Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) için casusluk yaptığı argüman edilen Ürdün vatandaşı Ahmed Mahmoud Ayesh Al Astal “siyasal yahut askeri casusluk” ve “gizli kalması gereken ayrıntıları açıklama” kabahatini işlediği belirlenmiş, kuşkulu istihbari çalışma kararı Sakarya’da yakalanıp tutuklanmıştı.
BAE için çalıştığı öne sürülen Ürdün vatandaşı Astal, hakkında “siyasal yahut askeri casusluk” ve “gizli kalması gereken ayrıntıları açıklama” kabahatlerinden hazırlanan iddianame kabul edildi.
20 yıla kadar mahpusu isteniyor
Astal hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca 159 sayfalık iddianame hazırlandı. Bu iddianame, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafınca kabul edildi. İddianamede Türkiye’nin gündemine oturan BAE casusu olduğu argüman edilen Astal için, “devletin güvenliği yahut iç yahut dış siyasal yararları bakımından niteliği prestijiyle bâtın kalması gereken ayrıntıları siyasal yahut askeri casusluk amacıyla açıklama” cürmü ile “Devletin güvenliği yahut iç yahut dış siyasal yararları bakımından, niteliği prestijiyle, saklı kalması gereken ayrıntıları, siyasal yahut askeri casusluk amacıyla temin etme” kabahatinden toplam 15 yıldan 20 yıla kadar mahpus cezası istenilmişti.
“Benimle irtibat kurdular ben kurmadım”
BAE için çalıştığı casusluk yaptığın öne sürülen Ahmed Mahmoud Ayesh Al Astal hakim karşısına çıktı. Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık Astal cezaevinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı.
Gazeteci olduğunu savunarak söz veren Astal, “Gazeteci işi gereği istihbarat işçisi ile siyasetçiyle irtibat kurar bu meslek bu biçimde bir meslektir. Yaptığım işin kabahat olduğunu bilmiyordum. Gazetecinin hakkı bilgi toplamak ve bunlar hakkında yazı yazmaktır. BAE’de istihbarat örgütü benimle irtibat kurdu, ben kurmadım. Beni maaşa bağladılar ama kendi işimi yaptım, gazetecilik faaliyetinde bulundum” formunda konuştu.
“Casusluk değil gazetecilik yaptım”
Kendisinden kabahat teşkil edecek sızma üzere işler istenildiğinde BAE istihbaratı ile irtibatı kestiğini ve bir süre kaçak hayat yaşadığını aktaran Ahmed Mahmoud Ayesh Al Astal, “Casusluk değil, gazetecilik yaptım. BAE istihbarat vazifelisi ile İstanbul’da buluştum ancak bu kişinin ne için geldiğini, yalnızca benim için gelip gelmediğini bilmiyorum.
Arapça klavyeli laptop istemiştim, yalnızca bunu getirmek için de gelmiş olabilir. Bu toplantıda bana bir banka kartı vermek istedi fakat birebir bankada hesabım ve kartım vardı. Ödemeler bu hesaba yapılırdı, Türkiye’deki rastgele bir ATM’den süreç yapabiliyordum. Kendi kartımı kullanmaya devam ettim.
Benden kabahat teşkil edecek sızma üzere işler istenince BAE istihbaratıyla irtibatı kestim ve bir süre kaçak hayatı yaşadım. Gazetecilik faaliyeti yaptım, devletin sırrını ve kapalı bilgisini kimseye aktarmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum” sözlerine yer verdi.
Duruşma 16 Temmuz’a ertelendi
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilen davanın, ikinci duruşması 16 Temmuz tarihine ertelendi.
BAE için çalıştığı öne sürülen Ürdün vatandaşı Astal, hakkında “siyasal yahut askeri casusluk” ve “gizli kalması gereken ayrıntıları açıklama” kabahatlerinden hazırlanan iddianame kabul edildi.
20 yıla kadar mahpusu isteniyor
Astal hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca 159 sayfalık iddianame hazırlandı. Bu iddianame, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafınca kabul edildi. İddianamede Türkiye’nin gündemine oturan BAE casusu olduğu argüman edilen Astal için, “devletin güvenliği yahut iç yahut dış siyasal yararları bakımından niteliği prestijiyle bâtın kalması gereken ayrıntıları siyasal yahut askeri casusluk amacıyla açıklama” cürmü ile “Devletin güvenliği yahut iç yahut dış siyasal yararları bakımından, niteliği prestijiyle, saklı kalması gereken ayrıntıları, siyasal yahut askeri casusluk amacıyla temin etme” kabahatinden toplam 15 yıldan 20 yıla kadar mahpus cezası istenilmişti.
“Benimle irtibat kurdular ben kurmadım”
BAE için çalıştığı casusluk yaptığın öne sürülen Ahmed Mahmoud Ayesh Al Astal hakim karşısına çıktı. Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık Astal cezaevinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı.
Gazeteci olduğunu savunarak söz veren Astal, “Gazeteci işi gereği istihbarat işçisi ile siyasetçiyle irtibat kurar bu meslek bu biçimde bir meslektir. Yaptığım işin kabahat olduğunu bilmiyordum. Gazetecinin hakkı bilgi toplamak ve bunlar hakkında yazı yazmaktır. BAE’de istihbarat örgütü benimle irtibat kurdu, ben kurmadım. Beni maaşa bağladılar ama kendi işimi yaptım, gazetecilik faaliyetinde bulundum” formunda konuştu.
“Casusluk değil gazetecilik yaptım”
Kendisinden kabahat teşkil edecek sızma üzere işler istenildiğinde BAE istihbaratı ile irtibatı kestiğini ve bir süre kaçak hayat yaşadığını aktaran Ahmed Mahmoud Ayesh Al Astal, “Casusluk değil, gazetecilik yaptım. BAE istihbarat vazifelisi ile İstanbul’da buluştum ancak bu kişinin ne için geldiğini, yalnızca benim için gelip gelmediğini bilmiyorum.
Arapça klavyeli laptop istemiştim, yalnızca bunu getirmek için de gelmiş olabilir. Bu toplantıda bana bir banka kartı vermek istedi fakat birebir bankada hesabım ve kartım vardı. Ödemeler bu hesaba yapılırdı, Türkiye’deki rastgele bir ATM’den süreç yapabiliyordum. Kendi kartımı kullanmaya devam ettim.
Benden kabahat teşkil edecek sızma üzere işler istenince BAE istihbaratıyla irtibatı kestim ve bir süre kaçak hayatı yaşadım. Gazetecilik faaliyeti yaptım, devletin sırrını ve kapalı bilgisini kimseye aktarmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum” sözlerine yer verdi.
Duruşma 16 Temmuz’a ertelendi
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilen davanın, ikinci duruşması 16 Temmuz tarihine ertelendi.