ISBN nasıl okunur ?

Can

New member
ISBN Nasıl Okunur? Eleştirel Bir Bakış

Selam dostlar,

Geçenlerde elime bir kitap geçti ve kapağının arkasında uzun bir sayı dizisi dikkatimi çekti: ISBN. Daha önce fark etsem de pek önemsememiştim ama bu sefer merak ettim. “ISBN nasıl okunur?” diye araştırmaya başladım. İlk başta bunun sadece bir seri numarası olduğunu düşündüm ama içine girince işin hiç de öyle basit olmadığını fark ettim.

---

ISBN’in Yapısı

ISBN (International Standard Book Number), yani Uluslararası Standart Kitap Numarası, her kitabın kimlik numarası gibidir. Şu anda ISBN’ler 13 hanelidir ve genellikle şu şekilde bölümlenir:

1. Önek (Prefix): Genelde “978” veya “979” ile başlar.

2. Ülke / Bölge Kodu: Kitabın hangi ülke veya bölgeye ait olduğunu gösterir. Türkiye için “605” sıklıkla karşımıza çıkar.

3. Yayıncı Kodu: Kitabı yayımlayan yayınevine özel numaradır.

4. Başlık Numarası: Kitabın kendisine ait özel numaradır.

5. Kontrol Basamağı: Sayının doğruluğunu kontrol etmek için eklenen son hanedir.

Teoride çok düzenli ve mantıklı gibi görünüyor, ama işin pratiğine bakınca durum biraz daha karışık.

---

Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı

Erkekler bu konuya daha çok stratejik ve çözüm odaklı yaklaşıyor. Bir arkadaşım şöyle dedi:

“ISBN’in mantığını çözersen hangi kitabın hangi yayınevinden çıktığını, hangi bölgeye ait olduğunu ve hatta doğruluğunu bile anlayabilirsin. Bu, kitap piyasasında düzen ve takip açısından çok önemli.”

Gerçekten de rakamların şifre gibi işlediğini düşündüğümüzde, erkeklerin bu stratejik bakışı anlaşılır oluyor. Onlara göre ISBN, bir problemi çözmek gibi. Sistemi anladığında işler kolaylaşıyor. Hatta bazı erkekler bunu adeta bir bulmacayı çözmek gibi görüyor; “sistemi çöz, sonucu bul.”

---

Kadınların Empatik ve İlişkisel Yaklaşımı

Kadınlarla konuştuğumda ise olaya daha farklı bir açıdan baktıklarını gördüm. Bir arkadaşım şöyle dedi:

“ISBN bana soğuk ve karmaşık geliyor. Kitap dediğin şey hislerle, hikâyelerle anılır. Onu bir rakam dizisiyle tanımlamak, kitabın ruhunu biraz zedeliyor gibi geliyor.”

Bir başka yorum da şöyleydi:

“ISBN faydalı olabilir ama çoğu okuyucu için hiçbir anlam ifade etmiyor. Biz daha çok kitabın yazarı, konusu ve duygusal tarafıyla ilgileniyoruz. O sayılar bize pek bir şey katmıyor.”

Kadınların yaklaşımı daha çok empati ve ilişkisellik üzerinden gidiyor. Onlara göre ISBN bir bakıma gereksiz bir bürokratik etiket. Kitapların insana kattığı anlamla kıyaslandığında bu rakamlar oldukça uzak ve soğuk kalıyor.

---

Eleştirel Bakış: ISBN Gerçekten İşlevsel mi?

İşte asıl mesele burada başlıyor. ISBN sistemi yayıncılar, kütüphaneler ve kitapçılar için faydalı olabilir. Bir kitabı kataloglamak, düzenlemek ve takip etmek açısından mantıklı. Ama okuyucular için gerçekten bir şey ifade ediyor mu?

- Kitabı okuyan biri için ISBN’in önemi neredeyse sıfır.

- ISBN çoğu zaman sadece barkod gibi duruyor, kimse dönüp de 13 haneli numarayı ezberlemiyor.

- Dahası, bazı yayınevleri ISBN’i kitabın görünürlüğünü artırmak yerine sadece yasal bir zorunluluk olarak görüyor.

Kısacası, ISBN işlevsel ama sadece belli bir kesim için: Kütüphaneciler, kitapçılar ve yayınevleri. Okuyucuya ise çoğunlukla hiçbir şey katmıyor.

---

Gerçek Hayattan Bir Örnek

Geçenlerde sahaf gezisinde eski bir kitaba denk geldim. ISBN’i yoktu çünkü 70’lerde basılmıştı. Ama o kitabın kapağını açtığımda, yılların kokusu ve içine düşülmüş notlar ISBN’den çok daha fazla şey anlattı bana.

İşte bu yüzden diyorum ki: ISBN pratik olabilir ama kitabın ruhunu yansıtmıyor. Bir okuyucu için ISBN, kitabın hikâyesinden daha değerli olamaz.

---

Forumda Tartışmaya Açık Sorular

- Sizce ISBN gerçekten okuyucu için gerekli mi, yoksa sadece bürokratik bir formalite mi?

- Erkeklerin “çözüm ve düzen odaklı” yaklaşımı mı daha mantıklı, yoksa kadınların “kitabın duygusal yönünü” öne çıkaran yaklaşımı mı?

- Hiç bir kitabı ISBN numarasından bulmaya çalıştınız mı?

- ISBN olmasaydı kitap dünyası daha mı dağınık olurdu, yoksa daha mı samimi kalırdı?

---

Sonuç

ISBN sisteminin mantığı sağlam: Her kitabın kimliğini düzenli bir şekilde kaydetmek. Ama işin eleştirel boyutuna baktığımızda, bunun daha çok yayıncıların ve dağıtıcıların işine yaradığı ortada. Okuyucu için ise çoğu zaman anlamsız bir sayı dizisi olmaktan öteye geçmiyor.

Erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı bakışı, ISBN’in işlevselliğini öne çıkarırken; kadınların empatik ve ilişkisel yaklaşımı kitabın anlamına odaklanıyor. İki bakış da kendi içinde haklı. Belki de asıl mesele, kitabın hem “düzenli bir kimliği” hem de “ruhani bir hikâyesi” olduğunu kabul etmekte.

---

Peki siz ne düşünüyorsunuz? ISBN’e gerçekten dikkat eden var mı? Yoksa siz de kitapları daha çok yazarın adı, kapağın tasarımı ya da içindeki hislerle mi hatırlıyorsunuz?
 
Üst