celikci
New member
6 yaşındaki çocuk gelinin tabirinin uzun hali ortaya çıktı! Okurken tüyleriniz diken diken olacak
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’yi 2002 yılında çabucak hemen altı yaşındayken imam nikahıyla evlendirmesi ve bu kız çocuğunun evli kaldığı mühlet boyunca istismara uğradığı argümanı gündeme bomba üzere düştü.
Şimdilerde genç bir bayan olan ve olayı yargıya taşıyan H.K.G.’nin verdiği söz o süreç boyunca yaşadığı zorluğu gözler önüne serdi. Babasının annesini ikna edişi, annesinin yalnızca cinsel beraberliği istemediği, birinci tecavüze ağabeyinin ellerinde gittiği, kaçmak isterken yakalandığı ve ses kayıtlarını anlattığı H.K.G.’nin tabirinin uzun hali ortaya çıktı.
İşte okurken tüylerinizi dike diken edecek o tabirin bir kısmı;
“Ben 6 yaşındaydım. Meskende kız kardeşimle oynarken annemle babam kendi ortalarında konuşuyorlardı. Babam annemi bir şeye ikna etmeye çalışıyordu. Annem, ‘o daha küçük’ diyordu. daha sonra babam beni yanına çağırdı ve ‘kızım büyüdün sen değil mi, kocaman oldun, abla oldun değil mi?’ diye sordu. Bunun üzerine ben de sevinerek ,’evet baba, büyüdüm’ dedim. Babam anneme dönerek, ‘bak kızım büyümüş, artık gelin olabilir’ dedi. Annem o sırada ağlıyordu.
“O GÜN ORADA BENİM NİKAHIM KIYILMIŞ”
Ertesi gün, yani 29 Şubat 2004’te annem beni hazırladı, saçlarımı taradı, babam elimden tuttu, beni aşağıya medreseye indirdi. Medreseye girdiğimizde içeride iki tane tanımadığım adam ve Kadir İstekli vardı. Art tarafa geçmemi istediler, bu sırada benim elimde oyuncağım vardı onunla oynuyordum. O gün orada benim nikahım kıyılmış, nikahı babam kıymış orada bulunan iki kişi de şahitlik etmişler. Bu bireylerden birinin ismi Muhammed T., ötekinin ismi Osman’dır. Lakin soyadını hatırlamıyorum. Akşama kadar orada kaldık. Babam ve yanındakiler orada dualar okudular, sohbet ettiler, akşama hakikat babam beni konuta götürdü.
“İÇERİ GÖRÜNMESİN DİYE CAMA AVLULAR ÖRTTÜ”
Ertesi gün ağabeyim beni medreseye indirdi. Ağabeyim beni indirirken orada bulunan öğrencilere kardeşime, ‘bakmayın Kadir Hoca bunu yasakladı’ diyordu. Ağabeyim beni Kadir İstekli’nin odasına götürdü. Kadir, ağabeyimden odadan çıkmasını istedi. Ağabeyim çıktı odadan Kadir ile yalnız kaldık. Kadir yanıma geldi. Başımı okşadı. Bana ,’oyun oynayalım mı’ dedi. Ben de yalnızca onaylar üzere başımı salladım. Yanımdan kalktı odanın kapısını kapattı, odanın kapısı camlıydı. Görünmesin diye cama havlular örttü. daha sonra yinedan yanıma geldi.
“SEN BENİM KARIMSIN, BEN DE SENİN KOCANIM”
Bana bizim evlendiğimizi söylemiş oldu. ‘Annen ve baban nasıl evlilerse biz de o denli evliyiz, sen benim karımsın, ben de senin kocanım. Evliler bu biçimde oyun oynarlar ancak bu oyun kimseye söylenmez, bak annen ile baban kimseye söylemiyor’ dedi. daha sonrasında bizim konuta de gelmeye başladı. Ailenin bir ferdi üzere davranıyordu. Annem ve babam ona ‘damadım’ diyorlardı.
