AK Parti Genel Lider Yardımcısı Hasret Varlıklı, TVNET’te yayınlanan Sert Sorular programında Taha Hüseyin Karagöz’ün sorularını yanıtladı.
Feminist olup olmadığı sorulan Varlıklı, “Değilim. Olsaydım da söylerdim. Bu cürüm değil. Ben ömrümün hiç bir devrinde feminizmi savunmadım. Bayanların haklarını savunduğumda, ‘aile düşmanı, erkek düşmanı’ kelamlarıyla yaftalanıyorum.” dedi.
Kadın ve ailenin daima yan yana şekillendiğini belirten Güçlü, kendisinin yedi yıl mesken hanımlığı yaptığını ve çocuklarını büyütürken her şeyi bir kenara bıraktığını anımsatarak, “Bu hayat üslubu feministlerin benimsediği bir hayat üslubu değil. Bayan haklarını savunuyor olmanız sizi feminist yapmaz” tabirlerini kullandı.
“ŞİDDET EĞİTİMSİZ BAYANLARA UYGULANIYOR ZANNEDİLİYOR”
‘Eğitim kalitesi arttıkça şiddetin de kalitesi artıyor’ kelamlarına açıklık getiren Güçlü, “Şiddet eğitimsiz bayanlara uygulanıyor zannediliyor. Ama eğitim derecesi arttığında bayanlar bunu söylemekten daha fazla çekiniyor. O yüzden bu mevzuları konuşurken, ben senelerca aile hukuku ile ilgilenen ve bilen birisi olarak bunları söylüyorum.” açıklamasında bulundu.
“SÖZLERİM ÇELİŞMİYOR”
Çıplak arama savları ile ilgili söylemiş olduği ‘Bir bayan bir yılı beklemez’ kelamıyla ‘kadınların gördükleri şiddeti söz edemedikleri’ istikametindeki açıklamasının çelişip çelişmediği sorusuna cevap veren Varlıklı, “Sözlerim çelişmiyor. Burada bir hadiseden bahsediyoruz. Uşak’da bir olay var. Deniliyor ki tamamı başörtülü olan 20 civarındaki bayana bir daha kendileri de başörtülü olan infaz muhafaza memurları tarafınca üzerlerinde hiç bir şey kalmayacak biçimde aranmışlar. Biz bu tezlerle karşılaşıyoruz. Vali ile emniyet müdürüyle konuştuğumuzda bu biçimde bir hadisenin olmadığını söylemiş olduler. Kızların avukatları da bu biçimde bir hadiseye şahit olmadığını söylemiş oldu.” diye konuştu.
“BU FETÖ’NÜN PROPAGANDALARINDAN BİR TANESİYDİ”
Zengin, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Aynı gün genel şurada bir daha diğer bir bayanla ilgili arama hadisesi vardı. O hanım arandığının çabucak sonraki günü şikayetçi olmuştu. bu biçimde bir şikayet var ise çabucak ortaya koyarsınız. Ancak bu olayda ortadan bir yıl geçtikten daha sonra bu biçimde bir hadise olduğu söyleniyor.
Bu içeride olan kızlar da FETÖ niçiniyle gözaltına alınmışlardı. Bunu örtmek için bu mevzuyu gündeme getirdiler. Mevzuatta onların tanım ettiği üzere bir arama tekniği yok. Bir kişi üzerinde hiç bir şey kalmayacak biçimde aranamaz. bu biçimde bir şey olursa en başta ben karşı çıkarım. ömrün olağan akışı ortasında bu biçimde bir şey olsa bu kadar beklemezsiniz.
O yüzden her bir olayı akış hali ortasında kıymetlendirmek lazım. Bu da FETÖ’nün propagandalarından biriydi. Yaptığım konuşmanın tamamı Uşak’taki hususla alakalıdır.
Çıplak arama konusunda ben amaç seçilmiş bir beşerim. Bir hukukçu olarak, benim Uşak’taki bir bahsin olmadığını söylemek için araştırma yapmam lazım. İçişleri Bakanlığı bu biçimde bir hadisenin hiç olmadığını ortaya çıkardı.
Bu benim için kıymetli mevzu ben ezbere bir şeyi reddetmiyorum. Nasıl bir mevzuat olduğunun farkındayım. Ben hala da sözümdeyim. Uşak’ta bu biçimde bir şey olmadığını söylüyorum.”
