ILO’nun çalışma hayatına ait yeni raporuna göre, birden çok ve birbiriyle irtibatlı global krizler yanı sıra artan eşitsizlikler, global işgücü piyasasındaki toparlanmayı tehdit ediyor. ILO Raporu, global stagflasyon beklentilerinin kabardığı bir dönmede, kıymetli bir katkı. Emek talebinde daralma, fiyat artışları ve toplam hane halkı harcanabilir gelirini yavaşlatarak, küresel ekonomik büyümeye de olumsuz katkı yapar.
Milletlerarası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yeni raporuna bakılırsa, ülkeler ortasında ve içinde eşitsizliklerin artmasının yanı sıra birden çok global kriz, global işgücü piyasasındaki toparlanmayı besbelli halde bilakis çeviriyor.
ILO Çalışma hayatı Gözlemi’nin 9. Baskısı, 2021 Ç4’te kaydedilen değerli kazanımlardan daha sonra, 2022 Ç1’de dünya genelinde çalışma saatleri, kriz öncesi seviyenin (2019 Ç4) %3,8 altına düştü ve 112 milyon tam vakit muadili iş açığına karşılık geliyor. Bu sayı, ILO’nun Ocak 2022’de yayınladığı sayılardan değerli ölçüde düşüşü temsil ediyor.
Enflasyon (özellikle güç ve besin tutarlarında), mali türbülans, muhtemel borç çıkmazı ve global tedarik zincirindeki aksamalar dahil, bir yandan da Ukrayna krizinin daha da ağırlaştırdığı, birden çok yeni ve birbiriyle irtibatlı global krizler, 2022 yılında çalışılan saatlerde daha da kötüleşme riskinin artması, önümüzdeki aylarda global işgücü piyasaları üstündeki tesirin daha da ağırlaşması manasına geliyor. Son yayınlanan ILO bilgi notunda açıklandıği üzere, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, Ukrayna’da ve öteki ülkelerde işgücü piyasalarını etkiliyor.
Rapora göre, varlıklı ve fakir ekonomiler içindeki büyük ve daha da büyüyen ayrışma, toparlanmanın temel özelliği olmaya devam ediyor. Yüksek gelirli ülkeler, çalışma saatlerinde toparlanma yaşarken, kriz öncesi seviyeyle mukayeseli olarak, düşük gelirli ülkeler %3,6 ve düşük-orta gelirli ülkeler %5,7 olmak üzere, 2022 Ç1’de kıymetli gerilemeler yaşadılar. Bu ayrışma trendinin 2022 Ç2’de daha da berbatlaşması mümkün görülüyor.
Gelişmekte olan kimi ülkelerde hükümetlerin, mali alan yetersizliği ve borç sürdürülebilirlik zorlukları niçiniyle eli-kolu bağlı; öte yandan, işletmeler ekonomik ve mali belirsizliklerle karşı karşıya, çalışanlar ise toplumsal muhafazaya kâfi erişime sahip değil.
Global salgının başlangıcından iki yılı aşkın müddet daha sonra, çalışma hayatındaki biroldukca insan, işgücü piyasaları üstündeki tesirlerin altında hala eziliyor.
“Küresel işgücü piyasasının toparlanması bilakis döndü. İstikrarsız ve kırılgan toparlanma, birbirlerini ağırlaştıran krizlerin birleşmesiyle daha da bilinmeyen hale geldi. Başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere, çalışanlar ve aileleri üstündeki tesirler epey yıkıcı olacak, toplumsal ve siyasi zelzelelere yol açabilecek” diyen ILO Genel Yöneticisi Guy Ryder şu biçimde devam etti: “Bugün artık, birlikte çalışmamız ve insan odaklı toparlanmayı yaratmaya odaklanmamız her zamankinden epey daha zarurî hale geldi.”
Rapor, ILO’nun İnsan Merkezli Toparlanmaya Yönelik Global Aksiyon Daveti ve ILO öncülüğündeki BM teşebbüsü olan Global İstihdam ve Toplumsal Müdafaa Hızlandırıcısı’na uygun olarak, önümüzdeki devir için bir dizi tedbir öneriyor:
Dünya imalat endüstrinde yavaşlama başladı
FÖŞ yazdı: Dünya dört nala distopyaya koşuyor
Milletlerarası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yeni raporuna bakılırsa, ülkeler ortasında ve içinde eşitsizliklerin artmasının yanı sıra birden çok global kriz, global işgücü piyasasındaki toparlanmayı besbelli halde bilakis çeviriyor.
ILO Çalışma hayatı Gözlemi’nin 9. Baskısı, 2021 Ç4’te kaydedilen değerli kazanımlardan daha sonra, 2022 Ç1’de dünya genelinde çalışma saatleri, kriz öncesi seviyenin (2019 Ç4) %3,8 altına düştü ve 112 milyon tam vakit muadili iş açığına karşılık geliyor. Bu sayı, ILO’nun Ocak 2022’de yayınladığı sayılardan değerli ölçüde düşüşü temsil ediyor.
Enflasyon (özellikle güç ve besin tutarlarında), mali türbülans, muhtemel borç çıkmazı ve global tedarik zincirindeki aksamalar dahil, bir yandan da Ukrayna krizinin daha da ağırlaştırdığı, birden çok yeni ve birbiriyle irtibatlı global krizler, 2022 yılında çalışılan saatlerde daha da kötüleşme riskinin artması, önümüzdeki aylarda global işgücü piyasaları üstündeki tesirin daha da ağırlaşması manasına geliyor. Son yayınlanan ILO bilgi notunda açıklandıği üzere, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, Ukrayna’da ve öteki ülkelerde işgücü piyasalarını etkiliyor.