“BENİM ÜZERİMİ ÇIKARDI”
7-8 yaşlarındaydım. Sapanca’da bir konutumuz bulunuyordu, oraya gitmiştik. Teyzemin kızı vefat edince annem kardeşlerimi alarak İstanbul’a geldi. Beni ve ağabeyimi Sapanca’da babamın yanında bıraktı. Babam beni o gece Kadir İstekli’nin odasına yatağına gönderdi. Sapanca’daki konutumuz iki katlıydı. Üst katta Kadir yaşıyordu. Ben odasına gittiğimde Kadir kapıyı kilitledi. daha sonra beni kucağına isimli, yatağa yatırdı. tekrar bana , ‘oyun oynayalım mı’ dedi. Ben ‘hayır, ağabeyime gitmek istiyorum’ dedim, ağladım. Kadir bağırdı, azarladı, ‘sesini çıkartma, gitmeyeceksin, burada kalacaksın’ dedi. daha sonra benim üzerimi çıkardı, ben ağlıyordum. daha sonra ben tekme attım, o da sonlandı, bana saldırdı.
“SÜREKLİ KADİR’İN ODASINA DERS İÇİN GÖNDERİLİYORDUM”
zaman içinde her şey olağanmış üzere davranılmaya başlandı. Ben çocuklar küçükken evleniyormuş üzere, herkes bu biçimdeymiş üzere düşünüyordum. Kadir’i sevmiyordum. Ailem bana ‘Kadir’e itaat etmezsen melekler sana lanet eder, cehennemde yanarsın’ diyorlardı. sonrasındasında daima Kadir’in odasına ders için gönderiliyordum. Her gittiğimde benimle bağlantıya giriyordu. Onun yaşı büyüktü fakat kaç yaşında olduğunu hatırlamıyorum.
“ARABADA BENİMLE ALAKAYA GİRİYORDU”
10 yaşına gelince Arifiye ilçesinde cemaatin Kur’an kurslarından birine yazıldım. Birinci vakit içinder yatılı gidiyordum. sonrasındasında gündüz gidiyordum, akşam geliyordum. Kursa beni Kadir gdolayıp, getiriyordu. Kurstan aldığı vakit otomobilde benimle bağlantıya giriyordu. Ben kurstaki hocalarımdan birine ‘hocam ben evliyim’ dedim. Hocam üzüldü, bana sarıldı. Öbür bir şey demedi.
“14 YAŞIMDA DÜĞÜN YAPTILAR”
Hocamın ismini hatırlamıyorum. Hocama söylemiş oldukten daha sonra Sapanca’da konuşulmaya başlanmış bu. Ben 13 yaşlarıma geldiğinde nişan yapmaya karar verdiler. 14 yaşımda da düğün yaptılar. daha sonra düğünü Sancaktepe’de babamın vakfında yaptılar. Cemaatten beşerler geldi. Annem bana düğünde ‘sakın ağlama, ağladığını görmeyeceğim’ dedi.
“ANNEM EVLİ OLDUĞUMU AĞZINDAN KAÇIRDI”
Kadir ile daima uyuşmazlık yaşıyorduk. Bana ruhsal ve fizikî şiddet uyguluyordu. Hem ailem tıpkı vakitte Kadir ona itaat etmemi istiyordu. Ailem bana daima onun epeyce düzgün bir insan olduğunu söylüyordu… O tarihlerde 14 yaşındaydım. Ben rahatsızlanınca annem ve Kadir beni bayan doğum polikliniğine götürdüler. Orada annem tabip ile konuşurken evli olduğumu ağzından kaçırdı. Bunun üzerine hekim oraya polis çağırdı. Oradan polis bizi alarak karakola götürdü, tabirlerimiz alındı. Benim yerime annem ve Kadir tabir verdi. Tabirlerinde benim yaşımın olağanda büyük olduğunu, lakin küçük yazıldığını söylemişler.
“BENİM KEMİK TESTİMMİŞ ÜZERE GÖSTERDİLER”
Bunun üzerine savcılık kemik testi istedi. Kemik testi için odaya girdiğimde içeride bir kız sinema çekiliyordu. Ben daha sonrasında sinema çekileceğimi düşünüyordum. Lakin içerideki kız sineması çekilince ikimizi birden dışarı çıkardılar. Ben dışarı çıkınca Kadir’e ‘niçin bir şey yapılmadı’ diye sordum. Kadir bana ‘sessiz ol, daha sonra konuşuruz kimse duymasın’ dedi. daha sonra öğrendiğime bakılırsa o kızın kemik testini, benim kemik testimmiş üzere göstermişler. Belge o biçimde kapandı.
