KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Özbekistan’daki tarihi tepe ve KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye yapılmasını Yeni Şafak’a kıymetlendirdi. Teşkilata üyelik statüsünün KKTC’ye bir epey kapı araladığının altını çizen Tatar, “Biz KKTC olarak büyük Türk dünyasının bir kesimiyiz. esasen epeyce düzgün bağlarımız vardı. Bu karar siyasi olarak KKTC’ye statü kazandırdı. Tanınma manasında hayli değerli bir adım oldu” dedi.
DAHA ÇOK KAPI AÇILACAK
Gözlemci üye olmanın birinci meyvesini aldıklarını, Türk devletlerinin bankacılarının katıldığı resmi toplantıya KKTC Bankalar Birliği’nin de katıldığını belirten Tatar, artık bir platformda temsil edileceklerini kaydetti:
“Türk Devletleri Teşkilatı’nda Türkiye’nin tartısı fazlaca büyük. Türkiye hamdolsun bizi de oralara muvaffakiyetle intikal ettirdi. ötürüsıyla biz fazlaca memnunuz. Bu tarihi adımla bundan daha sonra daha hayli kapı açılacak. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında 2 devletli siyaseti savundum, halkımla paylaştım, cumhurbaşkanı seçildim. Şu anda iki devletli siyasetin mayası tutmuştur. İki devletli siyaset kabul görmüştür. Bizi Rum Kesimi’ne entegre etmek istiyorlar. bu biçimde bir şeye asla razı olmayacağımızı her fırsatta tabir ediyoruz. Türkiye’nin de bu noktada bize verdiği epeyce değerli dayanaklar var. esasen hedefimiz devletimizin yavaş yavaş kabul görmesi tarafındadır.”
MÜCADELEMİZ GÜÇ KAZANDI
“Bu adımla bir arada burada geri dönüşü olmayan bir siyaset olduğu iletisini tüm dünyaya vermek istiyoruz. Türkiye’nin tam takviyesiyle bu statüyü de kazanmamızla artık bu ülkede federasyon, yani Rumlarla paydaşlık cumhuriyeti durumu kalmamıştır. Türkiye’nin ‘tam egemenlik’ noktasında verdiği kararlı takviye KKTC’de birfazlaca değişime sebep oldu. Artık de Türk dünyasının bu biçimde bir karar alması bir bakıma egemenlik uğraşımıza güç kazandırdı, egemenliğimiz tescil edildi. ötürüsıyla Doğu Akdeniz’de bu Türk devleti eskisinden daha fazla statü kazanmıştır.”
TÜRKİYE’NİN POZİSYONU DA GÜÇLENDİ
Kıbrıs’ın güney ve kuzey olarak federal bir çatı altında AB’ye girmesi teklifinin gerçekleşmesi halinde AB’nin “Türkiye’nin artık burada misyonu biter” diyebileceğine dikkat çeken Tatar, “Biz bu biçimde bir saçmalığı kabul etmedik” dedi. 2 devletli yeni siyasetin, Türkiye’nin hem garantörlük hakkını birebir vakitte askeri manada KKTC’deki varlığını sağlamlaştırdığıni vurgulayan Tatar şöyleki konuştu: “Türk askerinin caydırıcı güç olarak bu coğrafyada varlığı hem Kıbrıs Türk halkı tıpkı vakitte Türkiye’nin kendi güvenliği açısından son derece kıymetli. Mavi Vatan’da petrol, gaz, hidrokarbon üzere tüm zenginlikler ve hem de mesela Geçitkale Havalimanı üzere hava alanında, İHA/SİHA’larla Türk varlığının selameti için daima nazaranv başındalar. AB’ye alınsak biz bu işten hayli ziyan görürüz. Yeni siyaset gerçek siyasettir.”
DAHA ÇOK KAPI AÇILACAK
Gözlemci üye olmanın birinci meyvesini aldıklarını, Türk devletlerinin bankacılarının katıldığı resmi toplantıya KKTC Bankalar Birliği’nin de katıldığını belirten Tatar, artık bir platformda temsil edileceklerini kaydetti:
“Türk Devletleri Teşkilatı’nda Türkiye’nin tartısı fazlaca büyük. Türkiye hamdolsun bizi de oralara muvaffakiyetle intikal ettirdi. ötürüsıyla biz fazlaca memnunuz. Bu tarihi adımla bundan daha sonra daha hayli kapı açılacak. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında 2 devletli siyaseti savundum, halkımla paylaştım, cumhurbaşkanı seçildim. Şu anda iki devletli siyasetin mayası tutmuştur. İki devletli siyaset kabul görmüştür. Bizi Rum Kesimi’ne entegre etmek istiyorlar. bu biçimde bir şeye asla razı olmayacağımızı her fırsatta tabir ediyoruz. Türkiye’nin de bu noktada bize verdiği epeyce değerli dayanaklar var. esasen hedefimiz devletimizin yavaş yavaş kabul görmesi tarafındadır.”
MÜCADELEMİZ GÜÇ KAZANDI
“Bu adımla bir arada burada geri dönüşü olmayan bir siyaset olduğu iletisini tüm dünyaya vermek istiyoruz. Türkiye’nin tam takviyesiyle bu statüyü de kazanmamızla artık bu ülkede federasyon, yani Rumlarla paydaşlık cumhuriyeti durumu kalmamıştır. Türkiye’nin ‘tam egemenlik’ noktasında verdiği kararlı takviye KKTC’de birfazlaca değişime sebep oldu. Artık de Türk dünyasının bu biçimde bir karar alması bir bakıma egemenlik uğraşımıza güç kazandırdı, egemenliğimiz tescil edildi. ötürüsıyla Doğu Akdeniz’de bu Türk devleti eskisinden daha fazla statü kazanmıştır.”
TÜRKİYE’NİN POZİSYONU DA GÜÇLENDİ
Kıbrıs’ın güney ve kuzey olarak federal bir çatı altında AB’ye girmesi teklifinin gerçekleşmesi halinde AB’nin “Türkiye’nin artık burada misyonu biter” diyebileceğine dikkat çeken Tatar, “Biz bu biçimde bir saçmalığı kabul etmedik” dedi. 2 devletli yeni siyasetin, Türkiye’nin hem garantörlük hakkını birebir vakitte askeri manada KKTC’deki varlığını sağlamlaştırdığıni vurgulayan Tatar şöyleki konuştu: “Türk askerinin caydırıcı güç olarak bu coğrafyada varlığı hem Kıbrıs Türk halkı tıpkı vakitte Türkiye’nin kendi güvenliği açısından son derece kıymetli. Mavi Vatan’da petrol, gaz, hidrokarbon üzere tüm zenginlikler ve hem de mesela Geçitkale Havalimanı üzere hava alanında, İHA/SİHA’larla Türk varlığının selameti için daima nazaranv başındalar. AB’ye alınsak biz bu işten hayli ziyan görürüz. Yeni siyaset gerçek siyasettir.”