Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına iktisattaki son gelişmeleri kıymetlendirerek başladı.
İktisadın 3. çeyrekte de büyüdüğünü söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Küresel salgın periyodunda her şeydilk evvel Türkiye bilhassa bu 3 çeyrekte de hayli farklı bir ayrışma ortaya koydu. Yıl sonu itibariyle de bu olumlu ayrışmayı devam ettireceği inancındayız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
Yalnızca biz değil, OECD’de söylüyor. Türkiye üçüncü çeyrekte de kuvvetli görünümünü korudu. Bu beklentileri de aşarak bu biçimde bir pozisyona gelmiş olması, aç kurtlar üzere bekleyenleri şaşırttı. Biz şaşırmadık. Gerek ikinci çeyrekte, gerekse üçüncü çeyreğin sinyalini ikinci çeyrekten aldık.
“ENFLASYONUN DÜŞTÜĞÜNÜ DAİMA BİRLİKTE GÖRECEĞİZ”
Faizi düşürmek suretiyle yatırım, istihdam üretim, ihracat büyüme… Bu 4 ana başlık bize büyümeyi getirecek. Bizim varsayımımız taban 10 ancak bu 10’un üzerine çıkabilir. Kimi dostlarımız 10’un üzerine çıkabileceğimiz niyetini bizimle paylaşıyor. Yıl sonu itibariyle enflasyonla kendisini gösterecek. Faiz sebep enflasyon sonuçtur. Faizi şu anda düşüyoruz, enflasyonun da düştüğünü daima bir arada bakılırsaceğiz.
Biz şu anda daha evvel de olduğu üzere artık de iki kıymetli takviye paketi hazırladık. 19 yıldır nasıl dar gelirlinin yanında durduysak bir daha yanında olacağız. Salgın sürecinde hiç kimseyi yalnız bırakmadık bırakmayacağız. Zira bu milletle biz iktidar olduk. AK Parti milletin partisidir dedik ve bu biçimde yürüdük.
3, 4, 5 ve 6. teşvik bölgelerinde yer alan 58 vilayette yatırım yaparak istihdam oluşturacak girişimcilere 7 puana kadar faiz takviyesi verilecek.
Üretime ve ihracata öncelik veren yatırımları destekledik, destekleyeceğiz. 11 bin firmamızın krediden yaralanmasını sağlayacağız.
“ÜLKEMİZ CENDEREYE ÇEKİLMEK İSTENİYOR BUNA MÜSAADE VERMEYECEĞİZ”
Zengini varlıklı yapan model ‘faizcilik’tir. Bilhassa Türkiye ne vakit yüksek faiz kıskacından çıkmak için adım atmışsa döviz kuru üzerinden manipülatif bir baskıya maruz kalmıştır. Ülkemiz bir cendereye çekilmek isteniyor. Buna müsaade vermeyeceğiz. Yüksek faiz karı için ülkeye giren sıcak para var. Ve bu sıcak para döviz kurunu süreksiz olarak düşürebilir. Lakin bu bizim için ülkü değildir.
“BİZ BU SARMALDAN ÇIKACAĞIZ”
Kur-faiz spekülasyonlarını lakin biz engelleriz. Biz kur-faiz-enflasyon sarmalında yaşamayacağız. Büyümeyi istikrarsız hale getirmelerine müsaade vermeyeceğiz. Biz bu sarmaldan çıkacağız. Global sermaye iş birlikçileri bu sefer bunu başaramayacaklar.
Bizim ekonomik bilgilerimiz zayıf değil, güzel durumda. Biz buradan geriye dönmeyeceğiz. Salgın daha sonrası dünya iktisadında oluşan yeni istikrarlar de bu süreci hızlandırmıştır. Bu olay yalnızca ülkemizde mi var? ABD’de Almanya’da, İngiltere’de, Hollanda’da var. Biz hamdolsun bundan önemli bir oranda sıyrıldık.
Son periyotta yabancı yatırımcılar Türkiye için harekete geçti. Türkiye’ye uzun devir yatırım yapan yatırımcılar çıkarlı çıkmıştır.
Türkiye’deki sermayenin temsilcisi pozisyonunda olan STK’nın burada bize yanıt yetiştirmeye kalkması epeyce manidardır. Ben onlara ‘Kamu bankaları size kredi vermeye hazır, yatırımları destekleyelim’ diyorum. Bizim kaygımız var. Biz yatırımcıları arıyoruz. Kâfi ki bize inanç veren yatırımcı olsun.