“TAM KAÇACAKKEN AİLEM BENİ YAKALADI”
Kadir ile tıpkı meskende yaşamaya başladıktan daha sonra bana bir telefon almışlardı. Geceleri hiç uyumuyordum. Bir tane radyo programına denk gelmiştim. Burada konuşan kişi, kız çocuklarının evlendirilmelerinden bahsediyordu. Ben de Facebook üzerinden bu bireye ulaştım. Meskenden kaçmaya karar vermiştim. Tam kaçacakken ailem beni yakaladı. Babam beni darbetti. Elimden telefonu aldılar. Babam bana ‘büyük günah işledin, kalbin kirlenmiş, tövbe et’ dedi.
“ÇOCUĞUMU DOĞURDUM, ONUNLA HUZUR BULDUM”
Ben o günden daha sonra içime kapandım. İtaat etmeye, bana söylemiş olduklerini yapmaya çalıştım. Kelamlarından çıkmadım. Bu olaylar olurken hala 14 yaşlarındaydım. 17 yaşıma gelince gebe kaldım. Gebe kaldıktan 3 ay daha sonra resmi nikah yaptılar. daha sonra çocuğumu doğurdum. Onunla biraz huzur buldum. Lakin çabucak sonrasında bir daha insanlardan soğumaya başladım. Çocuğum 2 yaşına gelince ailem onu benden aldı.
“SES KAYDI ALMAYA KARAR VERDİM”
Bir gün alışveriş için dışarı gitmiştim. Kadir’e ‘arabada bekle ben AVM’den kıyafet alacağım’ demiştim. O otomobilde beklerken ben AVM’den bir telefon aldım. daha sonra birlikte meskene döndük. Telefonumdan araştırmaya başladım. Zira ailem bana 6 yaşında evlendirilmenin olağan olduğunu anlatıyordu. Yaptığım araştırmalar kararında Wattpad isimli kitap uygulamasında bir abla ile tanıştım. Ona her şeyi anlattım. O da bana ‘delilleri topla devlete sığın, devlet seni korur’ dedi. Ben de ses kaydı almaya karar verdim.
“OĞLUMU YANIMDA GÖTÜRDÜM”
Beş tane ses kaydı aldım. Kanıtları topladım. daha sonra bir akşam annemi aradım. Oğlumu epeyce özlediğimi, bir gece bende kalmasını istediğimi söylemiş oldum. Annem de ‘tamam’ dedi. Oğlum o gece benimle kalmıştı. Sabah uyanınca saat 07.30’da oğlumu uyandırdım. Dışarı çıktım, adliyeye geldim. Yaşadıklarımı savcılıkta anlattım. daha sonra savcılık beni İstanbul’ da bir süre kaldığım yere gönderdi. ondan sonrasında (X iline) sevk edildim. Bu sırada oğlumu da yanımda götürdüm. (X iline) gelince tedavi olmaya başladım. Oğlumu kreşe yazdırdım. İş bulup çalışmaya başladım.
“ANNEM BENİ KADİR’İN YANINA GÖNDERMİYORDU”
daha sonra ailem beni tekrar (X ilinde) buldu. Beni ikna edip götürmeye çalıştılar, fakat ben gitmek istemedim. Ben burada okula yazıldım. Şu anda ortaokul 8. sınıftayım. Ben Kadir ile mutabakatlı olarak boşandım. 6 yaşında evlendirildiğim vakit annem nikah olayını biliyordu. Fakat benim Kadir ile cinsel bir arada olmama karşı çıkıyordu. Annem evdeyken babam beni Kadir’in yanına göndermiyordu. Yalnızca gündüzleri ders için gönderiyordu. Annemin ben küçükken nikaha fazlaca karşı çıktığını görmedim. İki tane daha kız kardeşim var. Onların da küçük yaşlarda evlendirilmeleri konuşuluyordu fakat annem onların evlenmelerine epey karşı çıkmıştı. Onlara karşı çıktığı kadar benim evliliğime karşı çıkmadı.
“ADALET YERİNİ BULSUN İSTİYORUM”
Dosyaya sunulan ses kayıtlarını ben onu konuşturmak ve kanıt toplamak için yaptım. Zira diğer kanıt elde etme imkanım yoktu. Bu bireyler benim eğitim hakkımı elimden aldılar, ömrümün bir kısmını aldılar, adalet yerini bulsun istiyorum. Yaşadıklarımın bedeli olsun istiyorum. Ben Kadir’den, babamdan ve annemden şikayetçiyim. Annemin daha sonradan buna mahzur olması, göz yummaması gerektiğini düşünüyorum.”
