Küresel mali piyasalar yeni haftaya hoş bir başlangıç yaptı. Halbûki, dün sabah saatlerinde bültenimizi kaleme alırken, Asya piyasaları, Çin Devlet Lideri Xi’nin Tayvan’ın ana kara ile birleşmesini tamamlama kelamı vermesi ve bunun için de “güç kullanmayı dışlamıyoruz” demesi ile artan jeopolitik risklerin gölgesinde haftaya satıcılı ve moralsiz bir başlangıç yapmıştı.
Gün içerisinde ise rüzgârın istikamet değiştirmesinden 2 ana başlık ön plana çıktı. ABD’de start alan bilanço dönemi dün Bank of America (BofA) bilançosu ile devam ederken, BofA’nın da emsal bir biçimde beklentilerden daha olumlu sayılar ortaya koyması moralleri yükseltti. Takdir edeceğiniz üzere, FED’in enflasyonla uğraşının ekonomik aktiviteyi hırpalamaya başlayacağı beklentisi en büyük kaygı kaynağı idi. Asıl büyük haber ise İngiltere’nin siyaset yanlışından geri dönmesi oldu. Artan risk-on moduna paralel pay senetleri, değerli madenler ve hatta kripto paralara alım gelirken, İngiltere tahvil faizleri geriledi (10 yıllık tahvil faizi neredeyse 75 baz puan geriledi), Sterlin bedel kazandı ve hâliyle dolar (DXY) da kazanımlarını törpüledi.
Günah keçisi ilan edilen Kwarteng yerine İngiltere’nin yeni maliye bakanı Hunt, dün parlamentoda yaptığı konuşma ile, daha altı haftadan kısa bir süre evvel Liz Truss’ı Muhafazakar Parti önderi ve başbakan koltuğuna taşıyan neredeyse tüm ekonomik politikaları rafa kaldırırken, geniş güç takviye planını küçülterek, yatırımcı itimadında dramatik bir kaybı engellemeye çalışmak suretiyle tarihi bir U dönüşü yaptı.
İngiltere’nin ortodox para politikasına geri dönüşüne paralel, günlerdir istikamet bulmakta zorlanan Sterlin, dün bir defa daha âdeta kendisini uçurumun kıyısında aşağıya iten 1,1410 düzeyini test etti. Hatırlanacağı üzere, Mart 2020’de (pandemi) Sterlin dolar karşısında 1,1410 ile 35 yılın tabanını test etmesi akabinde geçen ay sonu Truss hükümetinin vergi indirimi konusunda yaptığı siyaset yanlışı ile 1,1410 düzeyini aşağı istikametli geçerek soluğu 1,0382 ile tüm vakit içinderın en düşüğünde almıştı. Gelinen noktada, 1,1410 üzerinde haftalık bir kapanış, teknik mânâda aşağı istikametli riskin pek azaldığı manasına gelecektir. Gözler yarın açıklanacak ve %10 düzeyine yükselmesi beklenen TÜFE enflasyonuna çevrilirken, Kasım başında bir ortaya gelecek İngiltere Merkez Bankası yetkililerinin faiz sonucu da kıymetle takip edilecek.
Bizim cephede ise, yurtdışı ile korelasyonunu güzelce kaybeden ve kendi dinamikleri ile hareket eden Türk mali piyasaları, dün günü optimist bir biçimde tamamladı. USDTRY kuru 18,60 düzeyinin çabucak altındaki seyrini 10. güne taşırken, borsa cephesinde, niçinini tam olarak bilmesek de, teknik bir bakış açısıyla dün değerlendirdiğimiz üzere coşkulu bir yükseliş yaşandı. Enflasyona karşı gayrimenkuldan daha sonra sığınılacak liman olarak görülen BIST100 endeksi günü %6 yükselişle tamamlarken, bankacılık endeksinde yükseliş ise %10 olarak gerçekleşti.
