AK Parti Genel Lider Yardımcısı Yazıcı, Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Eğitim Programı” kapsamında “AK Parti’nin Demokrasi Seyahati ve Lider” temalı ders verdi.
Yazıcı, çıkışta bir ortaya geldiği gazetecilere, tutuklu eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş’ın toplumsal medya hesabından muhalefet partilerine “ortak miting” davetiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Selahattin Demirtaş’ın daveti üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisinde ikinci büyüklükte bir partinin miting düzenleme iradesini ortaya koymasının yapılan yorumları haklı hale getirdiğini söz eden Yazıcı, şunları söylemiş oldu:
“Bu mitingler kelamını ettiğimiz şahsın daveti ile gerçekleşiyor. vakit içindema o denli. Biri sabah 09.00’da açıklama yapıyor, davette bulunuyor. Miting yapacağını beyan eden partinin lideri da tıpkı gün akşam üzeri Türkiye’de belirli yerlerde miting yapacağını deklare ediyor. Bunlar, Türkiye siyasetine, Türkiye’nin güvenliği ile alakalı siyasetlerine, ötürüsıyla terör örgütü ile irtibatlı, iltisaklı kesitlerle bir arada imaj verilmesi üzere Türkiye’nin çıkarlarına ters bir tavır. Milletin belleğine yerleşiyor. Bu, bizim kabul ettiğimiz, onayladığımız bir siyaset şekli değil. şüphesiz aziz milletimiz bunları seçimde değerlendirecektir.”
Hayati Yazıcı, UYGUN Parti’nin bu davete bakış açısını ise “Biraz daha ihtimamlı duruyor ancak kendisini büsbütün sıyırabildiğini, hayli özgün bir yerde olduğunu söylemek mümkün değil.” biçiminde kıymetlendirdi.
“Anayasa yapmak inhisar bir haktır ve bu hak aziz Türk milletine aittir”
Türkiye’nin, millete ilişkin bir hak olması ötürüsıyla anayasa yapma gereksiniminin açık olduğunun altını çizen Yazıcı, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Anayasa yapmak monopol bir haktır ve bu hak aziz Türk milletine aittir lakin bu vakte kadar anayasa yapamamış, yapma hakkını kullanamamış. Ya darbeciler ya da darbe vakit içinderında yapılmış. 1982 Anayasası bir darbe eseridir. Bu anayasadan yaklaşık 20 ötüründa kıymetli değişiklik yapılmıştır. En büyük değişikliği de 2017 yılında biz gerçekleştirip Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni bu anayasada yaptığımız değişiklikle hayata geçirdik. Demokratik, özgürlükçü, milletin iradesini yansıtan, epeyce fazla teferruata girmeyen, unsurları belirlemiş, çağdaş bir anayasaya gereksinim var. Bu amacımızı gerçekleştirmek üzere bir çalışma yürütüyoruz.”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hayata geçirdiği, cumhurbaşkanının seçilme barajı olan 50+1 tartışmalarının Türkiye siyaset gündemine girdiğini belirten Yazıcı, “Burada bir başkanlık modeli getirilmiştir. Bu başkanlık modelinde olağan olarak ki birinci çeşitte seçilmeye ait düzenlemeler yapılması değerli. 50+1 de bir istikametiyle baktığınız vakit bir demokrasi çıtasıdır. Türkiye’yi başkanlık modeli ile yönetecek, lider olacak kişinin en az yarıdan bir fazlasının oyunu alarak gelmiş olması düşünülerek düzenleme getirilmiştir. Süreçlerde pratiği bakımından problemlere niye olursa, vakit kaybına niye olursa şüphesiz ki düşünür, tartışır, kıymetlendiririz. Bugün için Türkiye’nin bu biçimde bir gündemi yok. bu biçimde bir mevzuyu da bu açıdan yapay görüyorum.” diye konuştu.
Yazıcı, çıkışta bir ortaya geldiği gazetecilere, tutuklu eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş’ın toplumsal medya hesabından muhalefet partilerine “ortak miting” davetiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Selahattin Demirtaş’ın daveti üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisinde ikinci büyüklükte bir partinin miting düzenleme iradesini ortaya koymasının yapılan yorumları haklı hale getirdiğini söz eden Yazıcı, şunları söylemiş oldu:
“Bu mitingler kelamını ettiğimiz şahsın daveti ile gerçekleşiyor. vakit içindema o denli. Biri sabah 09.00’da açıklama yapıyor, davette bulunuyor. Miting yapacağını beyan eden partinin lideri da tıpkı gün akşam üzeri Türkiye’de belirli yerlerde miting yapacağını deklare ediyor. Bunlar, Türkiye siyasetine, Türkiye’nin güvenliği ile alakalı siyasetlerine, ötürüsıyla terör örgütü ile irtibatlı, iltisaklı kesitlerle bir arada imaj verilmesi üzere Türkiye’nin çıkarlarına ters bir tavır. Milletin belleğine yerleşiyor. Bu, bizim kabul ettiğimiz, onayladığımız bir siyaset şekli değil. şüphesiz aziz milletimiz bunları seçimde değerlendirecektir.”
Hayati Yazıcı, UYGUN Parti’nin bu davete bakış açısını ise “Biraz daha ihtimamlı duruyor ancak kendisini büsbütün sıyırabildiğini, hayli özgün bir yerde olduğunu söylemek mümkün değil.” biçiminde kıymetlendirdi.
“Anayasa yapmak inhisar bir haktır ve bu hak aziz Türk milletine aittir”
Türkiye’nin, millete ilişkin bir hak olması ötürüsıyla anayasa yapma gereksiniminin açık olduğunun altını çizen Yazıcı, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Anayasa yapmak monopol bir haktır ve bu hak aziz Türk milletine aittir lakin bu vakte kadar anayasa yapamamış, yapma hakkını kullanamamış. Ya darbeciler ya da darbe vakit içinderında yapılmış. 1982 Anayasası bir darbe eseridir. Bu anayasadan yaklaşık 20 ötüründa kıymetli değişiklik yapılmıştır. En büyük değişikliği de 2017 yılında biz gerçekleştirip Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni bu anayasada yaptığımız değişiklikle hayata geçirdik. Demokratik, özgürlükçü, milletin iradesini yansıtan, epeyce fazla teferruata girmeyen, unsurları belirlemiş, çağdaş bir anayasaya gereksinim var. Bu amacımızı gerçekleştirmek üzere bir çalışma yürütüyoruz.”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hayata geçirdiği, cumhurbaşkanının seçilme barajı olan 50+1 tartışmalarının Türkiye siyaset gündemine girdiğini belirten Yazıcı, “Burada bir başkanlık modeli getirilmiştir. Bu başkanlık modelinde olağan olarak ki birinci çeşitte seçilmeye ait düzenlemeler yapılması değerli. 50+1 de bir istikametiyle baktığınız vakit bir demokrasi çıtasıdır. Türkiye’yi başkanlık modeli ile yönetecek, lider olacak kişinin en az yarıdan bir fazlasının oyunu alarak gelmiş olması düşünülerek düzenleme getirilmiştir. Süreçlerde pratiği bakımından problemlere niye olursa, vakit kaybına niye olursa şüphesiz ki düşünür, tartışır, kıymetlendiririz. Bugün için Türkiye’nin bu biçimde bir gündemi yok. bu biçimde bir mevzuyu da bu açıdan yapay görüyorum.” diye konuştu.