Parti ortasındaki taciz ve tecavüz olaylarıyla gündemden düşmeyen CHP’de yeni bir skandal daha yaşandı. CHP Şırnak Vilayet Lideri Cangir Bilin’in imam nikahlı eşini altın sebebiyle çıkan tartışma daha sonrası darp ettiği ortaya çıktı. Bilin, eşini darp ettiği sebebi öne sürülerek gözaltına alınırken eşi M.A. yaşadığı dehşet anlarını, “Beni yere yatırıp boğdu” kelamlarıyla anlattı.
İHBAR ÜZERİNE ADRESE GİDEN POLİS CHP VİLAYET LİDERİ İLE KARŞILAŞTI
Şırnak’ın Silopi ilçesi Dicle Mahallesi 1041’inci Sokak’a, evvelki gece aile içi hengame olduğu ve şüphelilerin silahlı olabileceği ihbarı üzerine, polis grupları sevk edildi. Olay yerine giden gruplar adreste CHP Şırnak Vilayet Lideri Cangir Bilin’in dini nikahla bir arada yaşadığı M.A. ile karşılaştı.
M.A., polise eşi ile ortalarında kasa anahtarı niçiniyle tartışma yaşandığını, babası N.A.’yı aradığını, bunun üzerine Bilin’in kendisini darbetmeye başladığını söylemiş oldu. M.A., kendisini kurtarmak için eşine ilişkin uzun namlulu silahı alarak Bilin’i meskene kilitlediğini ve dışarı çıktığını belirtti.
EVDE İKİ TÜFEK ELE GEÇİRİLDİ
M.A., dışarı çıktığı sırada N.A.’nın olay yerine geldiğini ve elinde bulunan silahı alıp üst çıktığını, peşinden üst geçerek olayın büyümemesi için babasını da birbiriyle kontaklı olan başka daireye kilitlediğini aktardı. Bunun üzerine meskene giren polis, Bilin’i gözaltına aldı. Bilin’in şikayeti üzerine ise M.A. ve babası N.A. da gözaltına alındı. Konutta 1’i uzun namlulu 2 tüfek de ele geçirildi.
ALTINLARIN BULUNDUĞU KASANIN ANAHTARINI GİZLİCE ALDI
M.A., tabirinde Cangir Bilin ile 7 aydır dini nikahla bir arada olduğunu belirtip, şunları söylemiş oldu:
“3 gündür eşimle arbede ediyoruz, tartışıyoruz. Cuma günü eşimle durumumuzu konuşup hallettik. Eşimle düğünden daha sonra takılan mihr altınlarının bulunduğu kasanın anahtarı bende durmaktaydı. Lakin eşim bu 3 günlük arbede sürecimizde bende bulunan kasanın anahtarını gizlice almış. Ben birinci etapta bunun farkına varmadım. Eşime kasanın anahtarını benden niye gizlice aldığını, artık aramızın düzeldiğini, anahtarı geri vermesi gerektiğini söylemiş oldum. O da o altınları kendisinin verdiğini altınlarının kendisine ilişkin olduğunu söylemiş oldu. Ben de kendisine altınların benim olduğunu söylemiş oldum. sonrasındasında babam N.A.’yı aradım.”
“YERE YATIRDI BOĞAZIMI SIKTI”
“Telefon hoparlördeydi. Babama düğünde takılan mihr altınlarının kimin hakkı olduğunu sordum. Babam da telefonda mihr altınlarının benim hakkım olduğunu söylemiş oldu. Ben de eşim Cangir’e ‘Bak işte, gördün mü’ dedim. Daha babamla yaptığımız telefon görüşmesi kapanmamıştı. Babam o esnada yaşanan tartışmalarımızı da duymuştur, diye düşünüyorum. Cangir de sonlanarak benim üzerime saldırdı ve ‘Sen kimsin ki baban kim olsun? Ben senin babanın kelamına bakılırsa mi hareket edeceğim? Ben aldım o altınları, altınların hepsi de benim’ dedi. daha sonra sonlanarak üzerime saldırdı. Beni yere yatırdı ve boğazımı sıktı. Bana ‘Seni boğarım, öldürürüm’ dedi.”