Biz şu anda ihracatta çok âlâ pozisyondayız. Şu anda 215-220 milyar dolarlara çıktık. Yıl sonunda bunun üzerine çıkacağız. Bu Türkiye’nin rekoru.
(Türkiye’nin yeni iktisat modeli) Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı. Benim yakınımdaki bir epeyce insan bunları geçmişte de savunmadı. 6 sıfır atacağım dediğimde buna karşı çıkanlar oldu. ‘Parti kurmayacağım’ deyip siyasete atılan bireyler bunu söylemiş oldu. Başbakan olarak talimatı verdim 6 sıfırı attık. daha sonra bununla övündüler. Sen benim bir bakanımsın sen karar merci değilsin ki.
“YÜKSEK FAİZLE KREDİ ÇEKİP DÖVİZ KURUNU BASKILAMAK ENFLASYONLA GAYRET DEĞİLDİR”
Şu anda yüksek faizle kredi çekip döviz kurunu baskılamak enflasyonla gayret değildir. Yerli üretimi yok eden, yapısal enflasyonu kalıcı hale getiren bir modeldir. Bu sonu olmayan bir sarmaldır. Biz bu sarmala son veriyoruz. İhracatımızın, ithalatımızı karşılama oranı yüzde 90’lara ulaştı.
Türkiye, finans piyasaları üzerinden ekonomik tehditlere pabuç bırakmaz. Gerçek ekonomimiz bu tehditleri büsbütün boşa çıkaracak güç ve kabiliyettedir.
Evellallah bize şu mevsimde Rusya’dan önemli bir turist akını var. Bu mevzuda sayın Putin’le olan dayanışmamız bu tıp turist akınını da sağlıyor. Aylık olarak cari süreçler fazlası vermeye başladık. Bu da kıymet arz ediyor.
“SSK’YI BATIRAN BAŞ HALA TIPKI YERDE”
Döviz kurunda gördüğümüz son hareketlerin ekonomik temelli olmadığı açıktır. Üretimi, yatırımı, istihdamı, ihracatı ile ülkemizin giderek güçlenmesi olağan olarak kimilerini rahatsız ediyor.
Düşünün ana muhalefetin başındaki kişi bundan önemli manada rahatsız oluyor. Neymiş MGK bu hususların görüşüldüğü yer olamazmış. Bu kişi siyaseti anlamıyor, hala birebir yerde. SSK’yı batıran bu baş hala birebir yerde. İktisat güvenliği ulusal güvenliğin bir kesimidir. MGK’da görüşmeyeceğiz de nerede görüşeceğiz?
“KILIÇDAROĞLU BU İŞLERDEN ANLAMAZ”
Ana muhalefetin başındaki zat ‘Faizi teğe indirin destekleriz’ diyor. Benim şu anda bu biçimde bir sonucu tek başıma alma yetkim yok. Merkez Bankası bağımsız değil diyorlar. Pekala sen bağımsız olmayan Merkez Bankası’ndan randevu talep ettiğinde Tayyip Erdoğan bunu engelledi mi? İşin ahlaki boyutu da yok. toplantıdan daha sonra insan çıkıp Merkez Bankası’nı yıpratıcı açıklama yapar mı? 2016’dan beri bunu tekrar yine söylemiş oldu. Kendisi bu işlerden anlamaz.
Seçim öncesine kadar bu faizin düştüğünü, tıpkı vakitte kurda da önemli bir güzelleşme olduğunu nazaranceğiz. Enflasyon sonuçtur, faiz sebeptir. Bunu da nazaranceğiz, sonucuyla bakılırsaceğiz. Bununla ilgili bir takvim veremem fakat bu biçimde bir müddetç olacak.
Muhalefetin itirazları bizim hakikat yolda olduğumuzun teyididir. Çabucak çark ederler mi bilemem. Lakin tezimin savunucusuyum.
Gaye düşük faizle halkımızı, esnafımızı rahata çıkarmak ve daha fazlaca yatırımı sağlamaktır. Esnafımıza düşük faizle bir sermaye imkanı sağlıyoruz.
“STOKÇULUK HIRSIZLIKTIR”
Stokçuluğun dinimizde yeri yoktur. Stokçuluk bir nevi hırsızlıktır. Bakanlarımıza talimat verdik. Gerekirse bir yasal düzenleme yapıp fahiş fiyata gidenleri ve stoklama yapanları tespit edelim. Piyasayı bozucu faaliyet gösterenlere katiyen göz açtırmayacağız. Katiyetle bu yasal düzenlemeye gitmemiz gerekiyor.