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’yi 2002 yılında çabucak hemen altı yaşındayken imam nikahıyla evlendirmesi ve bu kız çocuğunun evli kaldığı mühlet boyunca istismara uğradığı argümanı gündeme bomba üzere düştü.
Şimdilerde genç bir bayan olan ve olayı yargıya taşıyan H.K.G.’nin verdiği söz o süreç boyunca yaşadığı zorluğu gözler önüne serdi. Babasının annesini ikna edişi, annesinin yalnızca cinsel beraberliği istemediği, birinci tecavüze ağabeyinin ellerinde gittiği, kaçmak isterken yakalandığı ve ses kayıtlarını anlattığı H.K.G.’nin tabirinin uzun hali ortaya çıktı.
İşte okurken tüylerinizi dike diken edecek o tabirin bir kısmı;
“Ben 6 yaşındaydım. Meskende kız kardeşimle oynarken annemle babam kendi ortalarında konuşuyorlardı. Babam annemi bir şeye ikna etmeye çalışıyordu. Annem, ‘o daha küçük’ diyordu. daha sonra babam beni yanına çağırdı ve ‘kızım büyüdün sen değil mi, kocaman oldun, abla oldun değil mi?’ diye sordu. Bunun üzerine ben de sevinerek ,’evet baba, büyüdüm’ dedim. Babam anneme dönerek, ‘bak kızım büyümüş, artık gelin olabilir’ dedi. Annem o sırada ağlıyordu.
“O GÜN ORADA BENİM NİKAHIM KIYILMIŞ”
Ertesi gün, yani 29 Şubat 2004’te annem beni hazırladı, saçlarımı taradı, babam elimden tuttu, beni aşağıya medreseye indirdi. Medreseye girdiğimizde içeride iki tane tanımadığım adam ve Kadir İstekli vardı. Art tarafa geçmemi istediler, bu sırada benim elimde oyuncağım vardı onunla oynuyordum. O gün orada benim nikahım kıyılmış, nikahı babam kıymış orada bulunan iki kişi de şahitlik etmişler. Bu bireylerden birinin ismi Muhammed T., ötekinin ismi Osman’dır. Lakin soyadını hatırlamıyorum. Akşama kadar orada kaldık. Babam ve yanındakiler orada dualar okudular, sohbet ettiler, akşama hakikat babam beni konuta götürdü.
“İÇERİ GÖRÜNMESİN DİYE CAMA AVLULAR ÖRTTÜ”
Ertesi gün ağabeyim beni medreseye indirdi. Ağabeyim beni indirirken orada bulunan öğrencilere kardeşime, ‘bakmayın Kadir Hoca bunu yasakladı’ diyordu. Ağabeyim beni Kadir İstekli’nin odasına götürdü. Kadir, ağabeyimden odadan çıkmasını istedi. Ağabeyim çıktı odadan Kadir ile yalnız kaldık. Kadir yanıma geldi. Başımı okşadı. Bana ,’oyun oynayalım mı’ dedi. Ben de yalnızca onaylar üzere başımı salladım. Yanımdan kalktı odanın kapısını kapattı, odanın kapısı camlıydı. Görünmesin diye cama havlular örttü. daha sonra yinedan yanıma geldi.
“SEN BENİM KARIMSIN, BEN DE SENİN KOCANIM”
Bana bizim evlendiğimizi söylemiş oldu. ‘Annen ve baban nasıl evlilerse biz de o denli evliyiz, sen benim karımsın, ben de senin kocanım. Evliler bu biçimde oyun oynarlar ancak bu oyun kimseye söylenmez, bak annen ile baban kimseye söylemiyor’ dedi. daha sonrasında bizim konuta de gelmeye başladı. Ailenin bir ferdi üzere davranıyordu. Annem ve babam ona ‘damadım’ diyorlardı.
