Cumhurbaşkanlığı YİK Başkanvekili ve TBMM eski Lideri İsmail Kahraman geçtiğimiz günlerde yeni anayasa çalışmalarına dair açıklamalarda bulundu.
Sözcü gazetesi, Kahraman’ın bu açıklamalarını çarpıtarak
‘Cumhurbaşkanlığı YİK Başkanvekili Kahraman’dan reaksiyon çeken açıklama: Dindar bir anayasa olmalı birinci 4 unsur ise değişebilir’ başlığı ile servis etti.
Sözcü’nün ilgili haberi
Kahraman: Çarpıtma ve yanlışa yönlendirme var
Kahraman, A haber canlı yayınında bu çarpıtmaya sert sözlerle cevap verdi.
“Bir çarpıtma ve yanlışa yönlendirme var. Benim beyanlarımda olmayan örneğin ‘İlk 4 husus hakkında değişiklik olmaz’ beyanı bir beyan. Dindar anayasa anlayışı yanlış anlaşılıyor.” diyen Kahraman, kendisinin hukuk mezunu olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:
“Anayasa benim pozisyon ihtisas kısmım. Anayasamız 1982 anayasası. Çabuk eskiyorlar. Olaylar değişiyor hayat hareketli ötürüsıyla değişikler gerekli. Katı anayasa olursa ihtilaflar çıkıyor anayasalar yanıt vermiyor.”
‘SADECE 5 ÜLKENİN ANAYASASINDA LAİKLİK VAR’
Laiklik sözü üzerinde hassas olduğunu belirten Kahraman, açıklamalarını şu biçimde sürdürdü:
“Çünkü laiklik anlayışı fazlaca değişik. Her parti kendini laik kabul ediyor. Pekala bu laiklik ne? Laiklik ileri sürülerek parti kapatılıyor, hürriyetler engelleniyor. Ben diyorum ki ya laiklik olmasın zira 195 ülkenin yalnız 5’inde anayasada prensip olarak var. O da Fransa’da dinsizlik olarak tabir edebileceğimiz bir beyan var. Onun haricinde Meksika; Japonya, Portekiz, Fransa ve Türkiye bunlar anayasalarında laiklik sözü geçen ülkeler. BM’ye kayıtlı 195 ülkenin 190’ınde bu biçimde bir beyan yok.
“TARİFİ OLMALI”
Şayet laiklik bir hürriyet ise hürriyetler içinde sayılır. Laik lafı istediği noktaya çekilebilen bir hale geldi. Benim dediğim tanımı olmalı yahut başkalarında olduğu üzere anayasada bulunmasına gerek yok. Yahut hürriyetler ortasında yer almalı. Bugünkü anayasada 184 unsur değişikliği var. Lime lime olmuş. Sahiden ulusal yerli bir anayasaya muhtaçlığımız var.
“İLK 4 UNSURA DOKUNMAK MÜMKÜN DEĞİL”
“4 unsura dokunulacak” ya o 4 husus anayasada aşikâr o denli bir dokunma mümkün mü? Milletini seven milliyetçi olan vatanını seven insanın bayrağına devletine cumhuriyete karşı tutum olması mümkün değil. Benim dediğim epey samimi bir hukuk edasıyla söylenmiş beyanlardır. Ancak hukuktan nasibi olmayanların hezeyanlarıyla karşılaşmak da beni üzüyor doğrusu.
Burada bir kasıt var. Anayasa hususu hangisi değişsin diye müzakere yok. Yeni bir anayasa yapılması var. Yapılırken de bu kadar 177 unsurluk anayasa olmaz. Anayasa az unsurlu olacak. Okunur ve anlaşılır olacak. Yeni anaysa dayatmacı olmamalı, insan hakları öncelikli olmalı.”
Sözcü gazetesi, Kahraman’ın bu açıklamalarını çarpıtarak
‘Cumhurbaşkanlığı YİK Başkanvekili Kahraman’dan reaksiyon çeken açıklama: Dindar bir anayasa olmalı birinci 4 unsur ise değişebilir’ başlığı ile servis etti.
Sözcü’nün ilgili haberi
Kahraman: Çarpıtma ve yanlışa yönlendirme var
Kahraman, A haber canlı yayınında bu çarpıtmaya sert sözlerle cevap verdi.
“Bir çarpıtma ve yanlışa yönlendirme var. Benim beyanlarımda olmayan örneğin ‘İlk 4 husus hakkında değişiklik olmaz’ beyanı bir beyan. Dindar anayasa anlayışı yanlış anlaşılıyor.” diyen Kahraman, kendisinin hukuk mezunu olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:
“Anayasa benim pozisyon ihtisas kısmım. Anayasamız 1982 anayasası. Çabuk eskiyorlar. Olaylar değişiyor hayat hareketli ötürüsıyla değişikler gerekli. Katı anayasa olursa ihtilaflar çıkıyor anayasalar yanıt vermiyor.”
‘SADECE 5 ÜLKENİN ANAYASASINDA LAİKLİK VAR’
Laiklik sözü üzerinde hassas olduğunu belirten Kahraman, açıklamalarını şu biçimde sürdürdü:
“Çünkü laiklik anlayışı fazlaca değişik. Her parti kendini laik kabul ediyor. Pekala bu laiklik ne? Laiklik ileri sürülerek parti kapatılıyor, hürriyetler engelleniyor. Ben diyorum ki ya laiklik olmasın zira 195 ülkenin yalnız 5’inde anayasada prensip olarak var. O da Fransa’da dinsizlik olarak tabir edebileceğimiz bir beyan var. Onun haricinde Meksika; Japonya, Portekiz, Fransa ve Türkiye bunlar anayasalarında laiklik sözü geçen ülkeler. BM’ye kayıtlı 195 ülkenin 190’ınde bu biçimde bir beyan yok.
“TARİFİ OLMALI”
Şayet laiklik bir hürriyet ise hürriyetler içinde sayılır. Laik lafı istediği noktaya çekilebilen bir hale geldi. Benim dediğim tanımı olmalı yahut başkalarında olduğu üzere anayasada bulunmasına gerek yok. Yahut hürriyetler ortasında yer almalı. Bugünkü anayasada 184 unsur değişikliği var. Lime lime olmuş. Sahiden ulusal yerli bir anayasaya muhtaçlığımız var.
“İLK 4 UNSURA DOKUNMAK MÜMKÜN DEĞİL”
“4 unsura dokunulacak” ya o 4 husus anayasada aşikâr o denli bir dokunma mümkün mü? Milletini seven milliyetçi olan vatanını seven insanın bayrağına devletine cumhuriyete karşı tutum olması mümkün değil. Benim dediğim epey samimi bir hukuk edasıyla söylenmiş beyanlardır. Ancak hukuktan nasibi olmayanların hezeyanlarıyla karşılaşmak da beni üzüyor doğrusu.
Burada bir kasıt var. Anayasa hususu hangisi değişsin diye müzakere yok. Yeni bir anayasa yapılması var. Yapılırken de bu kadar 177 unsurluk anayasa olmaz. Anayasa az unsurlu olacak. Okunur ve anlaşılır olacak. Yeni anaysa dayatmacı olmamalı, insan hakları öncelikli olmalı.”