Feminist olup olmadığı sorulan Varlıklı, “Değilim. Olsaydım da söylerdim. Bu cürüm değil. Ben ömrümün hiç bir devrinde feminizmi savunmadım. Bayanların haklarını savunduğumda, ‘aile düşmanı, erkek düşmanı’ kelamlarıyla yaftalanıyorum.” dedi.
Kadın ve ailenin daima yan yana şekillendiğini belirten Güçlü, kendisinin yedi yıl mesken hanımlığı yaptığını ve çocuklarını büyütürken her şeyi bir kenara bıraktığını anımsatarak, “Bu hayat üslubu feministlerin benimsediği bir hayat üslubu değil. Bayan haklarını savunuyor olmanız sizi feminist yapmaz” tabirlerini kullandı.
“ŞİDDET EĞİTİMSİZ BAYANLARA UYGULANIYOR ZANNEDİLİYOR”
‘Eğitim kalitesi arttıkça şiddetin de kalitesi artıyor’ kelamlarına açıklık getiren Güçlü, “Şiddet eğitimsiz bayanlara uygulanıyor zannediliyor. Ama eğitim derecesi arttığında bayanlar bunu söylemekten daha fazla çekiniyor. O yüzden bu mevzuları konuşurken, ben senelerca aile hukuku ile ilgilenen ve bilen birisi olarak bunları söylüyorum.” açıklamasında bulundu.
“SÖZLERİM ÇELİŞMİYOR”
Çıplak arama savları ile ilgili söylemiş olduği ‘Bir bayan bir yılı beklemez’ kelamıyla ‘kadınların gördükleri şiddeti söz edemedikleri’ istikametindeki açıklamasının çelişip çelişmediği sorusuna cevap veren Varlıklı, “Sözlerim çelişmiyor. Burada bir hadiseden bahsediyoruz. Uşak’da bir olay var. Deniliyor ki tamamı başörtülü olan 20 civarındaki bayana bir daha kendileri de başörtülü olan infaz muhafaza memurları tarafınca üzerlerinde hiç bir şey kalmayacak biçimde aranmışlar. Biz bu tezlerle karşılaşıyoruz. Vali ile emniyet müdürüyle konuştuğumuzda bu biçimde bir hadisenin olmadığını söylemiş olduler. Kızların avukatları da bu biçimde bir hadiseye şahit olmadığını söylemiş oldu.” diye konuştu.
“BU FETÖ’NÜN PROPAGANDALARINDAN BİR TANESİYDİ”
Zengin, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Aynı gün genel şurada bir daha diğer bir bayanla ilgili arama hadisesi vardı. O hanım arandığının çabucak sonraki günü şikayetçi olmuştu. bu biçimde bir şikayet var ise çabucak ortaya koyarsınız. Ancak bu olayda ortadan bir yıl geçtikten daha sonra bu biçimde bir hadise olduğu söyleniyor.
Bu içeride olan kızlar da FETÖ niçiniyle gözaltına alınmışlardı. Bunu örtmek için bu mevzuyu gündeme getirdiler. Mevzuatta onların tanım ettiği üzere bir arama tekniği yok. Bir kişi üzerinde hiç bir şey kalmayacak biçimde aranamaz. bu biçimde bir şey olursa en başta ben karşı çıkarım. ömrün olağan akışı ortasında bu biçimde bir şey olsa bu kadar beklemezsiniz.
O yüzden her bir olayı akış hali ortasında kıymetlendirmek lazım. Bu da FETÖ’nün propagandalarından biriydi. Yaptığım konuşmanın tamamı Uşak’taki hususla alakalıdır.
Çıplak arama konusunda ben amaç seçilmiş bir beşerim. Bir hukukçu olarak, benim Uşak’taki bir bahsin olmadığını söylemek için araştırma yapmam lazım. İçişleri Bakanlığı bu biçimde bir hadisenin hiç olmadığını ortaya çıkardı.
Bu benim için kıymetli mevzu ben ezbere bir şeyi reddetmiyorum. Nasıl bir mevzuat olduğunun farkındayım. Ben hala da sözümdeyim. Uşak’ta bu biçimde bir şey olmadığını söylüyorum.”