Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ankara’da düzenlenen İklim Değişikliği ve Ahenk Uyum Heyeti Toplantısı’na başkanlık etti. Geçen ayki şura toplantısında Ulusal Katkı Beyanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine gelecek olan İklim Kanunu’nun görüşüldüğünü belirten Bakan Kurum, bugünkü görüşmede ise Ulusal Katkı Beyanı’nın kesin halini görüşerek, karara varılacağını bildirdi. Mısır’da 6-18 Kasım’da düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 27. Taraflar Konferansı’na (COP27) katılacaklarını söyleyen Bakan Kurum, son formu verilen Ulusal Katkı Beyanı’nı BM İklim Değişikliği Çerçeve Kontratı Sekretaryası’na sunacaklarını tabir etti.
‘Gelecek ismine değerli kararlar’
Bakan Kurum, Mısır’da yapılacak toplantı öncesinde gerçekleştirilmesi hedeflenen mevzuların bu toplantıyla netleşeceğini vurgulayarak, “Mısır’da yapacağımız toplantı öncesinde hem iklim değişikliğiyle çabamızı tıpkı vakitte Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu çerçevesinde önümüzdeki 30 yıla ait tüm bakanlıkların ortaya koyacağı irade ve belirleyeceğimiz amaçlar, atacağımız adımları netleştirecek, önümüzdeki 30 yıla, 2053’e ait stratejileri netleştirmiş olacağız. Yüzyıllık planları hayata geçiriyoruz ve bu noktada bugün alacağımız sonucun önümüzdeki yüzyıla ait ülkemiz, bölümlerimiz ve geleceğimiz ismine alacağımız en kıymetli kararlardan olacağını düşünüyorum” sözlerini kullandı.
‘Ülkemizin kendi kendine yeten bir ülke olması için çalışıyoruz’
Bakan Kurum, insanı ve doğayı merkeze alarak yürüttükleri kentleşme modeline vurgu yaparak, “Medeniyetimizin bize tanım ettiği kentleşme modeliyle çevreyi, insanı, doğayı merkeze alan toplumsal devlet anlayışıyla başlatmış olduğumız sürdürülebilir devlet anlayışına geçeceğimiz bir sistemin omurgasını oluşturacak. Kendi kendine her alanda yeten ülkeler bundan daha sonraki süreçte de fazlaca daha fazla öne çıkacak. Burada belirleyeceğimiz ve alacağımız kararlar, ülkemizin tarımda, güç bölümünde, turizmde, etraf ve şehircilikte kendi kendine yeten bir ülke olması için çalışmalarımızı yürütüyoruz” diye konuştu.
‘2053 net sıfır emisyon hedefi’
“İklim Kanunu, ülkemizi 2053 net sıfır emisyon maksadı ve yeşil kalkınma yolunda dünyada model bir ülke yapacak”
Türkiye’nin yeni yüzyılda iklim değişikliği ile uğraşta örnek olacağını tabir eden Bakan Kurum, TBMM’de çıkacak İklim Kanunu’yla 2053 net sıfır emisyon amacı ve yeşil kalkınma yolunda dünyada model bir ülke olacağını tabir etti. Dünyanın geleceği için Bakanlık olarak değerli adımları attıklarını söyleyen Bakan Kurum, kelamlarını şu biçimde tamamladı:
‘Ortak müşterekte buluşmak zorundayız’
“Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ‘2053 net sıfır emisyon’ gayesini yakalamak için bakanlıklarımızda atılacak adımları belirlememiz gerekiyor. Bu maksatlar doğrultusunda bireyler değişse de bakanlıklarımızca atılan adımlar, ülkemizin tabiatla dost bir biçimde kalkınmasında rol alacaktır. Bizim medeniyetimizde aldığımız ilhamla tarihi yapıtlarımızı, doğal güzelliklerimizi de korumak zorundayız. Türkiye Yüzyılı vizyonuna ait bakanlıklarımız çalışmalarını sundu. Biz de etraf, şehircilik ve iklim değişikliği hususlarında çalışmalarımızı yapıyoruz. Ülkemizin renklerini ve doğayı merkeze alan Ulusal Katkı Beyanı’nı hazırlarken vatandaşımızı, sanayicimizi, çiftçimizi, toplumun tüm kesitlerini içine alan, kimsenin geride bırakılmadığı anlayışıyla çalışmaları yürütmek zorundayız. Ortak müşterekte buluşmak zorundayız.”
