celikci
New member
Son dakika! Bakan Alım 3600 ek gösterge için tarih verdi: Mayısta Meclis’e getireceğiz
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen “4688 Sayılı Kanun ve 10. Yılında Toplu Mukavele Kongresi”nin açılışında konuştu. Bakan Alım, kamudaki memur, emekçi ve emeklilere temmuz ayında enflasyon farkı vermek için düzenlemelerin yapılacağını söylemiş oldu. Ayrıyeten Alım, 3600 ek göstergenin mayıs ayında Meclis’e getirilebileceğini de belirtti.
Bakan Alim’in açıklamaları şu biçimde:
Türkiye pandeminin en makus koşullarında çarklarının durmadığı bir ülke oldu. AB, ABD’deki enflasyon Türkiye’ye de olumsuz tesirlerini yansıtıyor fakat onlardaki enflasyon üretimlerin durmasından kaynaklanıyor. Bunları bir arada kıymetlendirmek lazım. Batıyla mukayese edildiğinde batıyı nasıl etkilediğini görmeye başladığımızda ABD dünyanın en varlıklı ülkesi, tarihinde görülmemiş enflasyon krizi yaşıyor. Almanya 4 trilyon 200 milyar dolarlık bir iktisat. Enflasyonla çaba birinci önceliğimiz. Toplu mukavele için bunu konuşmak pek manalı. Türkiye’nin üç temel problemi vardır. Bağımsızlık gayretini başaran Türkiye, cumhuriyeti kurmuştur. Birincisi çağdaşlaşmak. Oburu demokratikleşme, başkası toplumsallaşma. Türkiye demokrasisi ne kadar ileri taşınsa o kadar sorun çözme kabiliyeti artar. Pandeminin dünyada yarattığı krizlerin altında Türkiye kalmamışsa bunda demokratikleşmenin rolünü görmemiz lazım. Unutmayalım ki darbeler yalnızca içeride bu militarist ideolojinin cuntacı askerlerin ya da anti demokratik bürokratik ögelerin müdahalesi değildir. Türkiye’ye dışarıdan müdahalenin bir aracıdır.
“TÜRKİYE PANDEMİDEN daha sonra EN SÜRATLİ BÜYÜYEN İKİ ÜLKEDEN BİRİ”
Ekonomik gelişme ekonomik kalkınmayla ilgili bir sıkıntı. Türkiye pandemiden daha sonra dünyada en süratli büyüyen iki ülkeden birisi oldu. Büyüme topluma yansımıyor diyenler var. Bu cehaletle ilgili tarafı. Büyüme bundan evvelki yıla göre toplam mal ve hizmetteki artışı gösterir. Bu süreklilik gösterirse refah artıyor. Ekonomik kalkınma büyüme tek başına kâfi olan şeyler değildir. Toplumsal siyasetlerle zenginleştirmeliyiz. Sendikal gayret demokratikleşme ve toplumsal dengelerin inşa edilmesine katkı yapan kurumlardır. Sendikal ömrün güçlenmesine her şeydilk evvel biz siyasetçilerin, aydınların, akademisyenlerin, bütün kısımların muhtaçlığı vardır.
“ENFLASYONA KARŞI EMEKÇİ VE İŞÇİLERİ KORUMAK BİZİM GÖREVİMİZ”
Türkiye’nin bütün zorluklarına karşın değerli adımlar attık. Enflasyona karşı emekçi ve işçileri korumak bizim vazifemizdir. Kısa müddette tarihi adımlar atıldı. Türkiye’de minimum fiyatta yapılan düzenleme. Enflasyon yüzde 36’yken yüzde 50’lik olumlu bir gerçek fiyat artışı gerçekleştirdik. Bugünkü enflasyonist ortam dikkate alındığı vakit bunu çeşitli biçimlerde yorumlamak mümkündür ancak inkar edilemez. Bizim bu müddet içerisinde yaptığımız şey Taban Fiyat vergi dışı bırakılsın. Türkiye’nin tarihinde bir birinci gerçekleşti ve bu gerçekleşti.
“3600 EK GÖSTERGEDE ÇALIŞMALAR SON ETABA GELDİ”
Toplu mukavele düzeneklerimiz devam ediyor. Orada bizi koruyan, çalışanları koruyan aktüel gelişmeler karşısında direnç gösteren husus var. Enflasyon farkının verilmesi. Ocak ayının başında yalnızca enflasyon farkı vermedik, ona bir de yüzde 3 civarında toplumsal istikrar farkı verdik. Temmuz enflasyonunda da çalışanlarımıza yapılan yeni düzenleme ile bir daha ele alacağız. 3600 ek gösterge probleminde çalışmamız son etabına geldi. Ümidimiz mayıs ayında çalışmayı tamamlamak ve Meclis’e intikal ettirmek. Türkiye Cumhuriyeti toplumsal devlettir. Kontratlı işçi statüsü var. Bir biçimde isteğe bağlı olarak düzenlemek istiyoruz. Türkiye çağdaşlaşmasını diğer bir manada gerçekleştirmek üzeredir. Başkanlık sistemi epeyce kıymetli bir siyasal projedir. Bunun gerçekleşmesi hayli kıymetlidir. Anayasa’nın değişmesi gerekmektedir. Çalışanların hukukunu daha düzgün koruyan kapsamlı bir değişime muhtaçlık var.”
