Cumhurbaşkanı Erdoğan AB üyesi ülkelerin büyükelçileriyle yaptığı görüşmede konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şu biçimde:
Pazartesi sabahı ömrünü kaybeden AP Lideri Sassoli’nin vefatı niçiniyle sizlere de baş sıhhati diliyorum.
Geçen sene güvenlik algısının değiştiği bir periyoda şahitlik ettik. Klâsik tehditlerin yanı sıra salgın hastalıklar, terör üzere asimetrik meydan okumaya maruz kaldık.
Aşıya adil erişim adaletsizliği artarak devam ediyor. Toplumsal barışa risk oluşturan bu tehditlerden hiç bir ülke azade değildir. Bu olumsuz iklimden AB de etkilenmiştir. Birliğin geleceğine dair Brexit süreciyle alevlenen tartışmalar salgınla bir arada yeni bir boyuta taşındı.
Türkiye, müzakere sürecini yürüten aday ülke olarak tedarik zincirleri, terörizm, göç, güvenlik, savunma, İslam ve yabancı düşmanlığı üzere temel konularda sorun çözücü role sahiptir. Bu süreçte Türkiye ve AB’nin ilgilerini ileriye taşıması değerli hale gelmiştir. Olumlu gündemin hayata geçirilmesi için diyalog ve diplomasiden yana gayret gösterdik.
“AB TARAFINDAN KARŞILIK GÖREMEDİK”
İklim, güvenlik, göç ve sıhhat alanlarında yüksek seviyeli diyalog toplantıları gerçekleştirdik. Bu adımlara üzülerek tabir etmek isterim ki AB tarafınca karşılığı bakılırsamedik. Bize karşı oyalama taktikleri uygulandı. Tam üyelikten kaynaklanan haklarını berbata kullanan ülkelerin bu süreçte engelleyici biçimde davrandıkları ortadadır. Temel hesaplaşılması gereken birliğin iradesinin birkaç devlet tarafınca esir alınmış olmasıdır. Türkiye’nin kararlı, sabırlı tavrı ile birlik ortasındaki yazılım yanlışlarının görülmesine katkı sağladığına inanıyorum.
Mevcut krizlere yenilerinin eklendiği konjonktürde göç sorunu derinleşerek devam edecektir. Bir taraftan sistemsiz göçe kaynaklık eden ülkelere yönelik yardımlarımızı artırırken öbür taraftan sıkıntıyı asıl boyutlarıyla kıymetlendiriyoruz.
“DAHA VİCDANLI SESLER YÜKSELMESİNİ BEKLİYORUZ”
Geri itme hadiselerine ve göçmenlere yönelik memleketler arası hukuku ayaklar altına alan uygulamalara da son verilmesi kuraldır. Ege’deki müessif olaylarla ilgili Avrupa’dan daha vicdanlı sesler yükseltmesini bekliyoruz.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ortak menfaatimizedir. Vize serbestisi Turizm ve ticaret yanında Türkiye’nin tam üyeliği tarafındaki ön yargıları kırmaya da katkı sağlayacaktır. Müzakerelerin başlatılması biroldukca bahiste uzlaşmanın yolunu da açacaktır. AB’nin 2022 yılında stratejik miyopluktan kurtularak Türkiye ile alakaların geliştirilmesinde daha yürekli davranmasını ümit ediyoruz.
KIBRIS PROBLEMİ
AB körü körüne Rumların sözcülüğünü yaparken Kıbrıs Türkü’nün hakkını görmezden geliyor. Avrupa Birliği tahlile katkı yapmak istiyorsa Kıbrıs Türklerinin iradesini tanımalı.
Tam üyelik için attığımız adımların nasıl engellendiğini şahsen gördüm, yaşadım. Maruz kaldığımız adaletsizliğe karşın Türkiye Avrupa Birliği tam üyelik gayelerine bağlıdır.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şu biçimde:
Pazartesi sabahı ömrünü kaybeden AP Lideri Sassoli’nin vefatı niçiniyle sizlere de baş sıhhati diliyorum.
Geçen sene güvenlik algısının değiştiği bir periyoda şahitlik ettik. Klâsik tehditlerin yanı sıra salgın hastalıklar, terör üzere asimetrik meydan okumaya maruz kaldık.
Aşıya adil erişim adaletsizliği artarak devam ediyor. Toplumsal barışa risk oluşturan bu tehditlerden hiç bir ülke azade değildir. Bu olumsuz iklimden AB de etkilenmiştir. Birliğin geleceğine dair Brexit süreciyle alevlenen tartışmalar salgınla bir arada yeni bir boyuta taşındı.
Türkiye, müzakere sürecini yürüten aday ülke olarak tedarik zincirleri, terörizm, göç, güvenlik, savunma, İslam ve yabancı düşmanlığı üzere temel konularda sorun çözücü role sahiptir. Bu süreçte Türkiye ve AB’nin ilgilerini ileriye taşıması değerli hale gelmiştir. Olumlu gündemin hayata geçirilmesi için diyalog ve diplomasiden yana gayret gösterdik.
“AB TARAFINDAN KARŞILIK GÖREMEDİK”
İklim, güvenlik, göç ve sıhhat alanlarında yüksek seviyeli diyalog toplantıları gerçekleştirdik. Bu adımlara üzülerek tabir etmek isterim ki AB tarafınca karşılığı bakılırsamedik. Bize karşı oyalama taktikleri uygulandı. Tam üyelikten kaynaklanan haklarını berbata kullanan ülkelerin bu süreçte engelleyici biçimde davrandıkları ortadadır. Temel hesaplaşılması gereken birliğin iradesinin birkaç devlet tarafınca esir alınmış olmasıdır. Türkiye’nin kararlı, sabırlı tavrı ile birlik ortasındaki yazılım yanlışlarının görülmesine katkı sağladığına inanıyorum.
Mevcut krizlere yenilerinin eklendiği konjonktürde göç sorunu derinleşerek devam edecektir. Bir taraftan sistemsiz göçe kaynaklık eden ülkelere yönelik yardımlarımızı artırırken öbür taraftan sıkıntıyı asıl boyutlarıyla kıymetlendiriyoruz.
“DAHA VİCDANLI SESLER YÜKSELMESİNİ BEKLİYORUZ”
Geri itme hadiselerine ve göçmenlere yönelik memleketler arası hukuku ayaklar altına alan uygulamalara da son verilmesi kuraldır. Ege’deki müessif olaylarla ilgili Avrupa’dan daha vicdanlı sesler yükseltmesini bekliyoruz.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ortak menfaatimizedir. Vize serbestisi Turizm ve ticaret yanında Türkiye’nin tam üyeliği tarafındaki ön yargıları kırmaya da katkı sağlayacaktır. Müzakerelerin başlatılması biroldukca bahiste uzlaşmanın yolunu da açacaktır. AB’nin 2022 yılında stratejik miyopluktan kurtularak Türkiye ile alakaların geliştirilmesinde daha yürekli davranmasını ümit ediyoruz.
KIBRIS PROBLEMİ
AB körü körüne Rumların sözcülüğünü yaparken Kıbrıs Türkü’nün hakkını görmezden geliyor. Avrupa Birliği tahlile katkı yapmak istiyorsa Kıbrıs Türklerinin iradesini tanımalı.
Tam üyelik için attığımız adımların nasıl engellendiğini şahsen gördüm, yaşadım. Maruz kaldığımız adaletsizliğe karşın Türkiye Avrupa Birliği tam üyelik gayelerine bağlıdır.