Risk iştahı denince akla gelen teknoloji borsası Nasdaq geceyi yaklaşık %3,5 yükselişle tamamlarken, optimist havanın yeni güne de taşındığını görüyoruz. İngiliz maliye siyasetindeki dramatik U dönüşü yatırımcı hassaslığını canlandırırken, inançlı liman dolara olan talebinde de sert bir biçimde gerilediğini görüyoruz. Haftaya 113,2 düzeyinden başlayan DXY, risk alma iştahın artması ile (risk-on modu) dün sert bir biçimde gerileyerek 112 düzeyinin tabanlarını test etti. EUR ve GBP’nin canlanmasına karşın, Japon Yeni dolar karşısında -ABD ve Japonya faiz getirilerinin önemli mânâda ayrışması ile- 32 yılın en güçsüz düzeylerinde süreç görüyor. 145’li düzeylerde YEN’e müdahale eden Japon otoritelerin, 149 düzeyine gerileyen USDJPY paritesi daha sonrası nerede olduklarını biz de merakla takip ediyoruz. Bilindiği üzere müdahalelerin tesiri, ekseriyetle kısa solukludur, tıpkı hastayı acile götürerek vakit kazanmak gibi…
Olumlu ABD kapanışı akabinde, Pasifiğin öteki ucunda da, optimist bir tablo ile günü kucaklıyoruz. Asya genelinde hâkim renk yeşil. Gösterge endeks Tokyo borsası %1 üstte süreç görürken, ABD borsalarının da vadeli süreçlerinde alımlar devam ediyor. Pay senedi piyasalarında yaşanan büyük çaplı coşkunun bir toparlanmanın başlangıcı mı, yoksa piyasadaki düşüşte öteki bir duraklama mı sorusunun karşılığını kısmen de olsa Goldman Sachs, Tesla, Johnson & Johnson, Lockheed ve Netflix bilançolarının vereceğini düşünüyoruz. Her ne kadar yaşananları bir trend değişiminin başlangıcı olarak yorumlamak kuvvetli bir argüman olsa da, piyasaların da sat sat sat mottosundan da sıkıldıklarını düşünüyoruz. Altın açısından bu hafta yatay direnç 1,685 dolar ve aşılması durumunda 1,710 dolar kıymetli teknik bölgeler olarak ön plana çıkarken, 8 günlük düşüş trendine dün son veren gümüşte de üst taraflı reaksiyona ihtimal veriyoruz.
Mali piyasaların gündeminde mikro cephedeki şirket bilançoları yanı sıra, makro cephede Almanya ZEW endeksi, ABD sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı takip edilebilir.
iktisatbank.com
Gün içerisinde ise rüzgârın istikamet değiştirmesinden 2 ana başlık ön plana çıktı. ABD’de start alan bilanço dönemi dün Bank of America (BofA) bilançosu ile devam ederken, BofA’nın da emsal bir biçimde beklentilerden daha olumlu sayılar ortaya koyması moralleri yükseltti. Takdir edeceğiniz üzere, FED’in enflasyonla uğraşının ekonomik aktiviteyi hırpalamaya başlayacağı beklentisi en büyük kaygı kaynağı idi. Asıl büyük haber ise İngiltere’nin siyaset yanlışından geri dönmesi oldu. Artan risk-on moduna paralel pay senetleri, değerli madenler ve hatta kripto paralara alım gelirken, İngiltere tahvil faizleri geriledi (10 yıllık tahvil faizi neredeyse 75 baz puan geriledi), Sterlin bedel kazandı ve hâliyle dolar (DXY) da kazanımlarını törpüledi.
Günah keçisi ilan edilen Kwarteng yerine İngiltere’nin yeni maliye bakanı Hunt, dün parlamentoda yaptığı konuşma ile, daha altı haftadan kısa bir süre evvel Liz Truss’ı Muhafazakar Parti önderi ve başbakan koltuğuna taşıyan neredeyse tüm ekonomik politikaları rafa kaldırırken, geniş güç takviye planını küçülterek, yatırımcı itimadında dramatik bir kaybı engellemeye çalışmak suretiyle tarihi bir U dönüşü yaptı.