‘Gelecek ismine değerli kararlar’
Bakan Kurum, Mısır’da yapılacak toplantı öncesinde gerçekleştirilmesi hedeflenen mevzuların bu toplantıyla netleşeceğini vurgulayarak, “Mısır’da yapacağımız toplantı öncesinde hem iklim değişikliğiyle çabamızı tıpkı vakitte Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu çerçevesinde önümüzdeki 30 yıla ait tüm bakanlıkların ortaya koyacağı irade ve belirleyeceğimiz amaçlar, atacağımız adımları netleştirecek, önümüzdeki 30 yıla, 2053’e ait stratejileri netleştirmiş olacağız. Yüzyıllık planları hayata geçiriyoruz ve bu noktada bugün alacağımız sonucun önümüzdeki yüzyıla ait ülkemiz, bölümlerimiz ve geleceğimiz ismine alacağımız en kıymetli kararlardan olacağını düşünüyorum” sözlerini kullandı.
‘Ülkemizin kendi kendine yeten bir ülke olması için çalışıyoruz’
Bakan Kurum, insanı ve doğayı merkeze alarak yürüttükleri kentleşme modeline vurgu yaparak, “Medeniyetimizin bize tanım ettiği kentleşme modeliyle çevreyi, insanı, doğayı merkeze alan toplumsal devlet anlayışıyla başlatmış olduğumız sürdürülebilir devlet anlayışına geçeceğimiz bir sistemin omurgasını oluşturacak. Kendi kendine her alanda yeten ülkeler bundan daha sonraki süreçte de fazlaca daha fazla öne çıkacak. Burada belirleyeceğimiz ve alacağımız kararlar, ülkemizin tarımda, güç bölümünde, turizmde, etraf ve şehircilikte kendi kendine yeten bir ülke olması için çalışmalarımızı yürütüyoruz” diye konuştu.
‘2053 net sıfır emisyon hedefi’
“İklim Kanunu, ülkemizi 2053 net sıfır emisyon maksadı ve yeşil kalkınma yolunda dünyada model bir ülke yapacak”
Türkiye’nin yeni yüzyılda iklim değişikliği ile uğraşta örnek olacağını tabir eden Bakan Kurum, TBMM’de çıkacak İklim Kanunu’yla 2053 net sıfır emisyon amacı ve yeşil kalkınma yolunda dünyada model bir ülke olacağını tabir etti. Dünyanın geleceği için Bakanlık olarak değerli adımları attıklarını söyleyen Bakan Kurum, kelamlarını şu biçimde tamamladı:
‘Ortak müşterekte buluşmak zorundayız’
“Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ‘2053 net sıfır emisyon’ gayesini yakalamak için bakanlıklarımızda atılacak adımları belirlememiz gerekiyor. Bu maksatlar doğrultusunda bireyler değişse de bakanlıklarımızca atılan adımlar, ülkemizin tabiatla dost bir biçimde kalkınmasında rol alacaktır. Bizim medeniyetimizde aldığımız ilhamla tarihi yapıtlarımızı, doğal güzelliklerimizi de korumak zorundayız. Türkiye Yüzyılı vizyonuna ait bakanlıklarımız çalışmalarını sundu. Biz de etraf, şehircilik ve iklim değişikliği hususlarında çalışmalarımızı yapıyoruz. Ülkemizin renklerini ve doğayı merkeze alan Ulusal Katkı Beyanı’nı hazırlarken vatandaşımızı, sanayicimizi, çiftçimizi, toplumun tüm kesitlerini içine alan, kimsenin geride bırakılmadığı anlayışıyla çalışmaları yürütmek zorundayız. Ortak müşterekte buluşmak zorundayız.”