“BENİM ÜZERİMİ ÇIKARDI”
7-8 yaşlarındaydım. Sapanca’da bir konutumuz bulunuyordu, oraya gitmiştik. Teyzemin kızı vefat edince annem kardeşlerimi alarak İstanbul’a geldi. Beni ve ağabeyimi Sapanca’da babamın yanında bıraktı. Babam beni o gece Kadir İstekli’nin odasına yatağına gönderdi. Sapanca’daki konutumuz iki katlıydı. Üst katta Kadir yaşıyordu. Ben odasına gittiğimde Kadir kapıyı kilitledi. daha sonra beni kucağına isimli, yatağa yatırdı. tekrar bana , ‘oyun oynayalım mı’ dedi. Ben ‘hayır, ağabeyime gitmek istiyorum’ dedim, ağladım. Kadir bağırdı, azarladı, ‘sesini çıkartma, gitmeyeceksin, burada kalacaksın’ dedi. daha sonra benim üzerimi çıkardı, ben ağlıyordum. daha sonra ben tekme attım, o da sonlandı, bana saldırdı.
“SÜREKLİ KADİR’İN ODASINA DERS İÇİN GÖNDERİLİYORDUM”
zaman içinde her şey olağanmış üzere davranılmaya başlandı. Ben çocuklar küçükken evleniyormuş üzere, herkes bu biçimdeymiş üzere düşünüyordum. Kadir’i sevmiyordum. Ailem bana ‘Kadir’e itaat etmezsen melekler sana lanet eder, cehennemde yanarsın’ diyorlardı. sonrasındasında daima Kadir’in odasına ders için gönderiliyordum. Her gittiğimde benimle bağlantıya giriyordu. Onun yaşı büyüktü fakat kaç yaşında olduğunu hatırlamıyorum.
“ARABADA BENİMLE ALAKAYA GİRİYORDU”
10 yaşına gelince Arifiye ilçesinde cemaatin Kur’an kurslarından birine yazıldım. Birinci vakit içinder yatılı gidiyordum. sonrasındasında gündüz gidiyordum, akşam geliyordum. Kursa beni Kadir gdolayıp, getiriyordu. Kurstan aldığı vakit otomobilde benimle bağlantıya giriyordu. Ben kurstaki hocalarımdan birine ‘hocam ben evliyim’ dedim. Hocam üzüldü, bana sarıldı. Öbür bir şey demedi.
“14 YAŞIMDA DÜĞÜN YAPTILAR”
Hocamın ismini hatırlamıyorum. Hocama söylemiş oldukten daha sonra Sapanca’da konuşulmaya başlanmış bu. Ben 13 yaşlarıma geldiğinde nişan yapmaya karar verdiler. 14 yaşımda da düğün yaptılar. daha sonra düğünü Sancaktepe’de babamın vakfında yaptılar. Cemaatten beşerler geldi. Annem bana düğünde ‘sakın ağlama, ağladığını görmeyeceğim’ dedi.
“ANNEM EVLİ OLDUĞUMU AĞZINDAN KAÇIRDI”
Kadir ile daima uyuşmazlık yaşıyorduk. Bana ruhsal ve fizikî şiddet uyguluyordu. Hem ailem tıpkı vakitte Kadir ona itaat etmemi istiyordu. Ailem bana daima onun epeyce düzgün bir insan olduğunu söylüyordu… O tarihlerde 14 yaşındaydım. Ben rahatsızlanınca annem ve Kadir beni bayan doğum polikliniğine götürdüler. Orada annem tabip ile konuşurken evli olduğumu ağzından kaçırdı. Bunun üzerine hekim oraya polis çağırdı. Oradan polis bizi alarak karakola götürdü, tabirlerimiz alındı. Benim yerime annem ve Kadir tabir verdi. Tabirlerinde benim yaşımın olağanda büyük olduğunu, lakin küçük yazıldığını söylemişler.
“BENİM KEMİK TESTİMMİŞ ÜZERE GÖSTERDİLER”
Bunun üzerine savcılık kemik testi istedi. Kemik testi için odaya girdiğimde içeride bir kız sinema çekiliyordu. Ben daha sonrasında sinema çekileceğimi düşünüyordum. Lakin içerideki kız sineması çekilince ikimizi birden dışarı çıkardılar. Ben dışarı çıkınca Kadir’e ‘niçin bir şey yapılmadı’ diye sordum. Kadir bana ‘sessiz ol, daha sonra konuşuruz kimse duymasın’ dedi. daha sonra öğrendiğime bakılırsa o kızın kemik testini, benim kemik testimmiş üzere göstermişler. Belge o biçimde kapandı.