Rapora göre, varlıklı ve fakir ekonomiler içindeki büyük ve daha da büyüyen ayrışma, toparlanmanın temel özelliği olmaya devam ediyor. Yüksek gelirli ülkeler, çalışma saatlerinde toparlanma yaşarken, kriz öncesi seviyeyle mukayeseli olarak, düşük gelirli ülkeler %3,6 ve düşük-orta gelirli ülkeler %5,7 olmak üzere, 2022 Ç1’de kıymetli gerilemeler yaşadılar. Bu ayrışma trendinin 2022 Ç2’de daha da berbatlaşması mümkün görülüyor.
Gelişmekte olan kimi ülkelerde hükümetlerin, mali alan yetersizliği ve borç sürdürülebilirlik zorlukları niçiniyle eli-kolu bağlı; öte yandan, işletmeler ekonomik ve mali belirsizliklerle karşı karşıya, çalışanlar ise toplumsal muhafazaya kâfi erişime sahip değil.
Global salgının başlangıcından iki yılı aşkın müddet daha sonra, çalışma hayatındaki biroldukca insan, işgücü piyasaları üstündeki tesirlerin altında hala eziliyor.
- Çalışanların çoğunluğu için emek geliri çabucak hemen toparlanmadı. 2021 yılında, her beş çalışandan üçü, emek gelirinin 2019 Ç4 düzebir daha toparlanamadığı ülkelerde yaşıyordu.
- Global salgın sırasında, çalışılan saatlerde cinsiyete dayalı açık da arttı. 2022 Ç1’de, global çalışılan saatlerde cinsiyete dayalı açık, aslına bakarsan büyük bir açığın mevcut olduğu kriz öncesi seviyeye göre (2019 Ç4) 0,7 yüzdelik puan daha büyüdü. En ağır etkilenenler, kayıtdışı çalışan bayanlar oldu. Gelir kümeleri bakımından da, cinsiyete dayalı açığın en yüksek olduğu ülkeler düşük ve orta gelirliler oldu.
- 2021 sonu ve 2022 başlarında ileri ekonomilerdeki boş takımlarda keskin artış, iş arayanlara nazaran boş takım sayısının arttığı, dar bir işgücü piyasasına yol açtı. Lakin toplamda, biroldukca ülkede işsiz ve yetersiz istihdam edilen işgücünün büyüklüğü dikkate alındığında, işgücü piyasalarının genel olarak çok ısındığını gösteren kuvvetli ispatlar yok.
- Ukrayna krizinin daha da kötüleştirdiği üretim ve ticaret aksamaları niçiniyle, besin ve emtia meblağları, fakir haneleri ve başta kayıtdışı iktisatta faaliyet gösterenler olmak üzere küçük işletmeleri fazlaca ağır etkiliyor.
“Küresel işgücü piyasasının toparlanması bilakis döndü. İstikrarsız ve kırılgan toparlanma, birbirlerini ağırlaştıran krizlerin birleşmesiyle daha da bilinmeyen hale geldi. Başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere, çalışanlar ve aileleri üstündeki tesirler epey yıkıcı olacak, toplumsal ve siyasi zelzelelere yol açabilecek” diyen ILO Genel Yöneticisi Guy Ryder şu biçimde devam etti: “Bugün artık, birlikte çalışmamız ve insan odaklı toparlanmayı yaratmaya odaklanmamız her zamankinden epey daha zarurî hale geldi.”
Rapor, ILO’nun İnsan Merkezli Toparlanmaya Yönelik Global Aksiyon Daveti ve ILO öncülüğündeki BM teşebbüsü olan Global İstihdam ve Toplumsal Müdafaa Hızlandırıcısı’na uygun olarak, önümüzdeki devir için bir dizi tedbir öneriyor:
- Emek gelirinin satın alma gücünü, çalışanlar ve ailelerinin genel ömür standartlarını koruma etmek için vaktinde ve faal dayanak;
- Minimum fiyatlar dahil olmak üzere, uygun ve adil fiyat düzeltmelerini desteklemek üzere acil üçlü diyalog; toplumsal muhafaza sistemleri ve gelir takviyesinin güçlendirilmesi; gerekli hallerde besin güvenlik tedbirlerinin uygulanması;
- Makro-ekonomik siyasetlerin ihtimamla düzenlenerek enflasyon ve borç sürdürülebilirliğine ait baskıların hafifçeletilmesi, bir yandan da iş bakımından güçlü ve kapsayıcı toparlanmanın desteklenmesi;
- Başta kırılgan çalışanlar ve kayıtharicinden kayıtlı iktisada geçiş halinde olanlar olmak üzere, ağır etkilenen kümelere ve kesimlere yardım;
- Beşere yakışır ve yeşil işleri, sürdürülebilirlik ve kapsayıcılığı destekleyen, başta mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler (MKOBİ’ler) olmak üzere işletmelere yardım eden uzun vadeli, yeterli tasarlanmış sektörel siyasetler.
Dünya imalat endüstrinde yavaşlama başladı
FÖŞ yazdı: Dünya dört nala distopyaya koşuyor