorlaşıyor. Araştırmacılar, ayrıyeten bu cins yıldızların güç rezervlerini yalnızca birkaç milyon yıl ortasında tüketerek süratli yaşayıp genç öldüğünü söylüyor.
Dev yıldız güneş kütlesinin yalnızca 170 ila 230 katı olabilir
Şili’de bulunan ve Amerika Birleşik Devletleri(ABD) Ulusal Bilim Vakfı’na bağlı NOIRLab’ın işlettiği Memleketler arası Gemini Gözlemevi’nin kesimi olan 8,1 metrelik Gemini South teleskobunu kullanan gökbilimciler, bilinen en büyük yıldız olan R136a1’in şimdiye kadarki en net imgesini elde etti. Geçmiş çalışmalar R136a1’in Güneş’in 250 ila 320 katı kütleye sahip olduğunu öne sürerken, yeni müşahedeler bu dev yıldızın güneş kütlesinin yalnızca 170 ila 230 katı olabileceğini gösteriyor. R136a1 hâlâ bilinen en büyük yıldız olarak nitelendirilmesine rağmen gökbilimcilere göre bulgular, “yıldız kütleleri üstündeki üst sonun öncesinden düşünülenden daha düşük olabileceğini ” gösteriyor.
Çalışma sonuçlarının, Güneş’in kütlesinin 150 katından fazla olan yıldızların yıkıcı patlamalı mevti sırasında ortaya çıkan helyumdan daha ağır elementlerin cihandaki kökeni üzerine çıkarımları da var.
Binlerce kısa pozlama imgesi alınarak bulanık ortadan kaldırılıyor
Devasa yıldızın daha evvel teleskopla yapılan müşahedelerinde, yakınındaki kümenin üyesi tüm yıldızları tek tek seçecek kadar net imajlar elde edilememişti. Ama yeni çalışmada, Gemini South’un Zorro aygıtı “benek görüntüleme ” olarak bilinen bir teknik kullanarak evvelki müşahedelerin çözünürlüğünü aştı. Bu teknik, yer tabanlı teleskopların Dünya atmosferinin bulanıklaştırıcı etkisinin üstesinden gelmesini sağlarken, araştırmacılar, binlerce kısa pozlama imajı alınan bu tekniği kullanıp dataları işleyerek, bulanıklığın neredeyse tamamını ortadan kaldırdı.
Çalışmanın ortak müelliflerinden Ricardo Salinas, “Bu sonuç, hakikat şartlar göz önüne alınarak hudutları zorlanan 8,1 metrelik bir teleskobun, açısal çözünürlük kelam konusu olduğunda yalnızca Hubble Uzay Teleskobu’na değil, James Webb Uzay Teleskobu’na da rakip olabileceğini gösteriyor. neticelerimızı yorumlarken dikkatli olunmasını tavsiye etsek de müşahedelerimiz en büyük yıldızların bir vakit içinder düşünüldüğü kadar büyük olmayabileceğini gösteriyor ” diye konuştu.
Independent Türkçe’nin haberine nazaran, bilinen en büyük yıldızlardan kimilerinin nasıl oluştuğunu anlamaya çalışan bilim insanları, çoklukla tozla kaplı yıldız kümelerinin kalabalık merkezlerinde bulunduklarından, müşahede imgelerini elde etmekte zorlaşıyor. Araştırmacılar, ayrıyeten bu cins yıldızların güç rezervlerini yalnızca birkaç milyon yıl ortasında tüketerek süratli yaşayıp genç öldüğünü söylüyor.
Dev yıldız güneş kütlesinin yalnızca 170 ila 230 katı olabilir
Şili’de bulunan ve Amerika Birleşik Devletleri(ABD) Ulusal Bilim Vakfı’na bağlı NOIRLab’ın işlettiği Memleketler arası Gemini Gözlemevi’nin kesimi olan 8,1 metrelik Gemini South teleskobunu kullanan gökbilimciler, bilinen en büyük yıldız olan R136a1’in şimdiye kadarki en net imgesini elde etti. Geçmiş çalışmalar R136a1’in Güneş’in 250 ila 320 katı kütleye sahip olduğunu öne sürerken, yeni müşahedeler bu dev yıldızın güneş kütlesinin yalnızca 170 ila 230 katı olabileceğini gösteriyor. R136a1 hâlâ bilinen en büyük yıldız olarak nitelendirilmesine rağmen gökbilimcilere göre bulgular, “yıldız kütleleri üstündeki üst sonun öncesinden düşünülenden daha düşük olabileceğini ” gösteriyor.
Çalışma sonuçlarının, Güneş’in kütlesinin 150 katından fazla olan yıldızların yıkıcı patlamalı mevti sırasında ortaya çıkan helyumdan daha ağır elementlerin cihandaki kökeni üzerine çıkarımları da var.
Binlerce kısa pozlama imgesi alınarak bulanık ortadan kaldırılıyor
Devasa yıldızın daha evvel teleskopla yapılan müşahedelerinde, yakınındaki kümenin üyesi tüm yıldızları tek tek seçecek kadar net imajlar elde edilememişti. Ama yeni çalışmada, Gemini South’un Zorro aygıtı “benek görüntüleme ” olarak bilinen bir teknik kullanarak evvelki müşahedelerin çözünürlüğünü aştı. Bu teknik, yer tabanlı teleskopların Dünya atmosferinin bulanıklaştırıcı etkisinin üstesinden gelmesini sağlarken, araştırmacılar, binlerce kısa pozlama imajı alınan bu tekniği kullanıp dataları işleyerek, bulanıklığın neredeyse tamamını ortadan kaldırdı.
Çalışmanın ortak müelliflerinden Ricardo Salinas, “Bu sonuç, hakikat şartlar göz önüne alınarak hudutları zorlanan 8,1 metrelik bir teleskobun, açısal çözünürlük kelam konusu olduğunda yalnızca Hubble Uzay Teleskobu’na değil, James Webb Uzay Teleskobu’na da rakip olabileceğini gösteriyor. neticelerimızı yorumlarken dikkatli olunmasını tavsiye etsek de müşahedelerimiz en büyük yıldızların bir vakit içinder düşünüldüğü kadar büyük olmayabileceğini gösteriyor ” diye konuştu.