Detaylar geliyor…
İktisadın 3. çeyrekte de büyüdüğünü söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Küresel salgın periyodunda her şeydilk evvel Türkiye bilhassa bu 3 çeyrekte de hayli farklı bir ayrışma ortaya koydu. Yıl sonu itibariyle de bu olumlu ayrışmayı devam ettireceği inancındayız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
Yalnızca biz değil, OECD’de söylüyor. Türkiye üçüncü çeyrekte de kuvvetli görünümünü korudu. Bu beklentileri de aşarak bu biçimde bir pozisyona gelmiş olması, aç kurtlar üzere bekleyenleri şaşırttı. Biz şaşırmadık. Gerek ikinci çeyrekte, gerekse üçüncü çeyreğin sinyalini ikinci çeyrekten aldık.
“ENFLASYONUN DÜŞTÜĞÜNÜ DAİMA BİRLİKTE GÖRECEĞİZ”
Faizi düşürmek suretiyle yatırım, istihdam üretim, ihracat büyüme… Bu 4 ana başlık bize büyümeyi getirecek. Bizim varsayımımız taban 10 ancak bu 10’un üzerine çıkabilir. Kimi dostlarımız 10’un üzerine çıkabileceğimiz niyetini bizimle paylaşıyor. Yıl sonu itibariyle enflasyonla kendisini gösterecek. Faiz sebep enflasyon sonuçtur. Faizi şu anda düşüyoruz, enflasyonun da düştüğünü daima bir arada bakılırsaceğiz.
Biz şu anda daha evvel de olduğu üzere artık de iki kıymetli takviye paketi hazırladık. 19 yıldır nasıl dar gelirlinin yanında durduysak bir daha yanında olacağız. Salgın sürecinde hiç kimseyi yalnız bırakmadık bırakmayacağız. Zira bu milletle biz iktidar olduk. AK Parti milletin partisidir dedik ve bu biçimde yürüdük.
3, 4, 5 ve 6. teşvik bölgelerinde yer alan 58 vilayette yatırım yaparak istihdam oluşturacak girişimcilere 7 puana kadar faiz takviyesi verilecek.
Üretime ve ihracata öncelik veren yatırımları destekledik, destekleyeceğiz. 11 bin firmamızın krediden yaralanmasını sağlayacağız.
“ÜLKEMİZ CENDEREYE ÇEKİLMEK İSTENİYOR BUNA MÜSAADE VERMEYECEĞİZ”
Zengini varlıklı yapan model ‘faizcilik’tir. Bilhassa Türkiye ne vakit yüksek faiz kıskacından çıkmak için adım atmışsa döviz kuru üzerinden manipülatif bir baskıya maruz kalmıştır. Ülkemiz bir cendereye çekilmek isteniyor. Buna müsaade vermeyeceğiz. Yüksek faiz karı için ülkeye giren sıcak para var. Ve bu sıcak para döviz kurunu süreksiz olarak düşürebilir. Lakin bu bizim için ülkü değildir.
“BİZ BU SARMALDAN ÇIKACAĞIZ”
Kur-faiz spekülasyonlarını lakin biz engelleriz. Biz kur-faiz-enflasyon sarmalında yaşamayacağız. Büyümeyi istikrarsız hale getirmelerine müsaade vermeyeceğiz. Biz bu sarmaldan çıkacağız. Global sermaye iş birlikçileri bu sefer bunu başaramayacaklar.
Bizim ekonomik bilgilerimiz zayıf değil, güzel durumda. Biz buradan geriye dönmeyeceğiz. Salgın daha sonrası dünya iktisadında oluşan yeni istikrarlar de bu süreci hızlandırmıştır. Bu olay yalnızca ülkemizde mi var? ABD’de Almanya’da, İngiltere’de, Hollanda’da var. Biz hamdolsun bundan önemli bir oranda sıyrıldık.
Son periyotta yabancı yatırımcılar Türkiye için harekete geçti. Türkiye’ye uzun devir yatırım yapan yatırımcılar çıkarlı çıkmıştır.
Türkiye’deki sermayenin temsilcisi pozisyonunda olan STK’nın burada bize yanıt yetiştirmeye kalkması epeyce manidardır. Ben onlara ‘Kamu bankaları size kredi vermeye hazır, yatırımları destekleyelim’ diyorum. Bizim kaygımız var. Biz yatırımcıları arıyoruz. Kâfi ki bize inanç veren yatırımcı olsun.
