Facebook, platformun şeffaflığı ve yanlış bilginin yayılımı üzerine çalışma yapan bir küme araştırma bakılırsavlisinin şahsi hesaplarını engelledi.
The Verge’de yer alan habere göre, Facebook birkaç araştırma nazaranvlisinin müsaade almadan kullanıcı verisi toplayarak platform kurallarını ihlal ettiğini belirterek hesaplarını engelledi. Öte yandan Facebook’un şeffaflığı ve yanlış bilginin yayılımı üzerine çalışan araştırma vazifelileri, platformun sıkıntılarını açığa çıkardıkları için susturulduklarını söylemiş oldu.
New York Üniversitesi’ne bağlı bir proje kapsamında çalışan araştırmacılar, Facebook’taki siyasi reklamların kaynağı ve nasıl yayıldığını inceliyordu.
Küme, mayıs ayında projelerinin gayesinin siyasi reklamları kimin ösöylemiş olduğini ve nasıl amaç alındığını ortaya çıkarmak olduğunu açıklamıştı.
Çalışmalarına yardımcı olmak için araştırma vazifelileri, İsim Observer isimli bir tarayıcı eklentisi kullandı. Bu eklenti hangi siyasi reklamların gösterildiği ve niye bu reklamların makul amaç kitleyi seçtiğine ait bilgi topluyordu. Eklentinin rastgele bir şahsi bilgi toplamadığı açıklandı.
İsim Observer’ın topladığı bilgiler araştırmacılar ve gazetecilerin faydalanabilmesi için açık kaynak hâline getirildi.
Facebook “Ad Library” üzerinden istekli olarak birtakım ayrıntıları paylaşıyor lakin kullanıcının ilgilerine nazaran reklamın nasıl belirlendiğine ait bilgi paylaşmıyor.
Projede yer alan ve hesabı kapatılan araştırmacılardan Laura Edelson, Twitter’dan şunları yazdı:
“Son senelerda bu erişimi Facebook İsim Library üstündeki sistematik sıkıntıları açığa çıkarmak, siyasi reklamlardaki yanlış bilgleri tespit etmek ve Facebook’un açık bir biçimde partizan yanlış bilgiye genişletmesini çalışmak için kullandık. Hesaplarımızı engelleyerek Facebook bütün bu çalışmaları sonlandırdı. Facebook onlarca gazeteci ve araştırmacının da bu bilgilere ulaşmasını engelledi”
Edelson, Bloomberg’e yaptığı açıklamalarda “r” dedi.
Facebook ise mahzurun sebebinin İsim Observer’ın müsaade almadan bilgi toplaması olduğunu savunuyor.
Facebook’ta siyasi reklamların nasıl yayıldığı, gaye kitlenin nasıl belirlendiğine ait tartışma Cambridge Analytica skandalıyla başlamıştı.
Cambridge Analytica skandalı nedir?
Cambridge Analytica, ‘tüketici, takipçi, seçmen davranışlarını değiştirmek isteyen’ iş dünyası ve siyasi partilere hizmet sunan bir bilgi tahlil şirketi.
İngiliz The Observer gazetesi, 2014 yılında 50 milyon Facebook kullanıcı profilinin İngiltere merkezli akademisyen Aleksandre Kogan ve şirketi Küresel Science Research tarafınca toplandığını yazdı.
Aleksandre Kogan, ayrıntıları internet sitesindeki bir uygulama aracılığıyla topladı. Kişilik testini yapmaları için fiyat ödenen Amerikalıların ve bu şahısların Facebook arkadaşlarının bilgileri ele geçirildi.
Kogan, Cambridge Analytica’yla bu ayrıntıları paylaşmak için bir mutabakat yaptı. Ancak Facebook’ta yöntemsiz bilgi toplandığı savlarını ifşaa eden Christopher Wylie, bu şahsi ayrıntıların birçoklarının müsaadesiz ele geçirildiğini söylüyor.
Wylie, Cambridge Analytica’nın seçim sandıklarındaki tercihleri etkileyebilecek ve önnazaranbilecek kuvvetli bir yazılım kullandığını söz etti ve sistemi ‘tam teşekküllü propaganda makinesi’ olarak tanımladı.
Bilgi ihlali yapıldığı savlarını reddeden Facebook, Kogan’a bilgilere erişebilmesi için müsaade verildiğini söylemişti.
Lakin Kogan, bilgileri Cambridge Analytica’yla paylaşarak ticari gayeyle kullanıp ruhsat kurallarını da ihlal etmiş oldu.
Facebook, “İnsanlar bilerek ayrıntılarını paylaştılar, rastgele bir sisteme girilmedi, şifreler ve hassas bilgiler çalınmadı yahut hacklenmedi” dedi.
Toplumsal paylaşım ağı, sorundan 2015 yılında haberdar olduklarını belirtip uygulamayı kaldırdıkların söylemiş oldu, bilgilerin de silinmesi talebinde bulundu.
Cambridge Analytica’nın ABD’de Donald Trump’ın lider seçilmesinde ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma (Brexit) sonucunın alınmasında tesirli olduğu argüman ediliyor.