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen “4688 Sayılı Kanun ve 10. Yılında Toplu Mukavele Kongresi”nin açılışında konuştu. Bakan Alım, kamudaki memur, emekçi ve emeklilere temmuz ayında enflasyon farkı vermek için düzenlemelerin yapılacağını söylemiş oldu. Ayrıyeten Alım, 3600 ek göstergenin mayıs ayında Meclis’e getirilebileceğini de belirtti.
Bakan Alim’in açıklamaları şu biçimde:
Türkiye pandeminin en makus koşullarında çarklarının durmadığı bir ülke oldu. AB, ABD’deki enflasyon Türkiye’ye de olumsuz tesirlerini yansıtıyor fakat onlardaki enflasyon üretimlerin durmasından kaynaklanıyor. Bunları bir arada kıymetlendirmek lazım. Batıyla mukayese edildiğinde batıyı nasıl etkilediğini görmeye başladığımızda ABD dünyanın en varlıklı ülkesi, tarihinde görülmemiş enflasyon krizi yaşıyor. Almanya 4 trilyon 200 milyar dolarlık bir iktisat. Enflasyonla çaba birinci önceliğimiz. Toplu mukavele için bunu konuşmak pek manalı. Türkiye’nin üç temel problemi vardır. Bağımsızlık gayretini başaran Türkiye, cumhuriyeti kurmuştur. Birincisi çağdaşlaşmak. Oburu demokratikleşme, başkası toplumsallaşma. Türkiye demokrasisi ne kadar ileri taşınsa o kadar sorun çözme kabiliyeti artar. Pandeminin dünyada yarattığı krizlerin altında Türkiye kalmamışsa bunda demokratikleşmenin rolünü görmemiz lazım. Unutmayalım ki darbeler yalnızca içeride bu militarist ideolojinin cuntacı askerlerin ya da anti demokratik bürokratik ögelerin müdahalesi değildir. Türkiye’ye dışarıdan müdahalenin bir aracıdır.
“TÜRKİYE PANDEMİDEN daha sonra EN SÜRATLİ BÜYÜYEN İKİ ÜLKEDEN BİRİ”
Ekonomik gelişme ekonomik kalkınmayla ilgili bir sıkıntı. Türkiye pandemiden daha sonra dünyada en süratli büyüyen iki ülkeden birisi oldu. Büyüme topluma yansımıyor diyenler var. Bu cehaletle ilgili tarafı. Büyüme bundan evvelki yıla göre toplam mal ve hizmetteki artışı gösterir. Bu süreklilik gösterirse refah artıyor. Ekonomik kalkınma büyüme tek başına kâfi olan şeyler değildir. Toplumsal siyasetlerle zenginleştirmeliyiz. Sendikal gayret demokratikleşme ve toplumsal dengelerin inşa edilmesine katkı yapan kurumlardır. Sendikal ömrün güçlenmesine her şeydilk evvel biz siyasetçilerin, aydınların, akademisyenlerin, bütün kısımların muhtaçlığı vardır.
“ENFLASYONA KARŞI EMEKÇİ VE İŞÇİLERİ KORUMAK BİZİM GÖREVİMİZ”
Türkiye’nin bütün zorluklarına karşın değerli adımlar attık. Enflasyona karşı emekçi ve işçileri korumak bizim vazifemizdir. Kısa müddette tarihi adımlar atıldı. Türkiye’de minimum fiyatta yapılan düzenleme. Enflasyon yüzde 36’yken yüzde 50’lik olumlu bir gerçek fiyat artışı gerçekleştirdik. Bugünkü enflasyonist ortam dikkate alındığı vakit bunu çeşitli biçimlerde yorumlamak mümkündür ancak inkar edilemez. Bizim bu müddet içerisinde yaptığımız şey Taban Fiyat vergi dışı bırakılsın. Türkiye’nin tarihinde bir birinci gerçekleşti ve bu gerçekleşti.
“3600 EK GÖSTERGEDE ÇALIŞMALAR SON ETABA GELDİ”
Toplu mukavele düzeneklerimiz devam ediyor. Orada bizi koruyan, çalışanları koruyan aktüel gelişmeler karşısında direnç gösteren husus var. Enflasyon farkının verilmesi. Ocak ayının başında yalnızca enflasyon farkı vermedik, ona bir de yüzde 3 civarında toplumsal istikrar farkı verdik. Temmuz enflasyonunda da çalışanlarımıza yapılan yeni düzenleme ile bir daha ele alacağız. 3600 ek gösterge probleminde çalışmamız son etabına geldi. Ümidimiz mayıs ayında çalışmayı tamamlamak ve Meclis’e intikal ettirmek. Türkiye Cumhuriyeti toplumsal devlettir. Kontratlı işçi statüsü var. Bir biçimde isteğe bağlı olarak düzenlemek istiyoruz. Türkiye çağdaşlaşmasını diğer bir manada gerçekleştirmek üzeredir. Başkanlık sistemi epeyce kıymetli bir siyasal projedir. Bunun gerçekleşmesi hayli kıymetlidir. Anayasa’nın değişmesi gerekmektedir. Çalışanların hukukunu daha düzgün koruyan kapsamlı bir değişime muhtaçlık var.”