Biz şu anda ihracatta çok âlâ pozisyondayız. Şu anda 215-220 milyar dolarlara çıktık. Yıl sonunda bunun üzerine çıkacağız. Bu Türkiye’nin rekoru.
(Türkiye’nin yeni iktisat modeli) Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı. Benim yakınımdaki bir epeyce insan bunları geçmişte de savunmadı. 6 sıfır atacağım dediğimde buna karşı çıkanlar oldu. ‘Parti kurmayacağım’ deyip siyasete atılan bireyler bunu söylemiş oldu. Başbakan olarak talimatı verdim 6 sıfırı attık. daha sonra bununla övündüler. Sen benim bir bakanımsın sen karar merci değilsin ki.
“YÜKSEK FAİZLE KREDİ ÇEKİP DÖVİZ KURUNU BASKILAMAK ENFLASYONLA GAYRET DEĞİLDİR”
Şu anda yüksek faizle kredi çekip döviz kurunu baskılamak enflasyonla gayret değildir. Yerli üretimi yok eden, yapısal enflasyonu kalıcı hale getiren bir modeldir. Bu sonu olmayan bir sarmaldır. Biz bu sarmala son veriyoruz. İhracatımızın, ithalatımızı karşılama oranı yüzde 90’lara ulaştı.
Türkiye, finans piyasaları üzerinden ekonomik tehditlere pabuç bırakmaz. Gerçek ekonomimiz bu tehditleri büsbütün boşa çıkaracak güç ve kabiliyettedir.
Evellallah bize şu mevsimde Rusya’dan önemli bir turist akını var. Bu mevzuda sayın Putin’le olan dayanışmamız bu tıp turist akınını da sağlıyor. Aylık olarak cari süreçler fazlası vermeye başladık. Bu da kıymet arz ediyor.
“SSK’YI BATIRAN BAŞ HALA TIPKI YERDE”
Döviz kurunda gördüğümüz son hareketlerin ekonomik temelli olmadığı açıktır. Üretimi, yatırımı, istihdamı, ihracatı ile ülkemizin giderek güçlenmesi olağan olarak kimilerini rahatsız ediyor.
Düşünün ana muhalefetin başındaki kişi bundan önemli manada rahatsız oluyor. Neymiş MGK bu hususların görüşüldüğü yer olamazmış. Bu kişi siyaseti anlamıyor, hala birebir yerde. SSK’yı batıran bu baş hala birebir yerde. İktisat güvenliği ulusal güvenliğin bir kesimidir. MGK’da görüşmeyeceğiz de nerede görüşeceğiz?
“KILIÇDAROĞLU BU İŞLERDEN ANLAMAZ”
Ana muhalefetin başındaki zat ‘Faizi teğe indirin destekleriz’ diyor. Benim şu anda bu biçimde bir sonucu tek başıma alma yetkim yok. Merkez Bankası bağımsız değil diyorlar. Pekala sen bağımsız olmayan Merkez Bankası’ndan randevu talep ettiğinde Tayyip Erdoğan bunu engelledi mi? İşin ahlaki boyutu da yok. toplantıdan daha sonra insan çıkıp Merkez Bankası’nı yıpratıcı açıklama yapar mı? 2016’dan beri bunu tekrar yine söylemiş oldu. Kendisi bu işlerden anlamaz.
Seçim öncesine kadar bu faizin düştüğünü, tıpkı vakitte kurda da önemli bir güzelleşme olduğunu nazaranceğiz. Enflasyon sonuçtur, faiz sebeptir. Bunu da nazaranceğiz, sonucuyla bakılırsaceğiz. Bununla ilgili bir takvim veremem fakat bu biçimde bir müddetç olacak.
Muhalefetin itirazları bizim hakikat yolda olduğumuzun teyididir. Çabucak çark ederler mi bilemem. Lakin tezimin savunucusuyum.
Gaye düşük faizle halkımızı, esnafımızı rahata çıkarmak ve daha fazlaca yatırımı sağlamaktır. Esnafımıza düşük faizle bir sermaye imkanı sağlıyoruz.
“STOKÇULUK HIRSIZLIKTIR”
Stokçuluğun dinimizde yeri yoktur. Stokçuluk bir nevi hırsızlıktır. Bakanlarımıza talimat verdik. Gerekirse bir yasal düzenleme yapıp fahiş fiyata gidenleri ve stoklama yapanları tespit edelim. Piyasayı bozucu faaliyet gösterenlere katiyen göz açtırmayacağız. Katiyetle bu yasal düzenlemeye gitmemiz gerekiyor.
Detaylar geliyor…