Suçlamaların akabinde Cambridge Analytica şirketi kapatıldı.
The Verge’de yer alan habere göre, Facebook birkaç araştırma nazaranvlisinin müsaade almadan kullanıcı verisi toplayarak platform kurallarını ihlal ettiğini belirterek hesaplarını engelledi. Öte yandan Facebook’un şeffaflığı ve yanlış bilginin yayılımı üzerine çalışan araştırma vazifelileri, platformun sıkıntılarını açığa çıkardıkları için susturulduklarını söylemiş oldu.
New York Üniversitesi’ne bağlı bir proje kapsamında çalışan araştırmacılar, Facebook’taki siyasi reklamların kaynağı ve nasıl yayıldığını inceliyordu.
Küme, mayıs ayında projelerinin gayesinin siyasi reklamları kimin ösöylemiş olduğini ve nasıl amaç alındığını ortaya çıkarmak olduğunu açıklamıştı.
Çalışmalarına yardımcı olmak için araştırma vazifelileri, İsim Observer isimli bir tarayıcı eklentisi kullandı. Bu eklenti hangi siyasi reklamların gösterildiği ve niye bu reklamların makul amaç kitleyi seçtiğine ait bilgi topluyordu. Eklentinin rastgele bir şahsi bilgi toplamadığı açıklandı.
İsim Observer’ın topladığı bilgiler araştırmacılar ve gazetecilerin faydalanabilmesi için açık kaynak hâline getirildi.
Facebook “Ad Library” üzerinden istekli olarak birtakım ayrıntıları paylaşıyor lakin kullanıcının ilgilerine nazaran reklamın nasıl belirlendiğine ait bilgi paylaşmıyor.
Projede yer alan ve hesabı kapatılan araştırmacılardan Laura Edelson, Twitter’dan şunları yazdı:
“Son senelerda bu erişimi Facebook İsim Library üstündeki sistematik sıkıntıları açığa çıkarmak, siyasi reklamlardaki yanlış bilgleri tespit etmek ve Facebook’un açık bir biçimde partizan yanlış bilgiye genişletmesini çalışmak için kullandık. Hesaplarımızı engelleyerek Facebook bütün bu çalışmaları sonlandırdı. Facebook onlarca gazeteci ve araştırmacının da bu bilgilere ulaşmasını engelledi”
Edelson, Bloomberg’e yaptığı açıklamalarda “r” dedi.
Facebook ise mahzurun sebebinin İsim Observer’ın müsaade almadan bilgi toplaması olduğunu savunuyor.
Facebook’ta siyasi reklamların nasıl yayıldığı, gaye kitlenin nasıl belirlendiğine ait tartışma Cambridge Analytica skandalıyla başlamıştı.
Cambridge Analytica skandalı nedir?
Cambridge Analytica, ‘tüketici, takipçi, seçmen davranışlarını değiştirmek isteyen’ iş dünyası ve siyasi partilere hizmet sunan bir bilgi tahlil şirketi.
İngiliz The Observer gazetesi, 2014 yılında 50 milyon Facebook kullanıcı profilinin İngiltere merkezli akademisyen Aleksandre Kogan ve şirketi Küresel Science Research tarafınca toplandığını yazdı.
Aleksandre Kogan, ayrıntıları internet sitesindeki bir uygulama aracılığıyla topladı. Kişilik testini yapmaları için fiyat ödenen Amerikalıların ve bu şahısların Facebook arkadaşlarının bilgileri ele geçirildi.
Kogan, Cambridge Analytica’yla bu ayrıntıları paylaşmak için bir mutabakat yaptı. Ancak Facebook’ta yöntemsiz bilgi toplandığı savlarını ifşaa eden Christopher Wylie, bu şahsi ayrıntıların birçoklarının müsaadesiz ele geçirildiğini söylüyor.
Wylie, Cambridge Analytica’nın seçim sandıklarındaki tercihleri etkileyebilecek ve önnazaranbilecek kuvvetli bir yazılım kullandığını söz etti ve sistemi ‘tam teşekküllü propaganda makinesi’ olarak tanımladı.
Bilgi ihlali yapıldığı savlarını reddeden Facebook, Kogan’a bilgilere erişebilmesi için müsaade verildiğini söylemişti.
Lakin Kogan, bilgileri Cambridge Analytica’yla paylaşarak ticari gayeyle kullanıp ruhsat kurallarını da ihlal etmiş oldu.
Facebook, “İnsanlar bilerek ayrıntılarını paylaştılar, rastgele bir sisteme girilmedi, şifreler ve hassas bilgiler çalınmadı yahut hacklenmedi” dedi.
Toplumsal paylaşım ağı, sorundan 2015 yılında haberdar olduklarını belirtip uygulamayı kaldırdıkların söylemiş oldu, bilgilerin de silinmesi talebinde bulundu.
Cambridge Analytica’nın ABD’de Donald Trump’ın lider seçilmesinde ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma (Brexit) sonucunın alınmasında tesirli olduğu argüman ediliyor.
Suçlamaların akabinde Cambridge Analytica şirketi kapatıldı.