“TAM KAÇACAKKEN AİLEM BENİ YAKALADI”
Kadir ile tıpkı meskende yaşamaya başladıktan daha sonra bana bir telefon almışlardı. Geceleri hiç uyumuyordum. Bir tane radyo programına denk gelmiştim. Burada konuşan kişi, kız çocuklarının evlendirilmelerinden bahsediyordu. Ben de Facebook üzerinden bu bireye ulaştım. Meskenden kaçmaya karar vermiştim. Tam kaçacakken ailem beni yakaladı. Babam beni darbetti. Elimden telefonu aldılar. Babam bana ‘büyük günah işledin, kalbin kirlenmiş, tövbe et’ dedi.
“ÇOCUĞUMU DOĞURDUM, ONUNLA HUZUR BULDUM”
Ben o günden daha sonra içime kapandım. İtaat etmeye, bana söylemiş olduklerini yapmaya çalıştım. Kelamlarından çıkmadım. Bu olaylar olurken hala 14 yaşlarındaydım. 17 yaşıma gelince gebe kaldım. Gebe kaldıktan 3 ay daha sonra resmi nikah yaptılar. daha sonra çocuğumu doğurdum. Onunla biraz huzur buldum. Lakin çabucak sonrasında bir daha insanlardan soğumaya başladım. Çocuğum 2 yaşına gelince ailem onu benden aldı.
“SES KAYDI ALMAYA KARAR VERDİM”
Bir gün alışveriş için dışarı gitmiştim. Kadir’e ‘arabada bekle ben AVM’den kıyafet alacağım’ demiştim. O otomobilde beklerken ben AVM’den bir telefon aldım. daha sonra birlikte meskene döndük. Telefonumdan araştırmaya başladım. Zira ailem bana 6 yaşında evlendirilmenin olağan olduğunu anlatıyordu. Yaptığım araştırmalar kararında Wattpad isimli kitap uygulamasında bir abla ile tanıştım. Ona her şeyi anlattım. O da bana ‘delilleri topla devlete sığın, devlet seni korur’ dedi. Ben de ses kaydı almaya karar verdim.
“OĞLUMU YANIMDA GÖTÜRDÜM”
Beş tane ses kaydı aldım. Kanıtları topladım. daha sonra bir akşam annemi aradım. Oğlumu epeyce özlediğimi, bir gece bende kalmasını istediğimi söylemiş oldum. Annem de ‘tamam’ dedi. Oğlum o gece benimle kalmıştı. Sabah uyanınca saat 07.30’da oğlumu uyandırdım. Dışarı çıktım, adliyeye geldim. Yaşadıklarımı savcılıkta anlattım. daha sonra savcılık beni İstanbul’ da bir süre kaldığım yere gönderdi. ondan sonrasında (X iline) sevk edildim. Bu sırada oğlumu da yanımda götürdüm. (X iline) gelince tedavi olmaya başladım. Oğlumu kreşe yazdırdım. İş bulup çalışmaya başladım.
“ANNEM BENİ KADİR’İN YANINA GÖNDERMİYORDU”
daha sonra ailem beni tekrar (X ilinde) buldu. Beni ikna edip götürmeye çalıştılar, fakat ben gitmek istemedim. Ben burada okula yazıldım. Şu anda ortaokul 8. sınıftayım. Ben Kadir ile mutabakatlı olarak boşandım. 6 yaşında evlendirildiğim vakit annem nikah olayını biliyordu. Fakat benim Kadir ile cinsel bir arada olmama karşı çıkıyordu. Annem evdeyken babam beni Kadir’in yanına göndermiyordu. Yalnızca gündüzleri ders için gönderiyordu. Annemin ben küçükken nikaha fazlaca karşı çıktığını görmedim. İki tane daha kız kardeşim var. Onların da küçük yaşlarda evlendirilmeleri konuşuluyordu fakat annem onların evlenmelerine epey karşı çıkmıştı. Onlara karşı çıktığı kadar benim evliliğime karşı çıkmadı.
“ADALET YERİNİ BULSUN İSTİYORUM”
Dosyaya sunulan ses kayıtlarını ben onu konuşturmak ve kanıt toplamak için yaptım. Zira diğer kanıt elde etme imkanım yoktu. Bu bireyler benim eğitim hakkımı elimden aldılar, ömrümün bir kısmını aldılar, adalet yerini bulsun istiyorum. Yaşadıklarımın bedeli olsun istiyorum. Ben Kadir’den, babamdan ve annemden şikayetçiyim. Annemin daha sonradan buna mahzur olması, göz yummaması gerektiğini düşünüyorum.”