celikci
New member
6 yaşındaki kız çocuğunun başına gelenler bugünkü cuma hutbesinin konusunu belirledi
Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızı H.K.G. ile 29 yaşındaki Kadir İstekli içinde dini nikah yapıldığı savları gündeme bomba üzere düştü. Günlerdir gündemi meşgul eden olayın yankıları sürerken bugün Türkiye genelindeki 90 bin mescitte “Çocuk: Rabbimizin değerli emaneti” başlıklı hutbe okundu.
Binlerce kişinin saf tuttuğu mescitlerde okunan hutbe “Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan niçinidir ve büyük mükâfat Allah katındadır” ayeti ve “Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır” hadisi ile başladı.
İşte bugün okunan o hutbe;
“Çocuklarımız, Cenabı Hakk’ın bizlere bahşettiği değerli bir emanettir. Onlar, ömrümüzün sevinci, yuvamızın rahmetidir. Ailemizin umudu, geleceğimizin teminatıdır. Onun içindir ki çocuklarımızı sağlıklı bir aile ortamında, sevgi ve hoş ahlâkla yetiştirmek öncelikli nazaranvimizdir. Onları her türlü ihmal ve istismardan korumak, dini, ahlaki, hukuksal ve insani sorumluluğumuzdur.
Kıymetli Müslümanlar! Maalesef çocuklarımızla ilgili vicdanlarımızı derinden yaralayan haberlerin öne çıktığı bir gündemin içerisindeyiz. Ne acıdır ki, yozlaşmanın, ahlakı ve hukuku kaybetmenin, vicdansızlığın bedelini en çok çocuklar ödüyor. Bir yanda yaşanan savaşların ve trajedilerin, mülteci kamplarının ve yoksulluğun; başka yanda ihmal, istismar ve insanlık dışı davranışların en büyük mağduru çocuklar oluyor. Bu mağduriyetlerden biri de “küçük yaşta evlilikler”, “çocuk evlilikleri”, “çocuk gelinler” üzere tabirlerle gündeme gelen aşırılıklardır.
“EVLİLİĞE ZORLAMAK AĞIR BİR VEBALDİR”
Değerli Müminler! Kız çocuklarını, aile kurma sorumluluğuna sahip olmadan evliliğe zorlamak ve bunu İslam dininden hareketle legalleştirmeye çalışmak, büyük bir günah, ağır bir vebaldir. Bu yanlış tavır ve telaffuzun İslam’ın evlilik anlayışıyla hiç bir ilgisi yoktur. Çocukların emeğinin, vücudunun, geleceğinin istismar edilmesi, insanlığın iflas ettiğinin bir göstergesidir. Nerede, nasıl, ne vakit olursa olsun ve kim tarafınca yapılırsa yapılsın, çocukların ihmal ve istismarı, akılla, vicdanla ve ahlakla bağdaşmayan, insanlık dışı bir aksiyondur.
“ASLA KABUL EDİLEMEZ”
Çocukları mağdur eden, onların geleceklerini karartan hiç bir kelam ve davranışın mazereti ve meşruiyeti olamaz. Bir çocuğun ömrünü karartmak, insanlığa ve vicdana karşı işlenebilecek en büyük cürümdür. Hem Şanlı Allah tıpkı vakitte insanlık önünde hesabı verilemeyecek ağır bir cürümdür.
Kıymetli Müminler! Çocukların küçük yaşta evlendirilmesi ve çocuk istismarı olaylarının aziz dinimiz İslam ile anılması ve Müslüman kimliğinin zedelendiği bir surece dönüştürülmesi asla kabul edilemez. İslam’a nazaran bayan ve erkek hem duygusal ve fizikî, tıpkı vakitte ruhsal ve zihinsel olgunluğa erişmeden, aile kurmanın mana ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilemez.
“DİNİ VE AHLAKİ TERBİYELERİNE İTİNA GÖSTERELİM”
Zira evlilik için yalnızca ergen olmak kâfi değildir. Ergenlik biyolojik bir müddetçtir. Evlilik ise reşit olmayı gerektirir. Gerçekten ülkemizde evlilik yaşının taban hududu on sekiz olarak kanunlarla belirlenmiştir. Başta anne-babalar olmak üzere her insanın evlilik yaşı ile ilgili sonlara riayet etmesi hem dini bakımdan gerekli bir davranış birebir vakitte ailede kalıcı huzur ve memnunluğu sağlamanın en temel kaidesidir.
Aziz Müslümanlar! Allah’ın emaneti olan yavrularımız, vicdan ve merhamet konusunda insanın ve toplumun en hassas terazileridir. bu biçimde, yarınlarımızın ümidi olan çocuklarımıza karşı sorumluluklarımızın idrakinde olalım. Onların eğitimlerine, ruhsal, toplumsal, kültürel gelişimlerine, dini ve ahlaki terbiyelerine itina gösterelim.
Çocuklarımıza yönelik her türlü ihmal ve istismara karşı daima bir arada çaba edelim. Çocuk istismarı üzere son derece hassas bir mevzuyu bilinçaltı iletilerle İslam ve Müslümanlarla ilişkilendirmeye çalışanlara karşı da uyanık olalım. Unutmayalım ki insanlık çocukların itimat ve huzurunu temin etmedikçe asla düzgünlüğe erişemeyecektir. Hutbemi Kur’an-ı Kerim’de bize öğretilen şu dua ile bitiriyorum: ‘Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara lider eyle.'”
Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızı H.K.G. ile 29 yaşındaki Kadir İstekli içinde dini nikah yapıldığı savları gündeme bomba üzere düştü. Günlerdir gündemi meşgul eden olayın yankıları sürerken bugün Türkiye genelindeki 90 bin mescitte “Çocuk: Rabbimizin değerli emaneti” başlıklı hutbe okundu.
Binlerce kişinin saf tuttuğu mescitlerde okunan hutbe “Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan niçinidir ve büyük mükâfat Allah katındadır” ayeti ve “Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır” hadisi ile başladı.
İşte bugün okunan o hutbe;
“Çocuklarımız, Cenabı Hakk’ın bizlere bahşettiği değerli bir emanettir. Onlar, ömrümüzün sevinci, yuvamızın rahmetidir. Ailemizin umudu, geleceğimizin teminatıdır. Onun içindir ki çocuklarımızı sağlıklı bir aile ortamında, sevgi ve hoş ahlâkla yetiştirmek öncelikli nazaranvimizdir. Onları her türlü ihmal ve istismardan korumak, dini, ahlaki, hukuksal ve insani sorumluluğumuzdur.
Kıymetli Müslümanlar! Maalesef çocuklarımızla ilgili vicdanlarımızı derinden yaralayan haberlerin öne çıktığı bir gündemin içerisindeyiz. Ne acıdır ki, yozlaşmanın, ahlakı ve hukuku kaybetmenin, vicdansızlığın bedelini en çok çocuklar ödüyor. Bir yanda yaşanan savaşların ve trajedilerin, mülteci kamplarının ve yoksulluğun; başka yanda ihmal, istismar ve insanlık dışı davranışların en büyük mağduru çocuklar oluyor. Bu mağduriyetlerden biri de “küçük yaşta evlilikler”, “çocuk evlilikleri”, “çocuk gelinler” üzere tabirlerle gündeme gelen aşırılıklardır.
“EVLİLİĞE ZORLAMAK AĞIR BİR VEBALDİR”
Değerli Müminler! Kız çocuklarını, aile kurma sorumluluğuna sahip olmadan evliliğe zorlamak ve bunu İslam dininden hareketle legalleştirmeye çalışmak, büyük bir günah, ağır bir vebaldir. Bu yanlış tavır ve telaffuzun İslam’ın evlilik anlayışıyla hiç bir ilgisi yoktur. Çocukların emeğinin, vücudunun, geleceğinin istismar edilmesi, insanlığın iflas ettiğinin bir göstergesidir. Nerede, nasıl, ne vakit olursa olsun ve kim tarafınca yapılırsa yapılsın, çocukların ihmal ve istismarı, akılla, vicdanla ve ahlakla bağdaşmayan, insanlık dışı bir aksiyondur.
“ASLA KABUL EDİLEMEZ”
Çocukları mağdur eden, onların geleceklerini karartan hiç bir kelam ve davranışın mazereti ve meşruiyeti olamaz. Bir çocuğun ömrünü karartmak, insanlığa ve vicdana karşı işlenebilecek en büyük cürümdür. Hem Şanlı Allah tıpkı vakitte insanlık önünde hesabı verilemeyecek ağır bir cürümdür.
Kıymetli Müminler! Çocukların küçük yaşta evlendirilmesi ve çocuk istismarı olaylarının aziz dinimiz İslam ile anılması ve Müslüman kimliğinin zedelendiği bir surece dönüştürülmesi asla kabul edilemez. İslam’a nazaran bayan ve erkek hem duygusal ve fizikî, tıpkı vakitte ruhsal ve zihinsel olgunluğa erişmeden, aile kurmanın mana ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilemez.
“DİNİ VE AHLAKİ TERBİYELERİNE İTİNA GÖSTERELİM”
Zira evlilik için yalnızca ergen olmak kâfi değildir. Ergenlik biyolojik bir müddetçtir. Evlilik ise reşit olmayı gerektirir. Gerçekten ülkemizde evlilik yaşının taban hududu on sekiz olarak kanunlarla belirlenmiştir. Başta anne-babalar olmak üzere her insanın evlilik yaşı ile ilgili sonlara riayet etmesi hem dini bakımdan gerekli bir davranış birebir vakitte ailede kalıcı huzur ve memnunluğu sağlamanın en temel kaidesidir.
Aziz Müslümanlar! Allah’ın emaneti olan yavrularımız, vicdan ve merhamet konusunda insanın ve toplumun en hassas terazileridir. bu biçimde, yarınlarımızın ümidi olan çocuklarımıza karşı sorumluluklarımızın idrakinde olalım. Onların eğitimlerine, ruhsal, toplumsal, kültürel gelişimlerine, dini ve ahlaki terbiyelerine itina gösterelim.
Çocuklarımıza yönelik her türlü ihmal ve istismara karşı daima bir arada çaba edelim. Çocuk istismarı üzere son derece hassas bir mevzuyu bilinçaltı iletilerle İslam ve Müslümanlarla ilişkilendirmeye çalışanlara karşı da uyanık olalım. Unutmayalım ki insanlık çocukların itimat ve huzurunu temin etmedikçe asla düzgünlüğe erişemeyecektir. Hutbemi Kur’an-ı Kerim’de bize öğretilen şu dua ile bitiriyorum: ‘Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara lider eyle.'”