celikci
New member
Olaylar arttı, gözler aşı olmayan 22 milyon insanda! İşte en çok kullandıkları 10 mazeret
Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, her fırsatta vatandaşlara ihtarlarda bulunarak aşı daveti yapıyor. Koca’nın açıklamalarına bakılırsa ülkemizde çabucak hemen birinci doz aşısını olmamış 22 milyonu aşkın kişi var. Bilhassa son günlerde artan olay sayılarını düşündüğümüzde, 22 milyon insanın aşı olmaması tasa yaratıyor.
Pekala, 22 milyon vatandaş niye aşı olmak istemiyor? Hürriyet’in haberine bakılırsa 3’ü Bilim Şurası üyesi 4 profesör, soruyu şu sözlerle yanıtladı.
“AŞI İLE KORUNMA AĞIR BAKIM GEREKSİNİMİNİ AZALTIYOR”
Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Sema Kultufan Turan: “Ülkede aşı aykırısı olan bir fazlaca insan var. Bilimsel bir destekleri yok fakat konuşup toplumu külfete sokuyor ve kuşkuya düşürüyorlar. Aşı ile korunmanın fazlaca değerli olduğunu ağır bakım muhtaçlığının azalmasından anlayabiliyoruz. Lakin şahsi tedbirleri bırakırsak, bu pandemi sürecinden kurtulmamız mümkün olmayacak.”
“KENDİ RANTLARI İÇİN HALKIN BAŞINI KARIŞTIRIYORLAR”
Ankara Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Kısmı Öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal: “Bu mevzuyu iki başka başlıkta incelemek lazım. Aşı aykırılığının propagandasını yapanlar ve aşı zıddı olmayan ancak bunlardan etkilenip başı karışıp kararsız olanlar. Aşı tersi olanlar ‘COVID-19 diye bir hastalık yok’ diyorlar. ‘RNA virüsüne karşı aşı olamaz’ tezini savunuyorlar. Aşının etkisiz olduğunu söylüyorlar. ‘Aşının fazlaca fazla komplikasyonu var’ diyorlar. Bu insanların sayısı az fakat bu az sayıdaki şahıslar ortasında maalesef hekimler da var. Birinci evvel burayı çözümlememiz gerekiyor. Bu 100-150 kadar kişi niçin aşı zıddı kampanyalar yapıyorlar? 23 milyon bunlardan niçin etkileniyor? Bu işi çözmek istiyorsak evvela gayrı bilimsel, gayrı yasal, gayrı ahlaki halk sıhhatine ziyan verenlerin, bundan ne çıkarları olduğunu net olarak ortaya koymak lazım. Birden fazla rant, popülaritesini arttırmak, müşteri profilini genişletmek ya da ilaç dışı hususların pazarlanmasını yapmak için aşı tersliği yapıyor. Bunlar kendi rantları için halkın başını karıştırıyorlar.”
“KOMPLO TEORİLERİNİN TESİRİ ALTINDA KALIYORLAR”
Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Levent Akın: “Bu şahıslar komplo teorilerinin tesiri altında kalıyorlar. Yok aşı kısırlık yapıyor, çip takıyorlar, yabancı casuslar devrede, aşı olanların beyninde hasar oluyor, kalp hastalığına niye oluyor üzere say say bitmeyen bilimsellikten uzak tevatürlere inanmak istiyorlar. Bu hastalıkla uğraş etmenin en kıymetli yolu aşı olmak. Sorunlu günlere dönmemek için maske, ara, hijyen ve aşı kurallarını uygulamalıyız. Uygulamalıyız ki virüs bulaşacak yer bulamasın ve kaybolsun. Fakat hadise sayıları süratle artıyor. Bu da önlemlerin gereğince uygulanmadığını gösteriyor. Kurban bayramının tesirini de çabucak hemen görmedik.”