İngiltere’nin ortodox para politikasına geri dönüşüne paralel, günlerdir istikamet bulmakta zorlanan Sterlin, dün bir defa daha âdeta kendisini uçurumun kıyısında aşağıya iten 1,1410 düzeyini test etti. Hatırlanacağı üzere, Mart 2020’de (pandemi) Sterlin dolar karşısında 1,1410 ile 35 yılın tabanını test etmesi akabinde geçen ay sonu Truss hükümetinin vergi indirimi konusunda yaptığı siyaset yanlışı ile 1,1410 düzeyini aşağı istikametli geçerek soluğu 1,0382 ile tüm vakit içinderın en düşüğünde almıştı. Gelinen noktada, 1,1410 üzerinde haftalık bir kapanış, teknik mânâda aşağı istikametli riskin pek azaldığı manasına gelecektir. Gözler yarın açıklanacak ve %10 düzeyine yükselmesi beklenen TÜFE enflasyonuna çevrilirken, Kasım başında bir ortaya gelecek İngiltere Merkez Bankası yetkililerinin faiz sonucu da kıymetle takip edilecek.
Bizim cephede ise, yurtdışı ile korelasyonunu güzelce kaybeden ve kendi dinamikleri ile hareket eden Türk mali piyasaları, dün günü optimist bir biçimde tamamladı. USDTRY kuru 18,60 düzeyinin çabucak altındaki seyrini 10. güne taşırken, borsa cephesinde, niçinini tam olarak bilmesek de, teknik bir bakış açısıyla dün değerlendirdiğimiz üzere coşkulu bir yükseliş yaşandı. Enflasyona karşı gayrimenkuldan daha sonra sığınılacak liman olarak görülen BIST100 endeksi günü %6 yükselişle tamamlarken, bankacılık endeksinde yükseliş ise %10 olarak gerçekleşti.
Risk iştahı denince akla gelen teknoloji borsası Nasdaq geceyi yaklaşık %3,5 yükselişle tamamlarken, optimist havanın yeni güne de taşındığını görüyoruz. İngiliz maliye siyasetindeki dramatik U dönüşü yatırımcı hassaslığını canlandırırken, inançlı liman dolara olan talebinde de sert bir biçimde gerilediğini görüyoruz. Haftaya 113,2 düzeyinden başlayan DXY, risk alma iştahın artması ile (risk-on modu) dün sert bir biçimde gerileyerek 112 düzeyinin tabanlarını test etti. EUR ve GBP’nin canlanmasına karşın, Japon Yeni dolar karşısında -ABD ve Japonya faiz getirilerinin önemli mânâda ayrışması ile- 32 yılın en güçsüz düzeylerinde süreç görüyor. 145’li düzeylerde YEN’e müdahale eden Japon otoritelerin, 149 düzeyine gerileyen USDJPY paritesi daha sonrası nerede olduklarını biz de merakla takip ediyoruz. Bilindiği üzere müdahalelerin tesiri, ekseriyetle kısa solukludur, tıpkı hastayı acile götürerek vakit kazanmak gibi…
Olumlu ABD kapanışı akabinde, Pasifiğin öteki ucunda da, optimist bir tablo ile günü kucaklıyoruz. Asya genelinde hâkim renk yeşil. Gösterge endeks Tokyo borsası %1 üstte süreç görürken, ABD borsalarının da vadeli süreçlerinde alımlar devam ediyor. Pay senedi piyasalarında yaşanan büyük çaplı coşkunun bir toparlanmanın başlangıcı mı, yoksa piyasadaki düşüşte öteki bir duraklama mı sorusunun karşılığını kısmen de olsa Goldman Sachs, Tesla, Johnson & Johnson, Lockheed ve Netflix bilançolarının vereceğini düşünüyoruz. Her ne kadar yaşananları bir trend değişiminin başlangıcı olarak yorumlamak kuvvetli bir argüman olsa da, piyasaların da sat sat sat mottosundan da sıkıldıklarını düşünüyoruz. Altın açısından bu hafta yatay direnç 1,685 dolar ve aşılması durumunda 1,710 dolar kıymetli teknik bölgeler olarak ön plana çıkarken, 8 günlük düşüş trendine dün son veren gümüşte de üst taraflı reaksiyona ihtimal veriyoruz.
Mali piyasaların gündeminde mikro cephedeki şirket bilançoları yanı sıra, makro cephede Almanya ZEW endeksi, ABD sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı takip edilebilir.
iktisatbank.com