“Beni boğmaya devam ettiği esnada ben de kendisini ittim ve üzerimden attım, odadan çıktım. Eşimin de meskenden kaçmasına pürüz olmak için meskenin kapısını kilitledim ve yatak odasına geçtim. Yatak odasının kapısını kilitledim. Cangir de kapıyı kırıp içeri girmeye çalışıyordu. Ben de korktuğum için daha öncesinden yerini bildiğim eşimin üzerine ruhsatlı olan kalaşnikof diye bildiğim silahı bulunduğu yer olan elbise dolabı ile duvar içindeki bölgeden aldım.”
“BENİ TEHDİT EDEN EŞİMDEN ŞİKAYETÇİYİM”
Tek gayesinin kendisini savunmak olduğunu söyleyen M.A., “daha sonra eşim Cangir yatak odasının kapısını kırarak içeri girdi. Ortamızda arbede oldu, ben eşimin üzerine çıktım ve ‘Yeter artık, seni öldürürüm, gelme’ dedim. ‘Babam gelene kadar bekle daha sonra ne gerekiyorsa konuşacağız’ dedim. Bu esnada ben elimde bulunan silahı hiç bir biçimde ateşlemedim. Yalnızca kendimi savunmak ve korkutmak için silahı eşim Cangir’e doğrulttum. Eşim de ‘Tamam, teslim oluyorum, üzerine gelmeyeceğim, bir şey yapma’ diye bana söylemiş oldu.” dedi.
M.A, “daha sonra ben de eşime ilişkin telefonu da kimseyi aramasın, diye yanıma alarak meskenden çıkıp, öteki daireye geçtim ve iki daireyi birbirine bağlayan kapıyı kilitledim. Öbür daireden çıkıp binadan çıktığım esnada polisleri aradım. daha sonra binanın haricinde bulunan okul servisi üzere olan minibüsün yanında eşime ilişkin olan kalaşnikof marka silahla ile polislerin gelmesini bekledim. Beklediğim esnada babam geldi. Elimden tüfeği alarak üst hakikat çıktı ve ondan sonrasındasında polisler de geldi. Benim olay ile ilgili bütün bildiklerim bunlardan ibarettir. Beni taammüden yaralayan, beni silahla tehdit eden eşim Cangir Bilin’den davacı ve şikayetçiyim” şeklinde konuştu.
Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
İHBAR ÜZERİNE ADRESE GİDEN POLİS CHP VİLAYET LİDERİ İLE KARŞILAŞTI
Şırnak’ın Silopi ilçesi Dicle Mahallesi 1041’inci Sokak’a, evvelki gece aile içi hengame olduğu ve şüphelilerin silahlı olabileceği ihbarı üzerine, polis grupları sevk edildi. Olay yerine giden gruplar adreste CHP Şırnak Vilayet Lideri Cangir Bilin’in dini nikahla bir arada yaşadığı M.A. ile karşılaştı.
M.A., polise eşi ile ortalarında kasa anahtarı niçiniyle tartışma yaşandığını, babası N.A.’yı aradığını, bunun üzerine Bilin’in kendisini darbetmeye başladığını söylemiş oldu. M.A., kendisini kurtarmak için eşine ilişkin uzun namlulu silahı alarak Bilin’i meskene kilitlediğini ve dışarı çıktığını belirtti.
EVDE İKİ TÜFEK ELE GEÇİRİLDİ
M.A., dışarı çıktığı sırada N.A.’nın olay yerine geldiğini ve elinde bulunan silahı alıp üst çıktığını, peşinden üst geçerek olayın büyümemesi için babasını da birbiriyle kontaklı olan başka daireye kilitlediğini aktardı. Bunun üzerine meskene giren polis, Bilin’i gözaltına aldı. Bilin’in şikayeti üzerine ise M.A. ve babası N.A. da gözaltına alındı. Konutta 1’i uzun namlulu 2 tüfek de ele geçirildi.