“GENCİM, HASTA DA OLSAM YENERİM’ DİYENLER VAR”
Bilim Şurası Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Aşı olmak istemeyenleri iki kategoride ele almak lazım. Bunların bir kısmı aşı zıtlığı denilen bir kategori. Burada bir güvensizlik kelam konusu. Aşı ile ziyan bakılırsabileceklerini düşünüyorlar. İspata, bilgiye dayanmaksızın komplo teorilerine dayanıyorlar. Bu bizde epeyce fazla değil. Türkiye’de öteki aşılara bakacak olursak aşılanma oranı çok yüksek. COVID-19 aşısının düşük oranda olmasının sebebi tereddütlerin olması. Örneğin hangi aşıyı olsam, Türk aşısı çıkınca onu mu olsam, alerjim var dokunur mu, üzere sorular var insanların başında. Bu da kimi şahısların aşıya aralı bulunmasına niye oluyor. Bu tereddütlerin artık ortadan kalkması lazım. Zira dünya nüfusunun yüzde 30’u aşılanmış durumda. Burada yapılması gereken bilgilendirme ve aşının aktifliği ile ilgili dataların paylaşılması. Bir öbür küme da kendilerini inançta hissedenler. ‘Ben topluma karışmıyorum, bana bir şey olmaz ya da gencim hasta olsam da yenebilirim’ diye düşünenler var. İhmalkar olanlar da bulunuyor. Aşı olmak istiyor fakat fırsat bulup bir türlü aşılamaya gitmeyenler var. İkinci doz aşısını olmayanların bu şahıslardan oluştuğunu düşünüyorum. Eğitim ve toplumsal durum da tesirli alışılmış ki. Hala dünyanın düz olduğuna inanan bir kesim var sonuçta. Her bir kategoriye yaklaşım farklı olmalı.”
İŞTE EN YAYGIN 10 MAZERET
Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, her fırsatta vatandaşlara ihtarlarda bulunarak aşı daveti yapıyor. Koca’nın açıklamalarına bakılırsa ülkemizde çabucak hemen birinci doz aşısını olmamış 22 milyonu aşkın kişi var. Bilhassa son günlerde artan olay sayılarını düşündüğümüzde, 22 milyon insanın aşı olmaması tasa yaratıyor.
Pekala, 22 milyon vatandaş niye aşı olmak istemiyor? Hürriyet’in haberine bakılırsa 3’ü Bilim Şurası üyesi 4 profesör, soruyu şu sözlerle yanıtladı.
“AŞI İLE KORUNMA AĞIR BAKIM GEREKSİNİMİNİ AZALTIYOR”
Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Sema Kultufan Turan: “Ülkede aşı aykırısı olan bir fazlaca insan var. Bilimsel bir destekleri yok fakat konuşup toplumu külfete sokuyor ve kuşkuya düşürüyorlar. Aşı ile korunmanın fazlaca değerli olduğunu ağır bakım muhtaçlığının azalmasından anlayabiliyoruz. Lakin şahsi tedbirleri bırakırsak, bu pandemi sürecinden kurtulmamız mümkün olmayacak.”
“KENDİ RANTLARI İÇİN HALKIN BAŞINI KARIŞTIRIYORLAR”
Ankara Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Kısmı Öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal: “Bu mevzuyu iki başka başlıkta incelemek lazım. Aşı aykırılığının propagandasını yapanlar ve aşı zıddı olmayan ancak bunlardan etkilenip başı karışıp kararsız olanlar. Aşı tersi olanlar ‘COVID-19 diye bir hastalık yok’ diyorlar. ‘RNA virüsüne karşı aşı olamaz’ tezini savunuyorlar. Aşının etkisiz olduğunu söylüyorlar. ‘Aşının fazlaca fazla komplikasyonu var’ diyorlar. Bu insanların sayısı az fakat bu az sayıdaki şahıslar ortasında maalesef hekimler da var. Birinci evvel burayı çözümlememiz gerekiyor. Bu 100-150 kadar kişi niçin aşı zıddı kampanyalar yapıyorlar? 23 milyon bunlardan niçin etkileniyor? Bu işi çözmek istiyorsak evvela gayrı bilimsel, gayrı yasal, gayrı ahlaki halk sıhhatine ziyan verenlerin, bundan ne çıkarları olduğunu net olarak ortaya koymak lazım. Birden fazla rant, popülaritesini arttırmak, müşteri profilini genişletmek ya da ilaç dışı hususların pazarlanmasını yapmak için aşı tersliği yapıyor. Bunlar kendi rantları için halkın başını karıştırıyorlar.”
