AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, bir dizi açılış ve temaslarda bulunmak üzere Mardin’e geldi.
Ziyaretlerinin akabinde sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle istişare toplantısı gerçekleştiren Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, “Avrupa Birliği içerisindeki farklılıkların telafi edilerek öbür bir güç merkezi haline gelme eforları. Rusya’nın hem Karadeniz’de hem Akdeniz’de kıymetli bir güç olmak için ileriye yanlışsız atmış olduğu adımlar. ABD’nin, Asya’daki ülkelerin, Afrika’daki ülkelerin fazlaca topyekûn, bu manada bilhassa ortasında bulunduğu bölgeyi de ilgilendiren yeni bir güç istikrarı, yeni bir güç denklemini kurmak üzere olduğunu hepimiz görüyoruz.” diye konuştu.
Bu durumun dünya iktisat politiğini eski alışkanlıklarını kökten değiştireceğini belirten Kurtulmuş, “Bu periyodun içerisinde bilhassa biroldukca alanda yeni rekabet alanları ortaya çıkıyor. Hatta bu rekabet alanlarının birkaç adım daha sonra da çatışma alanları haline dönüşmesi kaçınılmazdır. Biz bunu tahminen 15- 20 sene evvelce söylüyorduk. Dünyanın bu gidişatı bu biçimde olursa ‘su savaşları, güç savaşları ve bilhassa besin savaşlarının olması kaçınılmazdır’ diyorduk. Artık bunların önümüze çıktığı bir devir var.” dedi.
“ÖRGÜTLERE SİLAH VERMESİNLER İKİ HAFTA daha sonra HİÇBİRİ KALMAZ”
Kurtulmuş, “Büyük ülkeler, emperyalist ülkeler terör örgütlerine silah vermesinler. Lojistik vermesinler. İstihbarat dayanağı sağlamasınlar, hatta siyasi dayanak sağlamasınlar, dünyanın hiç bir yerinde bir iki hafta daha sonra hiç bir terör örgütü kalmaz” diyerek konuşmasını şöyleki sürdürdü:
“Silah vermeseydiniz bu kadar hayli lojistik sağlanmazsa bu DEAŞ örgütü söylemiş olduğiniz örgüt nasıl ortaya çıkacaktı. Ya da çabucak burnumuzun tabanında ellerine silah tutuşturulan PYD’si, YPG’si, nasıl ortaya çıkacaktı, Suriye’yi, Irak’ı hallaç pamuğu üzere atacaktı. Ya da Afrika’nın ortalarında, daha bir bardak pak suyu olmayan insanların eline 10 binlerce dolarlık silahları verip onları Boko haram vs. örgütlendiren kimlerdir. Bu kirli oyunun gerisinde dünyadaki siyasetteki değişimin istikrar değişiklerinin içerisinden birtakım ülkeler kendilerine güç devşirmek istiyorlar. Bu coğrafya bereketli hilalin tam da kilit taşıdır. Anadolu coğrafyası, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Filistin toprakları, Afrika’nın kuzebir daha kadar olan coğrafya tarih boyunca güç merkezlerinin savaş için tutuştuğu ve kimin daha tesirli olursa dünyada tesirli olduğu bir coğrafyadır. Bu coğrafyanın amiral gemisi, bu coğrafyanın kilit taşı Türkiye’dir. Türkiye’nin bu bölgede kuvvetli durması, ayakları üstünde kuvvetli durması ve etrafındaki değişikliklerden etkilenmeden büyük ve kuvvetli Türkiye istikametinde yoluna devam etmesi, yalnızca Türkiye’nin hayrına değil, başta komşularımız Suriye ve Irak olmak üzere bütün bölge halklarının hayrınadır.”
Ziyaretlerinin akabinde sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle istişare toplantısı gerçekleştiren Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, “Avrupa Birliği içerisindeki farklılıkların telafi edilerek öbür bir güç merkezi haline gelme eforları. Rusya’nın hem Karadeniz’de hem Akdeniz’de kıymetli bir güç olmak için ileriye yanlışsız atmış olduğu adımlar. ABD’nin, Asya’daki ülkelerin, Afrika’daki ülkelerin fazlaca topyekûn, bu manada bilhassa ortasında bulunduğu bölgeyi de ilgilendiren yeni bir güç istikrarı, yeni bir güç denklemini kurmak üzere olduğunu hepimiz görüyoruz.” diye konuştu.
Bu durumun dünya iktisat politiğini eski alışkanlıklarını kökten değiştireceğini belirten Kurtulmuş, “Bu periyodun içerisinde bilhassa biroldukca alanda yeni rekabet alanları ortaya çıkıyor. Hatta bu rekabet alanlarının birkaç adım daha sonra da çatışma alanları haline dönüşmesi kaçınılmazdır. Biz bunu tahminen 15- 20 sene evvelce söylüyorduk. Dünyanın bu gidişatı bu biçimde olursa ‘su savaşları, güç savaşları ve bilhassa besin savaşlarının olması kaçınılmazdır’ diyorduk. Artık bunların önümüze çıktığı bir devir var.” dedi.
“ÖRGÜTLERE SİLAH VERMESİNLER İKİ HAFTA daha sonra HİÇBİRİ KALMAZ”
Kurtulmuş, “Büyük ülkeler, emperyalist ülkeler terör örgütlerine silah vermesinler. Lojistik vermesinler. İstihbarat dayanağı sağlamasınlar, hatta siyasi dayanak sağlamasınlar, dünyanın hiç bir yerinde bir iki hafta daha sonra hiç bir terör örgütü kalmaz” diyerek konuşmasını şöyleki sürdürdü:
“Silah vermeseydiniz bu kadar hayli lojistik sağlanmazsa bu DEAŞ örgütü söylemiş olduğiniz örgüt nasıl ortaya çıkacaktı. Ya da çabucak burnumuzun tabanında ellerine silah tutuşturulan PYD’si, YPG’si, nasıl ortaya çıkacaktı, Suriye’yi, Irak’ı hallaç pamuğu üzere atacaktı. Ya da Afrika’nın ortalarında, daha bir bardak pak suyu olmayan insanların eline 10 binlerce dolarlık silahları verip onları Boko haram vs. örgütlendiren kimlerdir. Bu kirli oyunun gerisinde dünyadaki siyasetteki değişimin istikrar değişiklerinin içerisinden birtakım ülkeler kendilerine güç devşirmek istiyorlar. Bu coğrafya bereketli hilalin tam da kilit taşıdır. Anadolu coğrafyası, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Filistin toprakları, Afrika’nın kuzebir daha kadar olan coğrafya tarih boyunca güç merkezlerinin savaş için tutuştuğu ve kimin daha tesirli olursa dünyada tesirli olduğu bir coğrafyadır. Bu coğrafyanın amiral gemisi, bu coğrafyanın kilit taşı Türkiye’dir. Türkiye’nin bu bölgede kuvvetli durması, ayakları üstünde kuvvetli durması ve etrafındaki değişikliklerden etkilenmeden büyük ve kuvvetli Türkiye istikametinde yoluna devam etmesi, yalnızca Türkiye’nin hayrına değil, başta komşularımız Suriye ve Irak olmak üzere bütün bölge halklarının hayrınadır.”