ALTINLARIN BULUNDUĞU KASANIN ANAHTARINI GİZLİCE ALDI
M.A., tabirinde Cangir Bilin ile 7 aydır dini nikahla bir arada olduğunu belirtip, şunları söylemiş oldu:
“3 gündür eşimle arbede ediyoruz, tartışıyoruz. Cuma günü eşimle durumumuzu konuşup hallettik. Eşimle düğünden daha sonra takılan mihr altınlarının bulunduğu kasanın anahtarı bende durmaktaydı. Lakin eşim bu 3 günlük arbede sürecimizde bende bulunan kasanın anahtarını gizlice almış. Ben birinci etapta bunun farkına varmadım. Eşime kasanın anahtarını benden niye gizlice aldığını, artık aramızın düzeldiğini, anahtarı geri vermesi gerektiğini söylemiş oldum. O da o altınları kendisinin verdiğini altınlarının kendisine ilişkin olduğunu söylemiş oldu. Ben de kendisine altınların benim olduğunu söylemiş oldum. sonrasındasında babam N.A.’yı aradım.”
“YERE YATIRDI BOĞAZIMI SIKTI”
“Telefon hoparlördeydi. Babama düğünde takılan mihr altınlarının kimin hakkı olduğunu sordum. Babam da telefonda mihr altınlarının benim hakkım olduğunu söylemiş oldu. Ben de eşim Cangir’e ‘Bak işte, gördün mü’ dedim. Daha babamla yaptığımız telefon görüşmesi kapanmamıştı. Babam o esnada yaşanan tartışmalarımızı da duymuştur, diye düşünüyorum. Cangir de sonlanarak benim üzerime saldırdı ve ‘Sen kimsin ki baban kim olsun? Ben senin babanın kelamına bakılırsa mi hareket edeceğim? Ben aldım o altınları, altınların hepsi de benim’ dedi. daha sonra sonlanarak üzerime saldırdı. Beni yere yatırdı ve boğazımı sıktı. Bana ‘Seni boğarım, öldürürüm’ dedi.”
“Beni boğmaya devam ettiği esnada ben de kendisini ittim ve üzerimden attım, odadan çıktım. Eşimin de meskenden kaçmasına pürüz olmak için meskenin kapısını kilitledim ve yatak odasına geçtim. Yatak odasının kapısını kilitledim. Cangir de kapıyı kırıp içeri girmeye çalışıyordu. Ben de korktuğum için daha öncesinden yerini bildiğim eşimin üzerine ruhsatlı olan kalaşnikof diye bildiğim silahı bulunduğu yer olan elbise dolabı ile duvar içindeki bölgeden aldım.”
“BENİ TEHDİT EDEN EŞİMDEN ŞİKAYETÇİYİM”
Tek gayesinin kendisini savunmak olduğunu söyleyen M.A., “daha sonra eşim Cangir yatak odasının kapısını kırarak içeri girdi. Ortamızda arbede oldu, ben eşimin üzerine çıktım ve ‘Yeter artık, seni öldürürüm, gelme’ dedim. ‘Babam gelene kadar bekle daha sonra ne gerekiyorsa konuşacağız’ dedim. Bu esnada ben elimde bulunan silahı hiç bir biçimde ateşlemedim. Yalnızca kendimi savunmak ve korkutmak için silahı eşim Cangir’e doğrulttum. Eşim de ‘Tamam, teslim oluyorum, üzerine gelmeyeceğim, bir şey yapma’ diye bana söylemiş oldu.” dedi.
M.A, “daha sonra ben de eşime ilişkin telefonu da kimseyi aramasın, diye yanıma alarak meskenden çıkıp, öteki daireye geçtim ve iki daireyi birbirine bağlayan kapıyı kilitledim. Öbür daireden çıkıp binadan çıktığım esnada polisleri aradım. daha sonra binanın haricinde bulunan okul servisi üzere olan minibüsün yanında eşime ilişkin olan kalaşnikof marka silahla ile polislerin gelmesini bekledim. Beklediğim esnada babam geldi. Elimden tüfeği alarak üst hakikat çıktı ve ondan sonrasındasında polisler de geldi. Benim olay ile ilgili bütün bildiklerim bunlardan ibarettir. Beni taammüden yaralayan, beni silahla tehdit eden eşim Cangir Bilin’den davacı ve şikayetçiyim” şeklinde konuştu.
Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.