“KOMPLO TEORİLERİNİN TESİRİ ALTINDA KALIYORLAR”
Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Levent Akın: “Bu şahıslar komplo teorilerinin tesiri altında kalıyorlar. Yok aşı kısırlık yapıyor, çip takıyorlar, yabancı casuslar devrede, aşı olanların beyninde hasar oluyor, kalp hastalığına niye oluyor üzere say say bitmeyen bilimsellikten uzak tevatürlere inanmak istiyorlar. Bu hastalıkla uğraş etmenin en kıymetli yolu aşı olmak. Sorunlu günlere dönmemek için maske, ara, hijyen ve aşı kurallarını uygulamalıyız. Uygulamalıyız ki virüs bulaşacak yer bulamasın ve kaybolsun. Fakat hadise sayıları süratle artıyor. Bu da önlemlerin gereğince uygulanmadığını gösteriyor. Kurban bayramının tesirini de çabucak hemen görmedik.”
“GENCİM, HASTA DA OLSAM YENERİM’ DİYENLER VAR”
Bilim Şurası Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Aşı olmak istemeyenleri iki kategoride ele almak lazım. Bunların bir kısmı aşı zıtlığı denilen bir kategori. Burada bir güvensizlik kelam konusu. Aşı ile ziyan bakılırsabileceklerini düşünüyorlar. İspata, bilgiye dayanmaksızın komplo teorilerine dayanıyorlar. Bu bizde epeyce fazla değil. Türkiye’de öteki aşılara bakacak olursak aşılanma oranı çok yüksek. COVID-19 aşısının düşük oranda olmasının sebebi tereddütlerin olması. Örneğin hangi aşıyı olsam, Türk aşısı çıkınca onu mu olsam, alerjim var dokunur mu, üzere sorular var insanların başında. Bu da kimi şahısların aşıya aralı bulunmasına niye oluyor. Bu tereddütlerin artık ortadan kalkması lazım. Zira dünya nüfusunun yüzde 30’u aşılanmış durumda. Burada yapılması gereken bilgilendirme ve aşının aktifliği ile ilgili dataların paylaşılması. Bir öbür küme da kendilerini inançta hissedenler. ‘Ben topluma karışmıyorum, bana bir şey olmaz ya da gencim hasta olsam da yenebilirim’ diye düşünenler var. İhmalkar olanlar da bulunuyor. Aşı olmak istiyor fakat fırsat bulup bir türlü aşılamaya gitmeyenler var. İkinci doz aşısını olmayanların bu şahıslardan oluştuğunu düşünüyorum. Eğitim ve toplumsal durum da tesirli alışılmış ki. Hala dünyanın düz olduğuna inanan bir kesim var sonuçta. Her bir kategoriye yaklaşım farklı olmalı.”
İŞTE EN YAYGIN 10 MAZERET
- COVID-19’a inanmıyorlar.
- Aşının etkisiz olduğunu düşünüyorlar.
- Yan tesirlerden korkuyorlar.
- Aşıyla çip takıldığını düşünüyorlar.
- Aşının kısırlık yaptığına inanıyorlar.
- Yabancı casusların devrede olduğunu söyleyen var.
- Türk aşısını bekliyorlar.
- Alerji yapabilir diye korkuyorlar.
- İhmalkar olanlar var.
- “Bana bir şey olmaz” diyorlar.